"bir işte" - Translation from Turkish to Arabic

    • في وظيفة
        
    • في عمل
        
    • في وظيفه
        
    • وظيفة لا
        
    • عملٍ عساه
        
    • بوظيفة أخرى
        
    Okudukları bölümle ilgili bir işte çalışan insanlara. TED أولئك الذين يعملون في وظيفة لها علاقة بتخصصهم الجامعي.
    Marie, Ray saat 5'te bırakamayacağı bir işte çalışıyor. Open Subtitles ماري راي يعمل في وظيفة لا يستطيع المغادرة في الخامسة
    Ama böyle bir işte insanlarla sıkı fıkı olamazsın. Open Subtitles في وظيفة كهذه لا يمكنك أن تقترب من الناس , فترة
    Belki kanundışı bir işte ortaklardı. Kampüste uyuşturucu satmak gibi belki? Open Subtitles ربما كانوا شركاءً في عمل غير قانوني مثل تجارة المخدرات بالحرم
    Harika, yani mutsuz olduğum bir işte kalmamı mı istiyorsun? Open Subtitles رائع، اذا انت تريد مني البقاء في وظيفه لا اطيقها؟
    Ne tür bir işte kaybedilen eşyalar tamamen kadın iç çamaşırlarından oluşur? Open Subtitles أيّ عملٍ عساه القائم على إيداع الملابس الداخليّة النسائيّة أمام العيان ؟
    Bu yüzden aynı zamanda bir işte çalışırım diye düşünüyorum. Open Subtitles لذا، فأظنني سأعمل بوظيفة أخرى بجانب هذه.
    Ama şimdi sayende hayatımın kalını boyunca geleceği olmayan bir işte sıkışıp kaldım. Open Subtitles والآن، بسببك أنتِ، أنا عالق في وظيفة بلا مغزى لبقية حياتي
    Tüm kolej kurslarında başarısız oluyordu. Herhangi bir işte tutunamıyordu. Open Subtitles كانت ترسب في جميع مقرراتها الجامعية ولم تتمكن من الاستمرار في وظيفة
    Sen geleceği olmayan, nefret ettiğin berbat bir işte çalışırken tüm başarılı arkadaşlarımızı sıraladıysam, çok kötü olmuştur. Open Subtitles سيكون هذا بشعاً لو ذكرت كل اصدقائنا الناجحين و كنتي عالقة في وظيفة مريعة بلا طموح و تكرهيها
    Mantıksız olan, aklı başında olan her adamın hoşlanmadığı bir işte yıllardır çalışıp, her gün bu gerçeği taşıyarak eve gelip yine aynı gerçeklerden bıkmış karısıyla birlikte yaşamaması. Open Subtitles أنة غير واقعي أن رجل لدية عقل جيد أن يستمر في العمل سنة بعد الأخرى في وظيفة لا يعشقها يأتي الى بيت لا يعشقة
    Bak, yıllarımı her tarafı günde bin kez fırçalayıp temizlediğim bir işte harcadım. Open Subtitles انظر,لقد أمضيت سنوات في وظيفة اضطررت فيها أن أنظف و أمسح مرات لا تحصى كل يوم
    Sadece herşeyi yoluna koyuna kadar benimle birlikte aptal bir işte çalışmaya aldırmadığını umuyorum. Open Subtitles أرجو ألا يكون لديك مانع في العمل في وظيفة وضيعة معي حتى نجد حلاً لوضعنا
    Haber verilmeden kovulabileceğim bir işte yaşıyorum. Open Subtitles أعمل في وظيفة حيث يمكن أن أُطرد بلا إنذار سابق
    Asla bir işte altı aydan fazla tutunamamışsın, ve bir sabıka kaydın var. Open Subtitles لم تستطع الصمود في عمل لمدة أكثر من ستة شهور و عِنْدَكَ سجل إجرامي.
    Ama katlanamadığın bir işte üç yıl daha nasıl geçirirsin? Open Subtitles و لكن كيف تقضي 3 سنوات في عمل لا تطيقه؟
    bir işte iyiysen eğer, olduğun gibi kalman için baştan çıkaracak biri mutlaka çıkar karşına. Open Subtitles حين يكون المرء بارعاً في عمل ما، يتواجد أشخاص دائماً يغرونه لئلا يتغيّر
    Liseyi bırakmış sıkıcı bir işte çalışan ve parıltılı kıyafetler alacak kadar maaşı olan biriyim. Open Subtitles انا متسربه من الثانوي, و اعمل في وظيفه ممله واتقاضي ما يكفي لادفع ثمن ملابس جيده
    Ve ben de sevmediğin bir işte çalışmanı istemiyorum. Open Subtitles ولا اريدك ان تكوني عالقه في وظيفه لا تحبينها
    Başarılı, ama adam akıllı bir işte. Open Subtitles إنـّه ناجح، لكن في وظيفه لها مكانتها
    Ne tür bir işte kaybedilen eşyalar tamamen kadın iç çamaşırlarından oluşur? Open Subtitles أيّ عملٍ عساه القائم على إيداع الملابس الداخليّة النسائيّة أمام العيان؟
    Gerçekten tatilde başka bir işte çalışmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد الالتزام بوظيفة أخرى خلال الأعياد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more