Yetişkin Bir insanın neler yapabileceğini yüzüm sana hatırlatmıyor mu? | Open Subtitles | هل وجهي لا يذكّركم بما يمكن أن يفعله الإنسان البالغ؟ |
Ve Bir insanın hayatına yeni bir önem, açıklık ve anlam kattığını söylüyorlar. | TED | والتي كما يقولون تعطي تفسير جديد وصفاء و مفهوم لحياة الإنسان |
Craig Venter'a hep sormak istemişimdir: Bir insanın vücuduna sentetik bir kromozom yerleştirip istediğimiz zaman kendimizi yinelememiz mümkün olur mu diye. | TED | أردت أن أسأل كريغ فينتر إن كان من الممكن إدراج كروموسوم إصطناعي في إنسان بحيث يمكننا أن نستنسخ أنفسنا إن أردنا ذلك. |
Bir insan ölmeden önceki potansiyelini anlaması basit Bir insanın köklerinde bile vardır. | Open Subtitles | انها متأصله في رغبه الانسان البسيطه في تحقيق واحد من الاماني قبل الموت |
Sonra bir sabah kumda Bir insanın ayak izini gördüm. | Open Subtitles | ثم في صباح ما, رأيت آثار أقدام شخص في الرمل |
Yorumlarınıza göre, araştırmalar Bir insanın değişiklik yapamayacağını gösteriyor ne kadar garip olursa olsun. | Open Subtitles | أما بخصوص تعليقاتك، فلا يمكن لشخص واحد أن يصنع الفارق، مهما بلغ سنّه أو جنونه |
Bir insanın asla eksik olamayacağını düşündüm. | TED | وقد استنتجت أن الإنسان لا يمكن أن يحطم أبدَا |
Bir insanın ilk uçma deneyimi ise yanlışlıkla düşmekti veya muz kabuğuna basıp kaymak. | TED | بينما سقطت تجربة الإنسان الأولى للطيران بالصدفة متعثرة، أو منزلقة على قشرة الموز الأسطورية. |
Örnek olarak şempanzeler güçlüdür, Eşit şartlarda ele alırsak, Bir insanın iki katı kadar güçlü olabilirler. | TED | فمثلاً، فإن الشمبانزي قوي وبمقياس رطل لكل رطل، فإن الشمبانزي أقوى مرتان من ذكر الإنسان. |
Bir insanın büyümek ve hayatta kalmak için yemeğe ihtiyacı olduğu gibi hayvanların da var. | TED | الإنسان يحتاج أن يأكل لكي ينمو ويعيش والأمر صحيح للحيوانات. |
Bir insanın uzayda kesintisiz olarak geçirdiği en uzun süre 12-14 ay dolaylarında. | TED | فأطول مدة قضاها الإنسان في الفضاء هي حوالي 12 و14 شهراً. |
Lakin bu şartlarda Bir insanın hâlen yaşayabileceğini düşünmek zor. | Open Subtitles | لكن من الصعب أن نتخيل إنسان يعيش في هذا المكان. |
Anlaşılıyor ki, Bir insanın davranış kalıplarını bir sineğinkilerle karşılaştırmak biraz saçma. | TED | وأنا أدرك الآن أنه سخيف قليلاً مقارنة سلوك إنسان بسلوك ذبابة. |
Bir insanın bütünlüğüne işlemeden, onların potansiyelini onaylamadan, zaten uğraştıkları mevcut güçlüğün üzerine başka bir hastalık daha ekliyor olabiliriz. | TED | بعدم التعامل مع كمالية الانسان وعدم الاقرار بقوتهم فنحن نخلق مرضا آخر فوق ما يصارعونه |
Bir insanın amacının ve tutkularının gözlerinde görünebileceği bir efsanedir. | Open Subtitles | أختفت أن تكون قادر على قراءة نوايا ورغبات شخص في عينيه أنها خرافة |
Bir insanın 2 haftada ne kadar çok değişebileceği şaşırtıcı. | Open Subtitles | إنه مهدش ، كم يمكن لشخص أن يتغير خلال أسبوعيـــن إنه مهدش ، كم يمكن لشخص أن يتغير خلال أسبوعيـــن |
Tatlım, Bir insanın ne kadar mekanik olabileceği o kadar gülünç ki. | Open Subtitles | عزيزتي، من المضحك للغاية كيف أن للشخص أن يكون آليا |
Bu kitap hakkında hiçbir şey bilmeseniz bile, Bir insanın varoluşuna uygun iki düzlemi dikkate almak zorundasınız. | TED | وبالتالي حتى إذا كنت لا تعرف أي شيء عن هذا الكتاب، ستضطر إلى اعتبار شخص واحد يتداخل في مستويي وجود. |
Ama adalet sistemimiz, Bir insanın değişebileceği üzerine kurulu değil midir? | Open Subtitles | ولكن أليس نظام العدالة مبني على فكرة أن المرء ممكن أن يتغيّر؟ |
"O şimdiye dek Bir insanın sahip olduğu en mükemmel ve itaatkar araç. | Open Subtitles | إنها الأداة الأكثر كمالا و طاعة التي يمكن لإنسان أن يملكها |
Bir insanın yaşama isteğini görmezden gelmesini sağlamak için ne yapmak gerekir peki? - Anlamadım. | Open Subtitles | لجعل شخص يتجاهل إرادته في النجاة؟ |
Aslında IBM sayıları herhangi Bir insanın yapabileceği zamanda üretiyor. | Open Subtitles | في الواقع، فجهاز "آي بي أم" الخاص بنا يعطي في جزء من الزمن الذي يستغرقة أي بشري. |
Ve Bir insanın hayatını kısmi göruntuleri fikri çok hoşuma gidiyor, | TED | و لقد أحببت حقا فكرة اللمحات الجزئية من حياة شخص ما، |
Şöyle düşünün: Ortalama Bir insanın aklından gün boyunca binlerce şey geçer. | TED | فكروا بذلك: تراود الشخص العادي آلاف الأفكار كل يوم. |
İnsanlar, kendilerini çeşitli şeylerle oyalarken tıpkı Bir insanın mikroskoptan bakarak bir su damlasında yüzen yaratıkları incelemesi gibi onlar bizi inceleyip gözlemlediler. | Open Subtitles | و بينما انشغل البشر باهتماماتهم المتعددة كانوا يراقبوننا... و يدرسوننا |