"bir insanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإنسان
        
    • إنسان
        
    • الانسان
        
    • شخص في
        
    • يمكن لشخص
        
    • للشخص أن
        
    • شخص واحد
        
    • أن المرء
        
    • يمكن لإنسان
        
    • لجعل شخص
        
    • أي بشري
        
    • أنتما تتلاعبان
        
    • حياة شخص
        
    • الشخص العادي
        
    • البشر باهتماماتهم
        
    Yetişkin Bir insanın neler yapabileceğini yüzüm sana hatırlatmıyor mu? Open Subtitles هل وجهي لا يذكّركم بما يمكن أن يفعله الإنسان البالغ؟
    Ve Bir insanın hayatına yeni bir önem, açıklık ve anlam kattığını söylüyorlar. TED والتي كما يقولون تعطي تفسير جديد وصفاء و مفهوم لحياة الإنسان
    Craig Venter'a hep sormak istemişimdir: Bir insanın vücuduna sentetik bir kromozom yerleştirip istediğimiz zaman kendimizi yinelememiz mümkün olur mu diye. TED أردت أن أسأل كريغ فينتر إن كان من الممكن إدراج كروموسوم إصطناعي في إنسان بحيث يمكننا أن نستنسخ أنفسنا إن أردنا ذلك.
    Bir insan ölmeden önceki potansiyelini anlaması basit Bir insanın köklerinde bile vardır. Open Subtitles انها متأصله في رغبه الانسان البسيطه في تحقيق واحد من الاماني قبل الموت
    Sonra bir sabah kumda Bir insanın ayak izini gördüm. Open Subtitles ثم في صباح ما, رأيت آثار أقدام شخص في الرمل
    Yorumlarınıza göre, araştırmalar Bir insanın değişiklik yapamayacağını gösteriyor ne kadar garip olursa olsun. Open Subtitles أما بخصوص تعليقاتك، فلا يمكن لشخص واحد أن يصنع الفارق، مهما بلغ سنّه أو جنونه
    Bir insanın asla eksik olamayacağını düşündüm. TED وقد استنتجت أن الإنسان لا يمكن أن يحطم أبدَا
    Bir insanın ilk uçma deneyimi ise yanlışlıkla düşmekti veya muz kabuğuna basıp kaymak. TED بينما سقطت تجربة الإنسان الأولى للطيران بالصدفة متعثرة، أو منزلقة على قشرة الموز الأسطورية.
    Örnek olarak şempanzeler güçlüdür, Eşit şartlarda ele alırsak, Bir insanın iki katı kadar güçlü olabilirler. TED فمثلاً، فإن الشمبانزي قوي وبمقياس رطل لكل رطل، فإن الشمبانزي أقوى مرتان من ذكر الإنسان.
    Bir insanın büyümek ve hayatta kalmak için yemeğe ihtiyacı olduğu gibi hayvanların da var. TED الإنسان يحتاج أن يأكل لكي ينمو ويعيش والأمر صحيح للحيوانات.
    Bir insanın uzayda kesintisiz olarak geçirdiği en uzun süre 12-14 ay dolaylarında. TED فأطول مدة قضاها الإنسان في الفضاء هي حوالي 12 و14 شهراً.
    Lakin bu şartlarda Bir insanın hâlen yaşayabileceğini düşünmek zor. Open Subtitles لكن من الصعب أن نتخيل إنسان يعيش في هذا المكان.
    Anlaşılıyor ki, Bir insanın davranış kalıplarını bir sineğinkilerle karşılaştırmak biraz saçma. TED وأنا أدرك الآن أنه سخيف قليلاً مقارنة سلوك إنسان بسلوك ذبابة.
    Bir insanın bütünlüğüne işlemeden, onların potansiyelini onaylamadan, zaten uğraştıkları mevcut güçlüğün üzerine başka bir hastalık daha ekliyor olabiliriz. TED بعدم التعامل مع كمالية الانسان وعدم الاقرار بقوتهم فنحن نخلق مرضا آخر فوق ما يصارعونه
    Bir insanın amacının ve tutkularının gözlerinde görünebileceği bir efsanedir. Open Subtitles أختفت أن تكون قادر على قراءة نوايا ورغبات شخص في عينيه أنها خرافة
    Bir insanın 2 haftada ne kadar çok değişebileceği şaşırtıcı. Open Subtitles إنه مهدش ، كم يمكن لشخص أن يتغير خلال أسبوعيـــن إنه مهدش ، كم يمكن لشخص أن يتغير خلال أسبوعيـــن
    Tatlım, Bir insanın ne kadar mekanik olabileceği o kadar gülünç ki. Open Subtitles عزيزتي، من المضحك للغاية كيف أن للشخص أن يكون آليا
    Bu kitap hakkında hiçbir şey bilmeseniz bile, Bir insanın varoluşuna uygun iki düzlemi dikkate almak zorundasınız. TED وبالتالي حتى إذا كنت لا تعرف أي شيء عن هذا الكتاب، ستضطر إلى اعتبار شخص واحد يتداخل في مستويي وجود.
    Ama adalet sistemimiz, Bir insanın değişebileceği üzerine kurulu değil midir? Open Subtitles ولكن أليس نظام العدالة مبني على فكرة أن المرء ممكن أن يتغيّر؟
    "O şimdiye dek Bir insanın sahip olduğu en mükemmel ve itaatkar araç. Open Subtitles إنها الأداة الأكثر كمالا و طاعة التي يمكن لإنسان أن يملكها
    Bir insanın yaşama isteğini görmezden gelmesini sağlamak için ne yapmak gerekir peki? - Anlamadım. Open Subtitles لجعل شخص يتجاهل إرادته في النجاة؟
    Aslında IBM sayıları herhangi Bir insanın yapabileceği zamanda üretiyor. Open Subtitles في الواقع، فجهاز "آي بي أم" الخاص بنا يعطي في جزء من الزمن الذي يستغرقة أي بشري.
    Ve Bir insanın hayatını kısmi göruntuleri fikri çok hoşuma gidiyor, TED و لقد أحببت حقا فكرة اللمحات الجزئية من حياة شخص ما،
    Şöyle düşünün: Ortalama Bir insanın aklından gün boyunca binlerce şey geçer. TED فكروا بذلك: تراود الشخص العادي آلاف الأفكار كل يوم.
    İnsanlar, kendilerini çeşitli şeylerle oyalarken tıpkı Bir insanın mikroskoptan bakarak bir su damlasında yüzen yaratıkları incelemesi gibi onlar bizi inceleyip gözlemlediler. Open Subtitles و بينما انشغل البشر باهتماماتهم المتعددة كانوا يراقبوننا... و يدرسوننا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more