Bu sihirli bir ip. Bununla en yüksek duvarlara tırmanabiliriz. | Open Subtitles | هذا حبل سحرى من الممكن أن نتسلق به أعلى الأسوار |
Tamam hatırladım, sana da bir ip uzatılacak o yüzden hayatını yaşa. | Open Subtitles | صحيح ، حبل سيسقط لكِ من أعلى أيضاً لذا عيشي حياتك بإبتسامة |
Bağırırım: "Uzaklaşmayın Beyler, bir ip daha getirin" | Open Subtitles | فسأصرخ : لا تكملوا يا أولاد أحضروا حبلاً آخر |
Çocuğa bir ip falan bağla, sakat bir kukla yap. | Open Subtitles | ضع خيطاً حوله اجعله دمية معاقة أو ما شابه |
Eğer acelen varsa, sarkıtmak için bir ip veya ağaç dalı, veya herhangi başka bir şey bulabilirsin. | Open Subtitles | اذا كنت مستعجلا بهذا الشكل يمكنك أن تدلى حبلا أو غصن شجره أو أبحث عن شئ نافع تفعله |
O Meksikalı'ya ince bir ip üzerinde Bolero dansı yaptırmak kadar istediğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا أتمنى أكثر من رئبة ذلك المكسيكي يرقص البوليرو على حافة صخرة |
Bileğine bağlı bir ip ile yüksekten atlamak. | Open Subtitles | هو أن تقفز من مكان عال وأنت معلق بحبل حول كاحلك. |
Kocaman odayı incecik bir ip üzerinde baştan başa geçmekten bahsediyorum. | Open Subtitles | أعني، والمشي في جميع أنحاء طول غرفة على حبل مشدود الدموي؟ |
Biraz geciktiğim için özür dilerim, ama Jasper'a bir ip bulmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أسفة على التأخير لكننى كنت أبحث عن حبل لربط الكلب |
Cesedin yanında kesilmiş bir ip parçası vardı, ve daha ileride yapraklar arasında kırmızı astarlı parlak bir muska muhafazası vardı. | Open Subtitles | كان هناك جزء من حبل بالقرب من الجثة و بعدها فى وسط أوراق الشجر كان هناك حقيبة فيها خطوط حمراء |
12 metrelik bir ip insanı taşımaya yeter. | Open Subtitles | حبل قوي طوله إثنا عشر متراً، كافيٍ لحمل رجل. |
bir ip. Herhangi bir şey. | Open Subtitles | حبل بلاستيك, حبل متين شيئاً من هذا القبيل؟ |
Oraya bir ip bağlanıp korkuluğa uzatılmış olabilir. | Open Subtitles | والذى قد يستخدم لربط حبل الى الناحية الاخرى |
Boynuma bir ip bağlasana. İhtiyacın olduğunda çekersen gelirim. | Open Subtitles | لماذا لا تضع حبلاً حول رقبتى وتجذبه عندما تحتاج إلىّ |
Belime bir ip bağlayıp bırakmazsınız, sonra birisi gelir bizi götürür ve başka bir yerde yaşamaya devam edebiliriz. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تربطي حبلاً حولي و تمسكيه، و عندئذ شخصا ما يستطيع أن يأتي و يساعدنا، و نستطيع أن نعيش في مكان آخر |
bir ip buldum ve çekmeye başladım tüm bu ıstakozlar çıkıverdi. | Open Subtitles | وجدت حبلاً وتتبعته، فوجدت كل تلك السرطانات |
Babamın nerede olabileceğine dair bir ip ucun olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أقلتَ أنّ لديكَ خيطاً إلى المكان التالي الذي يتعيّن البحث فيه عن والدي؟ |
Yerel yetkililerin elinde belirgin bir ip ucu yok. | Open Subtitles | في هذا الوقت السلطات المحلية لم تجد خيطاً معتمداً |
bir ip kullanmış olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أنه استخدم خيطاً خفياً |
Seninle azıcık benzediğimizi düşünseydim... boynuma bir ip geçirirdim. | Open Subtitles | لو فكرت اننا متشابهان ولو بأمر تافه لكنت اربط حبلا حول عنقى. |
O Meksikalı'ya ince bir ip üzerinde Bolero dansı yaptırmak kadar istediğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا أتمنى أكثر من رئبة ذلك المكسيكي يرقص البوليرو على حافة صخرة |
Eğer karımı yataktan çıkarmak isteseydim ona bir ip geçirip, arabamın arkasına bağlar ve çekmeye çalışırdım. | Open Subtitles | هذا خطؤك ، إن أردت أن أجعل زوجتي تقوم من السرير سأربطها بحبل وأربطه إلى عربتي وأسحبها كما تسحب بقية الشجرة المنشورة |
Arka bahçede bir ip atlarken olmuştu. | Open Subtitles | كان لدينا أرجوحة من الحبال في الساحة الخلفية. |