| Onun komutanlığa bir istek yazdığını duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنه كتب طلباً مجدداً للقيادة العامة |
| Yanlış anladın. Bu bir istek değil, Ben. Bana paşa paşa vereceksin. | Open Subtitles | هذا ليس طلباً يا بن سوف اخذ المزيد من النقود |
| Bu garip bir istek olabilir ama kalıcı dişlerinden birini çekmek için izin istiyorum. | Open Subtitles | قد يكون هذا طلباً غريباً لكن أريد أن أستأذنكِ أن نخلع أحد أسنان العقل خاصتكِ |
| Bu da birlikte olmak için dolaylı bir istek örneği mi? | Open Subtitles | هل هذا هو مثال آخر على طلب غير مباشر للعلاقات الحميمة؟ |
| Garip bir istek... Ama ben varım! Dikkat! | Open Subtitles | يبدو طلب غريب ولكن سوف اقوم به انتبه |
| Yeni tip bir istek ama kahvaltılık gevreğini ağzın kapalı yiyebilir misin lütfen? | Open Subtitles | هذا طلبٌ غريب نوعاً ما و لكن هل تمانع لو أنك تمضغ الكورن فليكس و فمك مغلق؟ |
| Hep bir ağızdan gönderilen ortak bir istek. | Open Subtitles | {\1cHFFFF0}"طلبُ مُجمِّع" {\1cHFFFF0}"ارسلت بتناسق" |
| İlginç bir istek olacak ama yer değişsek olur mu? | Open Subtitles | ضعه ارضاً ضعه ارضاً هذا طلب غريب لكن هل بإمكاننا تبادل الاماكن ؟ |
| Sevişirken sen de benim kadar güçlü bir istek duyuyordun. | Open Subtitles | عندما مارسنا الحب لقد شعرت بالسعادة كما فعلت أنا |
| Orada olamayacağını söylememi istiyorsan söylerim ama bunu istedi, ben de adil bir istek diye düşündüm bu yüzden sana soruyorum. | Open Subtitles | واذا كنت تريد أن أقول أنه لا يمكنه أن يتواجد هناك سأفعل, ولكن هو طلب مني, و أعتقد أن هذا طلباً عادلاً, |
| Selam, Tanabe Mori'den bir istek geldi. | Open Subtitles | لقد تلقينا طلباً من تالبان موري |
| Bence bu mantıklı bir istek. | Open Subtitles | أظنه طلباً معقولاً أظن لديه الحق في معرفة... |
| Mantıklı bir istek gibi gözüktü. | Open Subtitles | يبدو طلباً معقولاً |
| Bu mantıksız bir istek değil. | Open Subtitles | ليس طلباً بعيداً عن المنطق |
| Mantıksız bir istek değil. | Open Subtitles | انه ليس طلباً غير معقول |
| Çok makul bir istek gibi geldi bana. | Open Subtitles | يبدو طلباً معقولاً بالنسبة لي |
| Bu bir istek miydi? | Open Subtitles | أكان ذلك طلباً للمواعدة؟ |
| 50$'dan yüksek madeni para yok. Bu kesinlikle hiç alışılmamış bir istek. | Open Subtitles | جميع العملات لاتزيد عن فئة الخمسين دولار, وهذا طلب غير معتاد على الاطلاق. |
| Jane, bu sıradışı bir istek olacak ama şirkette yasadışı bir şeyler dönüyorsa eğer bunu öğrenmeliyim. | Open Subtitles | جين ، أدرك هذا طلب غير عادى لكن إذا حدث شئ غير شرعى فى هذه الشركة يجب أعرفه حتى نتمكن من القضاء عليه |
| Bu özel gösterim için alışılmışın dışında bir istek. | Open Subtitles | هذا طلب غير معتاد بالنسبة الي العرض الخاص |
| Bu gerçekten garip bir istek olacak ama... | Open Subtitles | هذا ربما يبدو طلب غريب جدا |
| - Bu, çok basit bir istek Bay Vaughn. | Open Subtitles | (إنّ هذا طلبٌ بسيط جداً ياسيّد (فون |
| Hep bir ağızdan gönderilen ortak bir istek müşterek bir umut hafiflemiş bir korku bağışlanmış bir hayat. | Open Subtitles | {\1cHFFFF0}"طلبُ مُجمِّع" {\1cHFFFF0}"ارسلت بتناسق" {\1cHFFFF0}"أمل مشترك" |
| Tuhaf bir istek. Hayatımda ilk kez... | Open Subtitles | طلب غريب هذه المرة الأولى التى أفعل فيها... |
| Sevişirken sen de benim kadar güçlü bir istek duyuyordun. | Open Subtitles | عندما مارسنا الحب لقد شعرت بالسعادة كما فعلت أنا |