| - CIA'de bir köstebek olduğu sürece Vaughn'a hiçbir şey söyleyemezsin. | Open Subtitles | هناك جاسوس فى المخابرات المركزيه لا يمكنك اخبار فون بأى شيئ |
| Eğer bir köstebek varsa, onu başkası bulmadan önce kendim bulmalıyım. | Open Subtitles | إن كان لدي عميل مزدوج فيجب أن أجده بنفسي قبل أن يفعلها أي شخص آخر |
| Rusya biriminde bir köstebek var, Ted. | Open Subtitles | هناك خائن في بيت الرئيس الروسي. هناك خائن هنا، أنا متيقن من هذا. |
| Bütün istihbarat teşkilatları Savunma Bakanlığı'nda bir köstebek olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | كلّ عملاء الاستخبارات تعتقد بوجود جاسوس في وزارة الدّفاع. تعرف النظرية. |
| Geçen hafta bana Paris'teki şubemizde bir köstebek olduğunu söyledi. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي، قال لي أنّ لدينا جاسوس داخل الشركة. |
| Osborne'un Birleşik Devletler hükümetinde çalışan bir köstebek olduğu kanaatindeyiz. | Open Subtitles | نعتقد أنه كان خائناً يعمل في حكومة الولايات المتحدة. |
| CTU'da teröristlere çalışan bir köstebek olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن شخصاً داخل "الوحدة" يعمل مع الإرهابيين |
| Gizli Servis'te bir köstebek olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | انت تقول انه يوجد خائن فى الخدمة السرية؟ |
| İcra Kurulu'nda bir köstebek olduğuna inanamam. | Open Subtitles | لا اصدق ذلك هناك جاسوس على المجلس التنفيذي. |
| Pentagon'da bir köstebek var ve tek ipucumuz otopside yatıyor. | Open Subtitles | هناك جاسوس في البنتاغون و خيطنا الوحيد ميت على طاولة في المشرحة أريد إجابات |
| bir köstebek varsa, peşinde olduğumuzu bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | اذا كان هناك جاسوس فلا أريده ان يعرف اننا نعرف بوجوده |
| MI7 de bir köstebek var. | Open Subtitles | هناك عميل مزدوج في إم آي 7 |
| bir köstebek ve bir tarla faresi mi var? | Open Subtitles | ! هناك فأر في إم آي 7 و عميل مزدوج |
| CIA'de bir köstebek var! | Open Subtitles | تخلى عقيد بالـ(كاي جي بي) عن ولاءه اليوم بـ(روما) هناك عميل مزدوج بالـ(سي آي أيه)! |
| Beyaz Yaka bölümünde bir köstebek var. - Burada New York'ta. | Open Subtitles | هناك خائن في قسم . "الياقات البيضاء" ، هنا في "نيويورك" |
| Arthur MI6 içinde bir köstebek olduğuna ve New York'da bulunan başka bir casusa sırları sattığına inanıyordu. | Open Subtitles | ما هم؟ آرثر كان قد أصبح مقتنع ان هناك خائن |
| CIA içlerinde bir köstebek olduğunun farkında. | Open Subtitles | الإستخبارات المركزية قلقة من وجود جاسوس في منظمتهم |
| Bize bilgi sağlayan bir köstebek var. | Open Subtitles | لدينا جاسوس في الحكومة يزودنا بالمعلومات |
| Teşkilata altı ay önce görev gücünde bir köstebek olduğunu öğrendiğimi ve kendi soruşturmamı başlattığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أخبر الوكالة أنني علمت أنه كان يوجد خائناً في الـ"روتوندا" منذ ستّة أشهر وهذا عرفته من تحقيقاتي الخاصّة |
| Jack, CTU'nun içinde teröristlere çalışan bir köstebek olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | "يعتقد (جاك) أنّ شخصاً داخل "الوحدة يعمل لصالح الإرهابيين |
| Sanırım teşkilatta bir köstebek var. | Open Subtitles | ...أعتقد بأنه يوجد خائن داخل المنظمة |
| Çünkü ben ve amcan burada bir köstebek olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لأننا أنا وعمّك نظن أنه لديكَ واشٍ في منظمتك |
| - Şimdi herkes gerçek bir köstebek arıyor. | Open Subtitles | والآن الكل يبحث. عن جاسوس حقيقي. |
| Neyse ki, anne bir köstebek gücümü toparlayabilmem için yavrularıyla beraber beni de besledi. | Open Subtitles | من حسن حظى أن خلداً أنثى رعتنى و كأننى أحد صغارها حتى قويت بما يكفى لأستطيع مواصلة الحركة |
| Sanırım NSS içinde bir köstebek var. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يوجد لدينا خائن داخل منظمة الأمن القومي |
| Sanırım Haley'i kendi grubundan bir köstebek yüzünden parkta ucuz atlattığına ikna ettim. | Open Subtitles | أعتقد بأني أقنعت هيلي بأن القبض الذي كان سيجري عليه بمنتز "فولجر".. كان بسبب جاسوس بداخل مجموعته. |
| Güvenlik Bölümü, bölümünüzde bir köstebek olduğuna dair endişelerinizi bize bildirdi. | Open Subtitles | الأمن حذرنا بأنه من الممكن أن يكون لديك جاسوس فى قسمك |