"bir kıza" - Translation from Turkish to Arabic

• لفتاة
• بفتاة
• فتاه
• فتاةً
• على فتاة
• من فتاة
• كفتاة
• فتاة في
• مع فتاة
• إلى فتاة
• للفتاة
• لفتاةٍ
• أمام فتاة
• أي فتاة
• فتاة أخرى

Biliyor musun,güzel bir kıza göre bazen çok çirkin olabiliyorsun.
هل تعرفين ، بالنسبة لفتاة جميلة أحياناً تبدين قبيحة جداً

Bir keresinde bir kıza olmadığım halde Wentworth'un üyesi olduğumu söylemiştim.
مرة قلت لفتاة اننى عضو فى نادى وينتورث,ولكنى لم أكن ..

Bay Finn, benim gibi bir kıza verecek jet çantanız var mı?
إذاً يا سيد فين , هل لديك حبل إضافي لفتاة مثلي ؟

Ben bol para kazanan güzel bir kıza aşığım.
أنا على علاقة حبّ بفتاة جميلة , تجني الكثير منه

Bu gerçek bir aşk demektir, hem de ölmüş bir kıza.
وانا اعني حقا انني وقعت فى الحب وفى حب فتاه ميته

2 tane 8. sınıf öğrencisi erkek, 8. sınıf öğrencisi bir kıza tecavüz ederken sen kapıda gözcülük yaptın.
وقفتَ تحرُس بينما كان فتَيَان من الصّف السادس يغتصِبان فتاةً

bir kıza götürmeyi teklif eden ve bunun için araba çalan birisin.
النوع الذى يعرض على فتاة توصيلها، ثم يسرق سيارة من اجل هذا.

Yanlış olan hayatımın kontrolünü restoranda tanıştığım güzel bir kıza vermeyi kabul etmemdi.
حسنٌ، الخطأ كان مني لتسليم توجيه حياتي لفتاة جميلة قابلتها للتو في مطعم

Filmde oynaması için cesur genç bir kıza, ihtiyaçları var.
انهم بحاجة لفتاة مراهقة وشجاعة لتلعب دور افضل صديق للقيادة

Eve gidince hayatınız boyunca bir kıza söylediğiniz aptalca şeyleri düşüneceksiniz ve muhtemelen bunun için yatana kadar ağlayacaksınız.
عندما تكونوا هناك ستتذكروا كل الأشياء الغبية الذي تحدثتوا بها لفتاة في كل حياتكم وستجعلكم تبكون إلى أن تناموا

Bunu daha önce çok söylediğimi biliyorum ama evimizdeki küçük bir kıza gerçekten çok korkunç bir şey yapılmış.
أعلم أنني قلت هذا العديد والعديد من المرات من قبل لكن هناك شئ فظيع حدث لفتاة صغيرة في منزلنا

Aşk şarkılarına inanmayan bir kıza göre onları çok iyi söylüyorsun.
أتعلمين, بالنسبة لفتاة لا تؤمن بأغاني الحب فأنت تغنينها بشكل ممتاز

Babam Belfast'ta görev yaparken müfrezesindeki çavuş bir gece sarhoş oluyor ve bölgenin yerlisi bir kıza ertesi günkü operasyonu anlatıyor.
عندما عمل أبي في بيلفاست رقيب في فصيلته شرب لوقت في الليل وقال لفتاة محلية ماذا كانت العملية في اليوم التالي

Zaten bir hafta gerideyiz, iki adamımız eksik, bir de küçük bir kıza bakıcılık yapmamızı mı istiyorsun?
نحن متأخرون بأسبوع واثنين من الرجال ذهبوا وتريد منا أن نستعين بفتاة صغيرة جليسة أطفال؟

Yüzüne silah tutulmuş bir kıza göre oldukça sağlam bir tutum sergilemiş olmalı.
الفتاه، لها وضع جسماني مُنتصب كثيراً، بالنسبة إلى فتاه موجّه إلى وجهها سلاح.

Danışmanım, bir kıza tecavüz ediliyor sanmış.
اعتقدَ مسئول السكن أنّ فتاةً تعرّضتْ لاعتداء

Böyle güzel bir kıza Upper Sandusky'de ne sunabilirler ki?
ما الذي يعرض على فتاة جميلة فى سانداسكى العليا؟

bir kıza çıkma teklif edeceksen, oyunu kuralına göre oynamalısın.
عندما تطلب من فتاة موعد, عليك ان تكون لديك حيله

Orta yaşlardaki tarih öğretmenini baştan çıkartmış bir kıza benziyor mu?
أتبدو لكم كفتاة بإمكانها إغواء مدرسها لمادة التاريخ المتقدم في السن؟

Şimdi sana hiç bir kıza ilk buluşmamda söylemediğim bir şey söyleyeceğim.
أنا على وشك أن أخبرِك بما لم أخبر به أي فتاة في موعدنا الأول قط

Aynı şeyi genç bir kıza yapmaya hazırlanıyor. Ve bu işte yalnız değil.
وسوف يفعل هذا مرة أخرى مع فتاة مراهقة وهو يعمل مع شخص آخر

bir kıza, birbirinize olan bağlılığınızın sembolü olarak, simgeni vermek demek.
عندما تَعطي رسائلَكَ إلى فتاة كرمز لكَ للإلتزام إلى أحدكما الآخر.

İki yıl istihbarat için çalışmanın bir kıza neler kazandırdığını görüyor musun?
تَرى ماذا عملت السَنَتِينِ في الإستخباراتِ للفتاة ؟

Takip ettiğin yolun bir kıza çıkacağını düşünüyordun.
كنتَ تظن بأن الطريق الذي سلكته سيقودكَ لفتاةٍ معينة

Bu arada, nasıl bir histi, bir kıza yenilmek?
بالمناسبة , كيف كان شعورك حين خسرت أمام فتاة ؟

Eminim sen bir kıza hiç omlet yapmamışsındır, değil mi Antonio?
أراهن أنك لم تجعل أي فتاة سعيدة صحيح يا أنطونيو ؟

Hayır, dur. Dinle. Onu başka bir kıza bakarken gördüğünü söyle.
كلا، توقـّفي، إنصتي، إخبريه أنـّكِ رأيتيه وهو ينظر إلى فتاة أخرى