Herhalde, kulüp sahibiyle aralarında bir kavga yaşanmış. | Open Subtitles | لا أعرف. أظن أنه كان هناك شجار بينه وبين الرجل الذي يمتلك النادي |
Blue Oyster Bar'da büyük bir kavga çıkmış. | Open Subtitles | هناك معركة ضخمة في حانة المحارِ الأزرقِ. |
Bari tek elimi çözde, bu adil bir kavga olsun. | Open Subtitles | حرّر يداً واحدةً و سأعتبره قتالاً عادلاً. |
Düşmanın seni zorlamadığı müddetçe asla bir kavga başlatmamalısın. | Open Subtitles | وألا تخوضوا قتالًا ما لم يرغمكم العدو على هذا |
Bak, en olumlu insan değil, demek istediğim, her gün bir kavga. | Open Subtitles | اسمع، هي ليست أكثر الناس إيجابية، أعني، كل يوم عبارة عن معركة. |
bir kavga yaklaşıyor ve bizi sen kurtaracaksın. | Open Subtitles | ثمّة قتال مقبل، وعليك إنقاذنا. |
Ortada bir kavga varsa, biz şu an tek kişi dövüşüyoruz efendim. | Open Subtitles | إذا كانت هذه معركة خاسرة سيدي في هذا الوقت نحن نحارب لوحدُنا |
Yetişmemiz gereken bir kavga var. Atla dostum. | Open Subtitles | لدينا معركة نشترك فيها |
Buzul çağı odasında bir kavga olacak. Hadi gidin. | Open Subtitles | سيكون هناك شجار في غرفة مستحاثات العصور الأولى ، مرر الخبر ، يا رفاق |
Dostum, polisi çağıracaklar, burada bir kavga olduğunu söyledin. | Open Subtitles | يا رفيق, سيرسلون الشرطة لقد اخبرتهم أن هناك شجار |
yani o akşam daha önceden bir kavga olmadığını söylüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً أتقول أنه لم يكن هناك شجار سابق في تلك الليلة؟ |
...ancak ne zaman bir kavga çıksa, ilk önce o dalıyor. | Open Subtitles | لكن عندما يكون هناك معركة, يـكون أول مـن تـدخل بهـا. |
Azı dişi ile benim aramda bir kavga vardı | Open Subtitles | كانت هناك معركة بيني وبين هذا الضرس لم يريد ان يخرج |
Sıradan bir kavga olsaydı işimiz çoktan bitmiş olurdu. | Open Subtitles | حسنٌ، كان لينتهِ هذا القتال الآن لو كان قتالاً عاديّاً. |
Düşmanın seni zorlamadığı müddetçe asla bir kavga başlatmamalısın. | Open Subtitles | وألا تخوضوا قتالًا ما لم يرغمكم العدو على هذا |
Her gün bir kavga. | Open Subtitles | كل يوم عبارة عن معركة. |
bir kavga yaklaşıyor ve bizi sen kurtaracaksın. | Open Subtitles | ثمّة قتال مقبل، وعليك إنقاذنا. -أيمكنك؟ |
Ortada bir kavga varsa, biz şu an tek kişi dövüşüyoruz efendim. | Open Subtitles | إذا كانت هذه معركة خاسرة سيدي في هذا الوقت نحن نحارب لوحدُنا |
Yetişmemiz gereken bir kavga var. | Open Subtitles | لدينا معركة نشترك فيها |
Annemlerle para konusunda gerçekten büyük bir kavga ettim. | Open Subtitles | ل حقا لم ندخل في معركة كبيرة مع والدي عن المال. |
-Belki seni bağışlayacağımı düşünüyorsun. -Bu ölümüne bir kavga. | Open Subtitles | ربما تعتقد أنني سأوفرك هذا قتال حتى الموت. |
Aramızda şehirden beri gelen bir kavga vardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يرونني كالمسخ من خارج المدينة |
Bu kazanacağımızı düşünmediğim bir kavga. | Open Subtitles | إنها معركة لاأظن أننا سننتصر فيها |
Evet. bir kavga daha başlatmamalıyız. | Open Subtitles | لا اعتقد انه علينا البدء بقتال آخر |
Ev işleriyle ilgili. Karısıyla ettiği bir kavga sonucu olmuş. | Open Subtitles | بشأن مسألة منزلية وقع شجار بينه وبين زوجته وقد خرج عن السيطرة |
Aslında problem şu şekilde, gittiğin her barda bir kavga çıkıyorsa sorun belki de sendedir. | TED | نحن نرى المشكل، مثل، إذا اندلع شجار في كل حانة تذهب إليها، قد تكون أنت السبب. |