"bir konu" - Translation from Turkish to Arabic

    • موضوع
        
    • عن شيء
        
    • أن أتحدث
        
    • في شيء
        
    • أمر ما
        
    • أمر واحد
        
    • إنّها مسألة
        
    • شئ
        
    • انها مسألة
        
    • ليكن بعلمكِ أنّه
        
    • شيء يجب
        
    • أنها قضية
        
    • إنها قضية
        
    • إنها مسألة
        
    • مسأله
        
    Anneanne donu giymek komik bulmadığım ve istismar etmeyeceğim çok hassas bir konu. Open Subtitles إرتداء اللبـاس الداخلي للعجـائز موضوع حسـاس جدا لا أراه طريفـا و أرفض استغلالـه
    - Evet. İlk film için oldukça hassas bir konu. Open Subtitles ألا ترين ان هذا موضوع حساس بالنسبة إلى فيلم أول؟
    Hayır, bu şu anda konuşmamız gereken bir konu değil. Open Subtitles لا انه ليس موضوع من المناسب أن نتكلم به الان
    Bunu oldukça ciddiye aliyorum; ama bugün, son bir iki yıldır çok önem verdiğim bir konu hakkında konuşmak için buradayım. TED واتعامل مع هذه المواضيع بجدّية. إلا أنني سأتحدث عن شيء مختلف هذه المرة أمر شغل تفكيري خلال السنة أو السنتين الماضيتين
    ...ama daha çok felsefi bir konu üzerinde durmak istiyorum. Open Subtitles لكن أريد أن يكون هذا اللقاء حول موضوع فلسلفي تقريبا
    Hastanın ölmesinin hassas bir konu olabileceğini biliyorum, ben sadece... Open Subtitles لقد عرفت ذلك موت مريضك سيكون موضوع مزعج انا فقط
    Yeni bir konu seçeceğim. Okuldaki herkesin bahsedeceği bir hastalık istiyorum. Open Subtitles سأختار موضوع جديد , أريد مرض يتحدث عنه الجميع في المدرسة
    Ama size anlatmak istiyorum, bence bu ilgilenmemiz gereken önemli bir konu. TED لكن أريد أن أقول لكن، أعتقد أنه موضوع مهم ويحتاج منا لعناية به
    Bak, aslında demokrasilerde şehircilik ilginç bir konu çünkü kaos yaratıyor, öyle değil mi? TED سأدعوك لكن، الحديث عن ديمقراطية بناء المدينة موضوع شائق لأنه يحدث الفوضى، أليس كذلك؟
    Güncel sayılabilecek bir konu, en azından Amerika'da. TED إنه موضوع حديث. في الولايات المتحدة على الأقل.
    Ama bu oldukça geniş ve hassas bir konu, bu yüzden kendimi sınırlamalıyım. TED ولكنه موضوع واسع وحساس للغاية، لذلك يجب أن أضع حدوداً لنفسي.
    Gerçekten de bir filmin ele almadığı bir konu bulmak zordur. TED في الواقع ، إنه من الصعب العثور على موضوع لم تعالجه السينما حتى الآن.
    Bugün, benim aşina olduğum ve size de ne kadar yakın olduğunun farkında olmadığınız zor bir konu hakkında konuşmak istiyorum. TED أريد أن أحدثكم اليوم عن موضوع صعب مُتعلق بي ومُتعلق بكم أكثر مما تتصورن.
    Evet ama aynı zamanda eşit önemde bir konu üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles أجل لكن في الوقت ذاته أبحث عن شيء يساويه في الأهتمام.
    Nedeni bunun konuşmak istemediğim bir konu olması! Open Subtitles هذا ليس من الأمور التي أريد أن أتحدث عنها
    İyi olduğun bir konu varsa zengin yaşlı adamdan para almaktır. Open Subtitles إن كنت تبرعين في شيء فهو سحب المال من العجزة الأثرياء
    Uğradığın için gerçekten memnun oldum çünkü seninle konuşmak istediğim bir konu var. Open Subtitles أتعلمين، في الواقع أنا سعيدة بمجيئكِ لأني أريد أن أحدثكِ في أمر ما
    Ve bitmeden, eğer tüm insan oğlunun bir konu üzerinde aynı fikirde olduğu bir konu var ise Bence oda köleliğin bitmesidir. TED مع هذا، إن كان ثمة أمر واحد كل الكائنات البشرية تتفق عليه، فهو في رأيي إتفاقنا على أن العبودية لابد وأن تنتهي.
    Halkın güvenliği ile ilgili bir konu. Ama bir şeylerden feda etmek hep gerekir. Open Subtitles الوضعية الصحيحة لتحريك عجلة القيادة" "إنّها مسألة سلامة العامة ولكن هنالك تضحية دوماً
    Çok konuştukları doğru, ama bir şey söylüyorlar mı, bu başka bir konu. Open Subtitles انهم يتكلمون كثيرا لكن هم على اى حال لا يتحدثون فى شئ مجدى
    Bu hassas bir konu Papa Cenapları fakat öyle bir mesele ki artık ihmal edilemez. Open Subtitles انها مسألة حساسه, قداستكم, لكن الأمر الذي لم يعد بأمكانه ان يذهب دون مراقبة.
    Önemli bir konu. Open Subtitles ليكن بعلمكِ أنّه مهمّ جداً
    Umarım henüz sipariş vermemişizdir çünkü halletmemiz gereken önemli bir konu var. Open Subtitles قبل أن نطلب الطعام هناك شيء يجب أن نزيحه عن كاهلنا
    Yani önemli değil. Hassas bir konu. Open Subtitles أنها قضية حساسة.
    Gözü kapalı atlamayacağım kadar ciddi bir konu bu. Open Subtitles إنها قضية جادة جداً بالنسبة لي, و لا أستطيع الاندفاع فيها دون تبصر.
    Teknik bir konu, küçük ince telleri bir şekilde vücuduna... Open Subtitles إنها مسألة تقنية نغرز بها تلك السلوك اللطيفة
    Ve bir gün teknik bir konu üzerinde tartışıyorduk. Somundaki buğday çıkarım oranları. Open Subtitles يوماً ما أحتد بيننا النقاش حول مسأله تقنيه تخص نسبة الدقيق الداخله فى صناعة الخبز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more