"bir manası" - Translation from Turkish to Arabic

    • فائدة من
        
    • جدوى من
        
    • تعني شيئا
        
    • عنت شيء ما
        
    • القبلة عنت شيء
        
    Orada burada bir kaç sivrisineği öldürmenin bir manası yok. TED ليس هناك فائدة من مجرد قتل بعوضة مفردة هنا وهناك.
    Babası öldükten sonra kızı kurtarmanın pek bir manası yok. Open Subtitles لا فائدة من إنقاذ طفلتك إذا انتهى الأمر بموت أبيها
    Sana "geri dön" dediğim zaman, ileri gitmenin bir manası yoktur. Open Subtitles لو قلت استديروا وارجعوا فلا فائدة من المواصلة عندئذ
    Sunagakureli bir takımla savaşmamızın bir manası yok. Open Subtitles لا جدوى من قتال مشاركي قرية الرمل مع بعضهم
    Hayır, Everett ben seni seviyorum. Onun benim için hiç bir manası yok. Open Subtitles لا، ايفيريت ، انا احبك انها لا تعني شيئا بالنسبة الي حقا؟
    Söylüyorum yani, bir manası varmış gibi hissettirdi. Open Subtitles لست أقول إلا أشعر وكأن القبلة عنت شيء ما
    Sana da olmaya başlamadan üzerinde konuşmanın bir manası yok. Open Subtitles قبل أن يبدء بالحدوث اليك , لا يوجد فائدة من مناقشته
    Bana göre Detroit'in yapılı arabalarını kullanmadıkça Amerika'da olmamın bir manası yok. Open Subtitles بالنسبة لي ، لا يوجد فائدة من التواجد في امريكا بدون قيادة سيارة ديترويت
    Üzgünüm. Tüm bunların bir manası var mı? Kötü bir kaç gün geçirdim. Open Subtitles ليخدع شخص جميلاً , ليصدق انك سفاح انا اسف , لكن هل هنالك فائدة من كل ذالك
    Bize yalan söylemenin bir manası olmadığını bilin diye bunları söylüyorum. Open Subtitles حسناً , أخبركما بذلك , كي تعلما بأنه ليس ثمّة فائدة من الكذب علينا الكذب ؟
    Böyle bir günde bir fark yaratamazsan seçilmenin bir manası kalmaz. Open Subtitles لا فائدة من انتخابك إن لم تحدث فرقاً في يوم عصيب كهذا
    Böyle bir yerde kilit kullanmanın bir manası olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles اظن انه لا فائدة من استخدام الاقفال في مكان مثل هذا
    Ziyaret saatlerinde buraya gelmenizin bir manası yok. Open Subtitles لا فائدة من القدوم هنا لأجل ساعات الزيارة
    Pekala konuyu uzatmanın bir manası yok. Open Subtitles حسناً إذاً، لا جدوى من المناورة حول الموضع
    Ama işlemediğin bir suç için ölmenin de bir manası yok. Open Subtitles لكن لا جدوى من الموت بسبب جريمة لم تقترفها
    Evet, koruyamadıktan sonra bu kadar... kaynağımızın olmasının bir manası yok. Open Subtitles أجل، فلا جدوى من هذه المصادرة إن عجزت عن حمايتها.
    Beyler, üzerinde düşünecekseniz tarihlerin de bir manası olabilir. Open Subtitles يا جماعة ان فكرتم بالامر حتى التواريخ تعني شيئا
    Paul'un boya mermilerinin bir manası var ise, belki de bu çocuklar bunu bana açıklayabilirdi. Open Subtitles لو كانت كرات "بول"تعني شيئا ربما هؤلاء يستطيعون شرح هذا لي
    Söylüyorum yani, bir manası varmış gibi hissettirdi. Open Subtitles لست أقول إلا أشعر وكأن القبلة عنت شيء ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more