"bir nedenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديك سبب
        
    • لديكِ سبب
        
    • عن سبب رفضك
        
    • سبب وجيه
        
    • من سبب
        
    • يجب أن تعطيه سبب
        
    • فعلها لسبب
        
    • عندك سبب
        
    • حصلتِ على شيء
        
    • سبب قوي
        
    Erkeğimin şehvetli poposunu almak için iyi bir nedenin vardır umarım. Open Subtitles من الأفضل لك أن يكون لديك سبب لأخذ مؤخرة رجلي الرائعة
    Eğer bu işe gireceksen iyi bir nedenin olsa iyi olur. Open Subtitles لو كنت ستتدخل في الموضوع يجب ان يكون لديك سبب جيد
    Ama iyi bir nedenin yoksa, ben yap derim. Open Subtitles ولكن إلا في حال كان لديكِ سبب جيد, فأنا أقول إفعليها.
    Çalışmamak için, umarım iyi bir nedenin vardır. Open Subtitles أخبرني عن سبب رفضك العمل. والأفضل أن تكون مقنعاً.
    Umarım dün gece için iyi bir nedenin vardır. Open Subtitles أَتمنى أن يكون عندك سبب وجيه لعدم مجيئك ليلة أمس
    Bana vermemen için iyi bir nedenin olmalı. Open Subtitles لا بد من سبب يجعلك ترفض.
    Onun yaşaması için bir nedenin var. Open Subtitles يجب أن تعطيه سبب ليحيى له
    Tabii eğer bir nedenin yoksa. Open Subtitles لكي تبدوا كل أحمق أو المهوس ولذاك علي فعلها لسبب
    Umarım sebep olduklarını açıklayacak bir nedenin vardır! Open Subtitles من فضلك اخبريني أنك حصلتِ على شيء من هذه الفوضى
    Asla. Islah olmak için kanlı canlı bir nedenin var. Open Subtitles .ـ مستحيل .ـ لديك هنا سبب قوي لإعادة تأهيلك
    Belli ki Phil'le beni ayrı tutmak için geçerli bir nedenin var. Open Subtitles من الواضح، أن يكون لديك سبب جيد للحفاظ على فيل وأنا على حدة.
    Umarım beni buraya getirttiğin için iyi bir nedenin vardır. Pancevo Sanayi Bölgesi YUGOSLAVYA 1985 Open Subtitles آمل أن يكون لديك سبب وجيه جداً لاستدعائي إلى هنا
    Güzel,ben de en sonunda kaskını takmak için bir nedenin olduğu için memlunum. Open Subtitles حسنا، أنا سعيد لأنك أخيرا كان لديك سبب لارتداء الخوذة الخاصة بك
    Onu eve davet ettiysen iyi bir nedenin var demektir. Open Subtitles و إذا قلتِ أنكِ تريدين دعوته أنا أثق أن لديكِ سبب وجيه حقاً؟
    Bir şeyden nefret etmeden önce geçerli bir nedenin olmalı. Open Subtitles لذا يجب أن يكون لديكِ سبب محترم ... لكراهية الشيء قبل أن تقرري كرهه
    bir nedenin olmalı. Her şeyin bir nedeni vardır. Open Subtitles حسناً، لابد أن لديكِ سبب لكل شئ سبب
    Çalışmamak için, umarım iyi bir nedenin vardır. Open Subtitles أخبرني عن سبب رفضك العمل. والأفضل أن تكون مقنعاً.
    Bizi buralara sürüklemek için iyi bir nedenin olsa iyi olur Harold. Open Subtitles شارمنج من الأفضل ان يكون هنا سبب وجيه لاحضارنا هنا فى الأسفل يا هارولد
    Bana vermemen için iyi bir nedenin olmalı. Open Subtitles لا بد من سبب يجعلك ترفض.
    Onu öldürmek için mutlaka iyi bir nedenin olmalı. Open Subtitles لابد من سبب لقتله
    Onun yaşaması için bir nedenin var. Open Subtitles يجب أن تعطيه سبب ليحيى له
    Tabii eğer bir nedenin yoksa. Open Subtitles لكي تبدوا كل أحمق أو المهوس ولذاك علي فعلها لسبب
    Bunu yapmak için iyi bir nedenin olmalı. Open Subtitles من الأفضل لك أنا يكون عندك سبب للقيام بذلك
    Umarım sebep olduklarını açıklayacak bir nedenin vardır! Open Subtitles من فضلك قولي لي انكِ حصلتِ على شيء لاظهار هذه الفوضى.
    Ama sen, senin benden nefret etmek için iyi bir nedenin var. Open Subtitles ...لكن أنت لديك سبب قوي لتكرهني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more