"bir seçim" - Translation from Turkish to Arabic

    • إختيار
        
    • اختيار
        
    • الاختيار
        
    • خياراً
        
    • الإختيار
        
    • قراراً
        
    • أن تختار
        
    • الخيار
        
    • ان تختار
        
    • خيار
        
    • خيارًا
        
    • أن أختار
        
    • للاختيار
        
    • لديك الأختيار
        
    • خيارٌ
        
    Ya sistemi çökert, ya gezegene çarp. Zor bir seçim. TED تخلص من النظام كله أو دمر الكوكب. إنه إختيار قاس. ليس هناك كثير من الإختيارات.
    -Bence,mükemmel bir seçim. -Bence de. Open Subtitles إختيار جيد , أستطيع القول بهذا أعتقد ذلك
    Harika bir seçim olduğunu söylemiyorum. Onun seçimi olduğunu söylüyorum. Open Subtitles لستُ أقول أنّه اختيار رائع، بل أقول إنّه خياره هو
    Bilirsiniz, her gün seçimler yaparken, mutlak bir seçim özgürlüğüne sahibiz der. Open Subtitles أتعلمون، عندما نتخذ قرارات الحياة اليومية، فإن لدينا حرية مطلقة في الاختيار
    Çünkü bir çılgının ne zaman sadist bir seçim sunacağını bilemezsin: Open Subtitles لأنك لا تتوقع متى يصادفك معتوه ما ويقدم لك خياراً سادياً
    Seninle olan geçmişimiz hatırına, sana bir seçim şansı vereceğim. Open Subtitles ، بما أننا نملك تاريخاً معا سأترك لك حرية الإختيار
    Öyleyse şu boncuk gözlüyü seçiyorum. Harika bir seçim, efendim! Open Subtitles إختيار مثالي يا سيدي، ألي أن أرشدك إلى مائدتك؟
    İlginç bir seçim Sam. Yatak odamızdan telefon görüşmesi yapmak. Open Subtitles إختيار رائع ، سام تقوم بالإتصال بهاتف غرفة نومنا
    Yani tavuk aslına hiç fena bir seçim değil. Open Subtitles وهذا هو المنطق حول إختيار الدجاج وذلك ليس سيئا حقا
    Bu bir seçim değil Anne sana kaç kere söyledim. Open Subtitles انه ليس اختيار يا أمى لقد أخبرتك هذا من قبل
    Bu tasarım süreciyle iyi bir seçim yaptığını hissetti çünkü hem etkili enerjiyi elde etmiş hem de binayı yerleşik mikrobiyal alandan temizlemişti.. TED أحس و كأنه اتخذ اختيار جيد جداً مع عملية التصميم لان كان كلا كفائه الطاقة و قد اختفى المقيم المايكروبي الطبيعي لهذا المبنى.
    Hayatımın en korkutucu zamanıydı, yapması çok güç bir seçim. TED وكانت أكثر لحظة مرعبة في حياتي، أكثر اختيار مرعب.
    Katılımcılar bir seçim yapıyorlar ama ben onlara tam tersini veriyorum. TED يختار المشاركون اختيارًا، ولكنني أعطيهم الاختيار الآخر في النهاية.
    ve "seçime karşı biyolojik zorunluluk" konusuna değinmeyeceğim bile çünkü eğer herhangi biriniz cinsel yönelimin bir seçim olduğuna inanıyorsa sizi dışarı çıkıp "gri" olmaya davet ediyorum. TED و انا لن أناقش مسألة الاختيار مقابل الحتمية البيولوجية لانه لو كان اي منكم يعتقد أن الميول الجنسي هو اختيار، اناشدك بالخروج و المحاولة بأن تكون رمادي.
    Sonra, iki düğme beliriyor ve bir seçim yapması gerekiyor. TED ثم يظهر اثنين من الأزرار ويجب على الشخص الاختيار
    Baban olmayabilir ama sanırım ben harika bir seçim yaptım. Open Subtitles قد يكون والدك مات ولكن أعتقد أنني لدي خياراً ممتاز
    Ahlaki bir seçim yapabilecek bir varlık da değil. Open Subtitles لقد فقد هذا الشاب القدرة الإنسانية على الإختيار الأخلاقي
    bir seçim yapmak zorundayız. Ya başı sonu olmayan, doğaçlamalar kaydedeceğiz... ya da bir şarkı kaydedeceğiz. Open Subtitles علينا أن نتخذ قراراً هنا إما أن نعزف بشكل حر أو نعزف وفق أسلوب
    bir seçim ile sonuçlanır: Plana, finansman kaynağına göre mi hizmet edersiniz yoksa gereksinimlere göre mi? TED عليك أن تختار: هل تخدم الخطة، المتبرع، أم هل تخدم الحاجة؟
    Tek söylemek istediğim şu: UDİ daha iyi bir seçim yapamazdı. Open Subtitles أريد فقط أن أقول أن آي أو أي اتخذوا الخيار الأفضل
    Dostluk ve aşk arasında bir seçim yapmanı istemiştim. Open Subtitles عندما طَلبَت مِنْك ان تختار بين الحبّ والصداقة
    Bence bu insanların kendi yapması gereken bir seçim ama teşekkürler. Open Subtitles أعتقدُ أنه خيار بإمكان الناس إختياره بأنفسهم، مع ذلك، شكراً لك
    Bu güvensizlik halkasının sonucu olarak tarımı uygun bir seçim yapmalıyız. TED لإنهاء هذه الحالة من انعدام الأمن لابد أن نجعل الزراعة خيارًا متاحًا
    Fakat birçok konuda iyiyidin ve bir seçim yapmak zorundaydım. Open Subtitles لكنك كنت ماهراً في العديد من الأمور وكان لا بدّ أن أختار
    Ve biz iyi ve kötü arasında bir seçim kendimizi sınırlamak zorunda değilsiniz. Open Subtitles و نحن لا نحدد من أنفسنا للاختيار بين الخير و الشر
    Şu anda bir seçim yapman gerekiyor. Kırmızı mı yoksa mavi mi? Open Subtitles حالياً لديك الأختيار, الحمراء أم الزرقاء؟
    Biz sadece bir seçim var, ben onlar pist temizlemek umut ve hızlı bir şekilde bunu. Open Subtitles لدينا فقط خيارٌ واحد آمل انهم يخلون لنا مدرجّ، وآمل ان يفعلون ذلك بسرعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more