Gerçekten uğraştıracağa benziyor. Yine de güzel bir sesi vardı | Open Subtitles | بدا وكأن كل العمل بسلام، لديه صوت لطيف، حسبما أعتقد |
Bu adamdan nefret ediyorum. Gıcık bir sesi var. | Open Subtitles | أنا أكره ذلك الرجُل إن لديه صوت مثل الحاجز الشبكي |
Gür ve kalın bir sesi vardı. Boyu 1.60 civarı ve kiloluydu. | Open Subtitles | كان لديه صوت جهورى وجسد ثقيل.. |
Öğretmen sayesinde, öldükten sonra bile bir sesi var oldu. | Open Subtitles | بسبب المعلّمة, كان لابد أن يكون لديها صوت بعد الموت |
- Müthiş bir sesi var. - Sonraki müzikalde şansınızı deneyin. | Open Subtitles | ولكن لديها صوت رائع ربما في المسابقة التالية |
Melek gibi bir sesi vardı ve şehrin her yerindeki kulüplerde şarkı söylerdi. | Open Subtitles | كانت تمتلك صوت عذب و قامت بالغناء في النوادي في كل أرجاء المدينة |
Çok haylaz bir çocuk ama muhteşem bir sesi var. | Open Subtitles | إنها ظريفة ، لكن تملك صوت عذب |
Her ses bir harfe tekabül etmeli, ve her harf yalnızca bir sesi temsil etmeli. Hiçbir sesi temsil etmeyen harfler ise kullanımdan çıkarılmalı. | TED | كل صوت يوازيه حرف واحد، كل حرف يمثل صوتًا فرديًا، والحروف التي لا تمثل أي صوت يجب إزالتها. |
Bu binaların bir sesi var. | TED | تمتلك هذه المباني صوتًا ونبرةً. |
- Yepyeni değil ama satan adam harika bir sesi olduğunu ve zamanla daha da iyi olacağını söyledi... | Open Subtitles | إنه ليس جديداً, لكن الرجل أخبرني أن لديه صوت رائع, -و أنه سيصبح أفضل مع العمر. |
Bana döndü. Çok seksi bir sesi vardı. | Open Subtitles | أشعل إثارتي لإنه لديه صوت مثير جداً |
Çünkü işin aslı herkesin bir sesi vardır. | Open Subtitles | لأن الحقيقة هي, أن كل شخص لديه صوت |
Melek gibi güzel bir sesi yoktu ama gür bir sesi vardı. | Open Subtitles | لم يكن لديه صوت جميل من الملاك... ولكن لم يكن لديه صافرة واحدة. |
Müthiş bir sesi var değil mi? | Open Subtitles | لديه صوت رائع، أليس كذلك؟ |
Büyüleyici bir sesi var ve İngilizce konuşabiliyor. | Open Subtitles | لديها صوت ساحر وتتحدث الإنجليزية بطلاقة |
Harika bir sesi var ama klibi yok. | Open Subtitles | لديها صوت رائع و لكن ليس لديها فيديو |
Şahane bir sesi vardı. | Open Subtitles | ذو صوت عذب |
Çok da güzel bir sesi var. | Open Subtitles | لديه صوت عذب. |
June'un hiç bu kadar güzel bir sesi olduğundan bahsetmemiştin ve tabii senin de. | Open Subtitles | لم تذكر يومًا بأن (جون) تملك صوتًا رائعًا وبالمناسبة فأنت أيضًا كذلك |