- Bu profesyonellerin işi. Dünyada bu işi yapabilecek tek bir takım var. | Open Subtitles | ــ هذا أسلوب خطير ــ هنالك فريق واحد في العالم يمكنه فعل ذلك |
Yaptığım şey de tamamen budur. bir takım oluşturmaya başladık, bilim adamların olduğu disiplinlerarası bir takım ekonomistlerin, matematikçilerin olduğu | TED | و هذا تماما ما فعلته، بدأنا بوضع فريق للعمل معا فريق من العلماء من مختلف التخصصات اقتصاديون و علماء رياضيات |
Evet, düşüncesine göre, harika bir takım yapmışız. | Open Subtitles | نعم , انه تقريبا يعتقد اننا نشكل فريق رائع |
Asla uyumayacak ve bir takım sınavların benimle alay etmesine izin vermeyecektim. | TED | لذا كان من المستحيل أن أنام وأترك مجموعة من الإمتحانات تهزأ بي. |
Chunin olabilmemi bir takım olarak çalışabilmemize borçluyum. | Open Subtitles | لقد أصبحت شونين بفضل العمل الجماعي لفريق غاي |
Şuna bak! Bir karınca hattı! bir takım gibi çalışıyorlar! | Open Subtitles | انظر الى هذا انه خط من النمل انهم يعملوا كفريق واحد |
Yaptığım ilk şey, o parayla kendime bir takım almak oldu. | Open Subtitles | اول شئ افعله ، ان اشترى لنفسي بذلة اليس كذلك ؟ |
İki atış da hedefini vurdu. İyi bir takım olduk. | Open Subtitles | كِلتا الرميتان أصابت الهدف نشكل فريقاً رائعاً |
İyi bir takım olduk Monk! Hadi ama! Ortak olabiliriz! | Open Subtitles | نحن نصنع فريق جيد (مونك) هيا, يمكننا ان نكون فريق |
Sonsuza dek seveceğimiz bir takım. | Open Subtitles | أي فريق الذي نحن يُمْكِنُ أَنْ نَحبَّ إلى الأبد. |
Görevinizi icra edip bir takım olarak çalışırsanız... Beyler, dikkatli bakın! | Open Subtitles | لانه عندما نكون نعمل كأننا فريق واحد يا سادة , شاهدوا, |
Ne olduğu işte burada. Tek bir takım dahi ayakta duran bir yapı inşa edemedi. | TED | ها هو ما حدث. لم ينجح حتى فريق واحد في إيقاف الهيكل. |
Dört yıl önce bu programı başlattığımda, aklımdaki plan mazlumlardan oluşan ve kazanmayı öğrenen bir takım yaratmaktı. | TED | عندما بدأت هذا البرنامج منذ اربع سنوات مضت كان لدي خطة عامة عن تأسيس فريق من المستضعفين الصغار |
Görünüşe göre farklı sektörlerden bir takım oluşturmak oldukça zormuş. | TED | إذ يبدو أن الانتظام ضمن فريق من مختلف الحواجز الصناعية هو أمر بالغ الصعوبة. |
Hayır, ama Dr. Rosen bizim bir takım olduğumuzu söyler, | Open Subtitles | لا، لكن الدكتور روسين قال نحن نشكل فريق |
Görünüşe göre bir takım kaynak kodunun şifresini çözmeye çalışmışlar. | Open Subtitles | يبدو مثل أنّهم يحاولون فك تشفير مجموعة من رمز أصلي. |
İyi bir takım çalışması hepimizin kazanması demektir. | Open Subtitles | العمل الجماعي جيد يعني أننا جميعا الفوز بها. |
bir takım gibi. | Open Subtitles | كنت أعتقد أننا يمكن أن نتكاتف معا كفريق واحد |
Hayır ama senin takım elbisenin düğmelerini kullanabilecek başka bir takım var. | Open Subtitles | لا ، لكن هناك بذلة أخرى يمكننا وضع عليها الأزرار من بذلتك |
Yıllardır yapmak için uğraştığım koleksiyonumu dışarı salman dışında gayet iyi bir takım olduk. | Open Subtitles | مُجــرد معركة جعل حياتي تتحول لثقب علّي الحائِــط نحنُ نشكل فريقاً رائِــع |
İyi bir takım olduk. | Open Subtitles | نحن نصنع فريق جيد ، كما تعلمين؟ |
Soren, Daniel'i aramamız için bir takım göndermemize hala izin vermiyor. | Open Subtitles | سورن لازال يرفص السماح بإرسال أي فريق للبحث عن دانيال |
Çocukların oynama şekline bakarsanız, bir şeyi açıklamalarını istediğinizde yaptıkları aslında bir takım deney gerçekleştirmek. | TED | لو أنك تأملت طريقة لعب الأطفال، أو حين تطلب منهم تفسير أمر ما، فما يقومون به هو في الحقيقة سلسلة من التجارب. |
Siz bir takım oyuncusu değilsiniz. Bu yüzden NASA'da başaramadınız. | Open Subtitles | أنت لا تملك روح الفريق لهذا أخرجوك من ناسا |
Kendi oyuncularını öldüren bir takım duydun mu daha önce? | Open Subtitles | هل سمعت من قبل بالفريق الذي يقتل لاعبيه بنفسه ؟ |
Tabii, daha ilk yarıdan çuvallayan bir takım. | Open Subtitles | نعم نفس الفريق الذي لم يتمكن من تجاوز الدور الأول |
Çok iyi bir takım oluyoruz, sen ve ben. Kesinlikle öyle. Buna bir şüphe yok. | Open Subtitles | نحن فريق عظيم، نحن الاثنين نحن كذلك بالتأكيد ولا شكّ بهذا |