"bir tekne" - Translation from Turkish to Arabic

    • قارب
        
    • قارباً
        
    • مركب
        
    • من القوارب
        
    • فلنحضر قاربا
        
    • بقارب
        
    • نوع القارب
        
    • من على متنه
        
    • هل القارب
        
    • قاربًا
        
    Evet, duyuyorum ve hala O şeyin bir tekne olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles أجل بالفعل، ما زلت لا أصدق أن هذا الشيء هو قارب.
    2 nolu iskeleye bir tekne ve bir mavna yanaşıyor. Open Subtitles هناك قارب صيد و زورق 2 قادمان إلى الرصيف رقم
    Ama bana vereceğiniz parayla kendime bir tekne aldım bile. Open Subtitles ولكن اشتريت قارب وكنت سأدفع قيمته بالأجر الذي ستدفعونه لي
    Aşağı bir dalgıç gönderdiler. Başka bir tekne buldu. Evet, biliyorum. Open Subtitles لقد أرسلوا غواصاً إلى البحر وجد قارباً آخر
    Fakat kendine bir tekne bulmak için çok istekli gibiydi. Open Subtitles لكنه بدا متلهّفاً لدرجة سيئة من أجل الحصول على مركب
    Rıhtımda, Jimmy'i County Down'daki bir havaalanına götürecek bir tekne bekliyor. Open Subtitles هناك قارب ينتظر جيمي ليأخذه إلى ميدان جوي في آخر المقاطعة
    Bana bilinçaltımın balta girmemiş ormanlarında bir tekne gezisi vaat edilmişti. Open Subtitles فقد وعدتني برحلة على قارب صغير في غابات اللاوعي الخاصة بي
    İşsiz bir güvenlik görevlisi için oldukça pahalı bir tekne. Open Subtitles إنه قارب غالى الثمن لشخص لم يعد يعمل كحارس آمن.
    Bir düzine adam taşıyan bir tekne uğruna koca şehri riske atmak yok. Open Subtitles لن نخاطر بتلك الأرواح لأجل قارب على متنه عشر أشخاص هل كلامي واضح؟
    Baykuş ve kedi fıstık yeşili bir tekne ile denizde açılmışlar. Open Subtitles ذهبت البومة والقطة الى البحر على قارب بشكل بازلاء خضراء جميله.
    Evet, dediklerine göre kaçak göçmen taşıyan bir tekne bugün yarın burada olacakmış. Open Subtitles أجل، وبحسب كلامهما، قارب مليء بالمهاجرين غير الشرعيين سيرسو هنا في القريب العاجل
    Daha büyük bir tekne demek, daha çok balık yakalanacak ve karaya çıkarılacak demek. TED قارب أكبر يعني المزيد من الأسماك التي سيتم اصطيادها وجلبها.
    Nüfusun yaklaşık üçte birinin arabada veya bir tekne, tren, uçakta giderken bir kitaba bakmak çabucak midelerinin bulanmasına sebep oluyor. TED بالنسبة لثلث الناس، النظر إلى كتاب في سيارة متحركة أو في قارب أو قطار أو طائرة يعني الإحساس السريع بألم في المعدة.
    Aşağı bir dalgıç gönderdiler. Başka bir tekne buldu. Evet, biliyorum. Open Subtitles لقد أرسلوا غواصاً إلى البحر وجد قارباً آخر
    - Neden bir tekne kiralayıp açık denizlere açılmıyorsun? Open Subtitles لما لا نستأجر قارباً ونبحر في أعالي البحار؟
    bir tekne kiralayıp kendimiz bakmaya ne dersin? Open Subtitles ماذا لو أجّرنا قارباً و قمنا بالبحث عنه بأنفسنا؟
    Müthiş bir tekne. Bende tekne tutkunuyum. Ama pek vakit ayıramıyorum. Open Subtitles مركب رائع، المراكب هواية‏ لدي لكنى لم أطلِق لها العِنان كثيراً
    Güneş doğar doğmaz, bir tekne bulup denize açılacağız. Open Subtitles عند الفجر سوف نأخذ مركب صغير وسوف نبحر سوياً
    Telsizle daha büyük bir tekne isteyebiliriz. Open Subtitles نحن يُمْكِنُ أَنْ نخبرهم بالاسلكي لاحضار مركب أكبر
    Al o zaman. Bakımsız eski bir tekne al. Open Subtitles افعلها اشتر واحد من القوارب القديمة
    bir tekne daha gönderin. Open Subtitles فلنحضر قاربا اّخر الي هناك
    Her neyse,Matt bir seferinde tekne kiraladı, yani gerçek bir tekne gibi değil de daha çok bir sandaldı. Open Subtitles على كل حال، استأجر مات قاربا لكنه لم يكن قاربا، كان اشبه بقارب شراعي بسيط
    Nasıl bir tekne arıyorsunuz? Open Subtitles ما نوع القارب الذي تبحثون عنه
    Tehlikeli bir kargoyu sorun etmeyecek bir tekne. Open Subtitles قارب لا يُبالي بهويّة من على متنه
    - İnanılmaz hızlı bir tekne. - Listede tekne var mıydı? Open Subtitles ـ إنه سريع للغاية ـ هل القارب كان موجود على القائمة؟
    bir tekne yolculuğuna çıkacaksın. Ama sandığın gibi değil. Open Subtitles ستستقل قاربًا فعلًا لكن ليس الذي قصدته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more