Yani, senin araban, evinin daha küçük bir versiyonu mu? | Open Subtitles | أعني، هل سيارتك تبدو وكأنها نسخة مصغّرة من منزلك؟ كلا. |
İşte burada size birazını göstereceğim yeni robotun basit bir versiyonu var. | TED | وهنا نسخة بسيطة لقدم الروبوت الجديد الذي سأريكم إياه بعد قليل. |
Hız kontrolünün daha gelişmiş bir versiyonu nasıl kayda değer olabilir? | TED | كيف يُمكن أن يوجد نسخة فاخرة من مثبتات السرعة بهذا العمق! |
Bu teknolojinin yoğun enerjili bir versiyonu bir tonunu yakalamak için 1.000 dolara mal olabilir. | TED | قد تكلفك نسخة هذه التقنية التي تستخدم الطاقة بكثافة 1000 دولار للطن كي تجمعه فقط. |
Bunu Charlotte'a göster babamın günlüklerinden biri, yani benim ağzımdan bir versiyonu. | Open Subtitles | دعي شارلوت ترى هذا إنها إحدى مذكرات أبي أو على الأقل مذكراته مع تعديلاتي |
Şimdi size bu kadar geriye gitseydiniz göreceğiniz en büyük farklardan birine dair taslak bir versiyonu verdim. | TED | و قد أعطيتكم نسخة مرسومة عن اختلاف واحد فقط سترونه لو عدتم بالزمن. |
Bize anlat, düşüncelerini okuyor mu? Beş yıl sonra olacak mı? Bunun silahlı bir versiyonu var mı, neye benziyor? | TED | أخبرنا، هل هذا يقرأ أفكارك، سوف يكون في خمسة سنوات، هل هناك نسخة مسلحة من هذا، كيف تبدو؟ |
Deriyle eşleşen poster bir kopyası var, deri gibi görünen ama biz de daha küçük bir versiyonu yapmaya çalışıyoruz. Tam buraya yerleştirilebilir. | TED | إذًا لدينا نسخة ملصقة تتوافق مع الجلد، تشبه الجلد، ولكننا نحاول أن نجعلها نسخة أصغر أيضًا يمكنها أن تجلس هنا |
Bak, geçmişin sadece bir versiyonu var senin, benim ve departmanın sadece bir versiyon. | Open Subtitles | أنظر كان هناك نسخة فى الماضى نسختك ونسختى ونسخة القسم وهى نسخة واحدة |
Bu konuşmanın sizin annem ve babammış gibi sürdürmediğiniz bir versiyonu var mı? | Open Subtitles | حسناً، إنتظري أهناك نسخة أخرى من هذه المحادثه |
Micheal'ın insan-iratus melezinin ilkel bir versiyonu gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن مايكل سبق وأن أستنسخ نسخة من هجين الأنسان |
Gerçeğin bir versiyonu. Geliştirilmiş dans miksi gibi. | Open Subtitles | إنها نسخة عن الحقيقة , النسخة الممدة المخصصة للرقص |
Yer çekimi gerçeğin bir versiyonu değil, gerçeğin kedisidir. | Open Subtitles | الجاذبية ليست نسخة من الحقيقة، إنها حقيقة. |
Dolayısıyla, gözün basitleştirilmiş bir versiyonu olduğuna inandığı, içinde minik bir delik olan, temelde karanlık kutudan ibaret bir şey yaptı. | Open Subtitles | بنى نسخة مفكّكة من العين كانت في الأساس صندوقاً أسود، بفتحة صغيرة به |
Ama bulamaz, çünkü ölmüştür. Yani başka bir versiyonu gibi. | Open Subtitles | لكنـّه لن يجد أباه الأصلي لأنـّه مات، وما سيقابله هو نسخة أخرى منه. |
Bu hikayenin bir versiyonu daha var. Karınızın sizi postaladığı ve boşanma talep ettiği versiyon. | Open Subtitles | كما تعلم، هناك نسخة أخرى من هذه القصة، وهي أنّ زوجتكَ طردتكَ، وطالبتكَ بالطلاق |
Bu pilot bölümün, tanıtıcı görüntüler eşliğinde, kısa bir versiyonu. | Open Subtitles | إنه أساسا نسخة قصيرة من المقدمة مع الأحداث المتوالية |
Kurt adamları yakalamak için kullandığımızın küçük bir versiyonu. | Open Subtitles | نسخة مصغرة من الجهاز الذى نستخدمه مع المذئوبين |
Hikayenin başka bir versiyonu olabileceğini hiç düşündün mü? | Open Subtitles | ألم تفكري من قبل أن هناك نسخة أخرى للقصة ؟ |
Babamın günlüklerinden biri, yani benim ağzımdan bir versiyonu. | Open Subtitles | واحدة من مذكرات أبي مع تعديلاتي عليها |