Bunca yıl bir yaratık tarafından öldürülmek için mi hayatta kaldım? | Open Subtitles | .. انا نجوت لعدة سنوات فقط كي اُقتل من قبل وحش |
Tabii insanların göğsünde delikler açan dev bir yaratık olabilme ihtimali dışında. | Open Subtitles | ممل عدا حقيقة أنه قد يكون وحش عملاق ..يفجر صدور الناس، لكن |
Tina, az önce yüzme havuzunda bir yaratık mı gördüm? | Open Subtitles | تينا , هل لمحت مخلوق ما فى حمام السباحة الان؟ |
Kömür numunesi yerine bir yaratık götürdüğümüz için fazladan ikramiye alır mıyız? | Open Subtitles | هل تعتقد اننا احضرنا هنا كائن فضائى بدلا من عينات الفحم ؟ |
bir yaratık öldürdün ama bir çoğunu yaptın. | Open Subtitles | أنت قتلت وحشًا واحدًا، وصنعت المزيد منه. |
Ya vicdanı olamayan bir yaratık ortaya çıkarsa? | Open Subtitles | ماذا لو أطلقت وحشاً لا يوقف، وبدون ضمير؟ |
Korkunç bir yaratık, fetüse benzer bir varlık gelişmiş bazı formlar... | Open Subtitles | كائنات مرعبة جنين صغير يشبه مخلوقاً ما ثم كائنات أكثر اكتمالاً |
Bu, öylesine güçlü bir yaratık ki... tek bir bakışta onun tamamını görecek olursan... seni küle döndürür. | Open Subtitles | وحش قوي جدا ملاحظة: الرجاء الحذر من الفكر الالحادي لو نظرت اليه كاملا.. |
Kiliselerin çoğu Şeytan'ın varlığına inansa da, ben onun boynuzlu elinde yabası olan bir yaratık değil, baştan çıkarmanın sembolü olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | الكثير فى الكنيسه يهزمون الشيطان بهدوء بسيط لكننى أعتقد أنه رمز للإغراءِ ليس وحش بقرون |
Lucy'nin 24 kromozomu vardı.... Ama, bir yaratık değildi. | Open Subtitles | لوسى كان عندها 24كروموسوم ولكنها لم تتحول الى وحش |
Peki ne diyeceğiz ona, "Ormana gidemezsin, çünkü orada korkunç bir yaratık var" mı? | Open Subtitles | صحيح وماذا ستخبرها أنه ليس بإمكانها الذهاب للغابة بسبب وحش كبير ومخيف؟ |
Ve eğer büyük bir yaratık gelip göğsüne yatarsa işte o benim kedim. | Open Subtitles | وإذا جاء وحش ذو فرو كبير وجلس على صدرك فإنها قطتي |
Bu yaraları ancak büyük bir yaratık açmış olabilir. | Open Subtitles | هذه الجراح لا يمكن حدوثها الا من قبل وحش من الحجم الكبير |
Dürüst olmak gerekirse, babamın göğsünden fırlayan bir yaratık ortamı aydınlatabilirdi. | Open Subtitles | بصراحة، لو خرج مخلوق من صدر أبي لكان قد لطّف الجو. |
Ormanda saklanan bir yaratık hakkında konuştuklarını duymuş. Ona kan verdiklerini. | Open Subtitles | إنه سمعهم يتحدثون عن مخلوق يقيم في الغابة، إنهم يمدونه بالدم. |
Çocuğunuzun bir yaratık ya da uğursuz olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | انها تتوهم أن ابنك كائن فضائى و أن ابنك هو الشر |
Eğer yaratıkların cennetinde bir yaratık öldürürsen nereye gider? | Open Subtitles | إن قتلت وحشًا في جنة الوحوش، فإلى أين سيذهب؟ |
Bu doğru mu? Kasabadan ayrılmamızı engelleyen bir yaratık mı var? | Open Subtitles | أصحيحٌ أنّ هناك وحشاً يمنعنا مِنْ مغادرة البلدة؟ |
Benden çok daha delisin hem de bütün bunları benim gibi isimsiz bir yaratık için yaptığından dolayı. | Open Subtitles | تفعلين كلّ هذا لمخلوق بدون أن تعرفين اسمه |
Şu an sadece uyuyan, kakasını yapan ve ağlayan garip bir yaratık. | Open Subtitles | إنّها الآن مجرّد كائنٍ صغيرٍ غريب ينام ويتبرّز ويبكي |
Georgiana, senden daha absürt bir yaratık olsaydı. | Open Subtitles | "جورجيانا" ، لو أن هناك حيواناً أكثر غروراً و سخافةً منكِ. |
Bunların hepsi birbirine yapışmış ve bir yaratık haline gelmiş tek tek hayvanlar. | TED | هذه كلها حيوانات مفردة. تتكاتف معا لتشكيل هذا المخلوق واحد. |
Irak bir krallığı yakıp yıkan melun bir yaratık var! | Open Subtitles | ثمّة وحشٌ مخيفٌ يخرّب مملكةً بعيدة |
Bu, ruhani bir yaratık olmasına rağmen kalbine hedeflenmiş okun ona komik gelmeyebilir. | Open Subtitles | رغم أن هذا قد يكون مخلوقا من الجن فسيكون من غير الدعابة توجيه سهمك لقلبه |
Oldukça güzel bir yaratık olmuşsun. | Open Subtitles | كلما نضجت صرت مخلوقاً رائعاً |
Şuna bir baksana. Muhteşem bir yaratık. | Open Subtitles | إنظري إليه, إنه شخص صارمٌ جداً |