| Senin olman gereken bir yer vardı. | Open Subtitles | كان يوجد مكان يجب أن أتواجد به |
| Hakkında konuştuğu bir yer vardı, gitmekten hoşlandığı bir yer. | Open Subtitles | كان يوجد مكان تحدث عنه... مكان أحب الذهاب إليه |
| Güneye doğru gittiklerine göre, kaçabilecekleri tek bir yer vardı. | Open Subtitles | ،متجهين جنوباً .كان هناك مكان واحد فقط للهروب |
| Huzur bulduğum sadece tek bir yer vardı. | Open Subtitles | كان هناك مكان واحد فقط يمكنني أن أشعر فيه بأي قدر من السلام. |
| Ve bu kasabada, benim gibi bir adamın çalışabileceği tek bir yer vardı. | Open Subtitles | وهناك مكان واحد فقط في المدينة يمكن لرجل مثلي أن ينجح فيه |
| Teksas'da, yaşadığımız yerin yakınlarında bir yer vardı. | Open Subtitles | كان هناك هذا المكان قريباً , (من منزلي في (تكساس |
| Üniversite'de poliklinik gibi bir yer vardı. | Open Subtitles | كانت هناك عيادة دخول في الجامعة |
| Alt katta bir yer vardı. | Open Subtitles | كان هناك مكان بأسفل الدرج فى المبنى |
| Genellikle tek başıma gittiğim bir yer vardı. | Open Subtitles | كان هناك مكان اعتدت أن أختلى فيه بنفسى |
| Ve en zor bulunan tiplerin bile izini sürebileceğim tek bir yer vardı. | Open Subtitles | وهناك مكان واحد أعرف انه يمكنني اتعقبه أكثر الشخصيات تملصا |
| İçmeye gitmekten hoşlandığı bir yer vardı. | Open Subtitles | وهناك مكان يحب أن يذهب للشرب فيه |
| Teksas'da, yaşadığımız yerin yakınlarında bir yer vardı. | Open Subtitles | كان هناك هذا المكان قريباً , (من منزلي في (تكساس |
| - Felluce'de bir yer vardı. | Open Subtitles | كان هناك هذا المكان في (الفلوجة) |
| Üniversite'de poliklinik gibi bir yer vardı. | Open Subtitles | كانت هناك عيادة دخول في الجامعة |