"bir yerdi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان مكاناً
        
    • كان مكان
        
    • كانت مكان
        
    • إنه مكان
        
    • كان هذا المكان
        
    • كان مكانا
        
    • المكان كان
        
    • أنه مكان
        
    • من مكان كان
        
    • كانت المكان
        
    • المكان مليئاَ
        
    Atlantis, Güzel Manzara, Huzur Otel gibi pejmürde otellerin olduğu kasvetli bir yerdi. Open Subtitles كان مكاناً كئيباً به فنادق رديئة . أمى كانت تشبه كثيراً تلك الفنادق
    Burası hiçbir kayıtta görünmüyordu ama göründüğünde bile terkedilmiş bir yerdi. Open Subtitles لم يعد هناك آثر للمبنى، ولكن عندما فعلها كان مكاناً مهجورًا
    Bir şeyleri hatırlamaya ihtiyacım yok. Orası kötü bir yerdi. Open Subtitles أنا لست بحاجة إلى شرارة للتذكير .أنّه كان مكان سيئ
    BrookIyn yaşamanın oldukça zor olduğu bir yerdi. Her gün en azından bir kez kavga ederdim. Open Subtitles بروكلين كانت مكان قاسياً كنت أتشاجر مرة على الأقل يومياً
    Burası ürkütücü bir yerdi. Çöldeki çukurlardan da haberim vardı tabii. Baktığım her yerde bir çukur olabilirdi. Open Subtitles إنه مكان مخيف ,كنت أعلم بالحفر الموجودة فيه و بالطبع في كل مكان نظرت إلية قد يكون حفرة
    Burası, ilk geldiğimde berbat bir yerdi. Open Subtitles لقد كان هذا المكان مليئاَ بالفوضى حين جئت
    ve orası gerçekten, sihirli bir yerdi. TED و كان مكانا لا يوصف إلا بأنه كان سحريا.
    Yeni doğan yavrular için, dünya tehlikeli bir yerdi. Open Subtitles بالنسبة لاشبال حديثة الولادة المكان كان خطر
    Ailelerin yaşaması için iyi bir yerdi. Open Subtitles أنه مكان مثالى للمعيشة العائلية
    Frankie'nin bulduğu rehabilitasyon merkezi güzel bir yerdi. Open Subtitles مركز إعادة التأهيل الذي عثر عليه فرانكي كان مكاناً لطيفاً
    Oynaşmak için iyi bir yerdi dedim işte. Open Subtitles لقد كنت أقول بأن ذلك كان مكاناً جيداً للتسكع
    Hoş bir yerdi, ve kirası denetleniyordu. Open Subtitles لقد كان مكاناً جميلاً , وكان إيجاره سهل التحكم
    İnsanların fikirler araştırdığı bir yerdi ve bazen ünlü insanlar da görürdün. Open Subtitles كان مكاناً يذهب إليه الناس لمُناقشة الأفكار. وكثيراً ما كُنت ترى المشاهير مثل:
    Yaşanılacak bir yerdi, başka bir şeyi yoktu. Open Subtitles لقد كان مكان للمكوث، لم يكن له أي علاقة بتلك الأمور
    Yeniden eş olmayı öğrenebileceğimiz eğlenceli bir yerdi. Open Subtitles لقد كان مكان يمكن أن نحظى فيه بالمتعة, و التعلم كيف نكون زوجان مجدداً.
    Burası, üst sınıf dadıların ve onların küçük sorumluluklarının biraraya geldiği bir yerdi. Open Subtitles كانت مكان لتجمع المربيات و المسئولين منهن من الأطفال
    Hz. Muhammed'in doğdu zamanlar Arabistan, yaşamak için çetin bir yerdi. Open Subtitles بلاد العرب في وقت ولاده محمد كانت مكان قاسي للعيش
    Hayır, orası sadece insanların birlikte yaşayıp organik sebzeler yetiştirebildiği bir yerdi. Open Subtitles لا ، إنه مكان يعيش فيه الناس سوياً ويزرعون الخضروات العضوية
    Kutsal bir yer gibiydi, iblissel anlamda, karışık bir yerdi. Open Subtitles إنه مكان مُقدس نوعاً ما بالنسبة للشياطين
    Burası, ilk geldiğimde berbat bir yerdi. Open Subtitles لقد كان هذا المكان مليئاَ بالفوضى حين جئت
    Yapayalnız bir yerdi. Open Subtitles ممن كانوا مخلصين لنا لقد كان مكانا منعزل.
    Orası iğrenç bir yerdi. Halının üstünde her şeyi bulabilirdiniz. Open Subtitles ذلك المكان كان مقزز, يمكنك العثور على أي شئ على السجادة.
    Berber dükkânı eskiden barış içinde bir yerdi. Open Subtitles صالون الحلاقة يفترض أنه مكان آمن
    Gwidor'a vardığımızda, nasıl bir yerdi ama, 200 tane çocuk vardı kıyafetlerini giyinip ısınıyorlardı. Open Subtitles عندما وصلنا إلى غويدوور، ياله من مكان كان هناك تقريبا 200 صبي و كنا نستعد للمشاركة
    Rönesans İtalya'sı kazanma hırsıyla yanıp tutuşan Galileo Galilei gibi bir adam için kusursuz bir yerdi. Open Subtitles ايطاليا في عصر النهضة كانت المكان المناسب لرجل على المحك مثل جاليليو جاليلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more