| Zor bir zamandı, zor... | Open Subtitles | لقد كان وقتا صعبا لقد كان لم أكن أفكر إلا بنفسي |
| Duygusal bir zamandı ve duygusal davrandık. | Open Subtitles | لقد كان وقتا عاطفياً و تصرفنا بعاطفيه |
| Yani oldukça sıcak bir zamandı ve gerçekten aniden oldu. | TED | لذا فأن هذا كان وقت شديد الحرارة وقد حدث بشكل مفاجئ حقًا. |
| Evet ama o farklı bir zamandı ve berbat bir anneydi. | Open Subtitles | , اجل , لكن هذا كان وقت مختلف و هي كانت أم سيئة |
| 12,000 yıl önce çiftilikten önceki bir zamandı. | Open Subtitles | اثنا عشر الف سنة مضت كانت فترة ما قبل الزراعة. |
| Şehirde olmak için ilginç, düzensiz ve heyecan verici bir zamandı. | Open Subtitles | كان وقتاً غامضاً، فوضوياً ومثيراً لتتواجد في المدينة. |
| Kötü bir zamandı. | Open Subtitles | لقد كان وقتا سيئاً |
| Farklı bir zamandı. 1998. | Open Subtitles | لقد كان وقتا مختلفا 1998 |
| Stresli bir zamandı. | Open Subtitles | لقد كان وقتا عصيبا |
| Hoş olmayan bir zamandı. | Open Subtitles | لقد كان وقتا بغيضاً |
| 1962 yılının Ağustosu, Fransa için çalkantılı bir zamandı. | Open Subtitles | أغسطس 1962 كان وقت عاصف بالنسبة لفرنسا. |
| Çok çaresiz bir zamandı. | Open Subtitles | انه كان وقت عصيب |
| Hepimiz için zor bir zamandı Tom. | Open Subtitles | لقد كان وقت عصيب علينا جميعاً يا (تــوم) |
| İyi bir zamandı. | Open Subtitles | كان وقت جيد لإقضيه معهم.. |
| - Prue kendini asla affetmedi. - Onun için çok zor bir zamandı. | Open Subtitles | و " برو " لم تسامح نفسها أبداً - لقد كانت فترة عصيبة عليها - |
| Bizim için karışıklıklarla dolu bir zamandı. | Open Subtitles | تلك كانت فترة عصيبة إلينا. |
| Bart'ın ölümü çok zor bir zamandı. | Open Subtitles | وفاة (بارت) كانت فترة شاقّة للغاية |
| O zaman garip bir zamandı. Biyonik Kadın, Emmy falan kazanmıştı. | Open Subtitles | كان وقتاً غريباً فاز بجأئزة إيمي The Bionic Woman مسلسل |
| Hepimiz yaptık, korkunç bir zamandı. | Open Subtitles | جميعُنا فعل، لقد كان وقتاً عصيباً |
| Çok kötü bir zamandı. | TED | لقد كان وقتاً سيئاً |