| Dalga izlemek için biraz geç değil mi? | Open Subtitles | الوقت متأخر قليلاً على مشاهدة الأمواج,أليس كذلك؟ |
| Tutuklusun! Eve uğramak için biraz geç, değil mi, dostum? | Open Subtitles | الوقت متأخر, على مجيئكِ إلى هنا, أليس كذلك يا صديقي؟ |
| biraz geç farkına vardın ama. Çekip gitsene öyleyse. Ne bekliyorsun? | Open Subtitles | تأخرت قليلاً فى إدراك ذلك أنت تموت أيضاً |
| Şey, aslında vakit biraz geç oldu. Gerçekten de eve gitmeliyiz. | Open Subtitles | كما تعليم، لقد تأخر الوقت و نحن نُريد الذهاب إلى المنزل. |
| Bunun için biraz geç değil mi ? | Open Subtitles | حسنا, إن هذا الأسف متأخر قليلا, أليس كذلك؟ |
| Okula biraz geç kalmadı mı? | Open Subtitles | متأخرة قليلاً عن الوقت المعتاد .أليس كذلك ؟ |
| Suçu başkasına atmak için biraz geç. | Open Subtitles | فات الأوان الآن على محاولة تحميل المسؤولية لشخص آخر |
| biraz geç kaldım, beni eve bırakmakta ısrar etti. | Open Subtitles | تأخرت قليلا لأنه أصر على أن يأخذني للبيت |
| biraz geç yapalım. Küçük aksilikler var. | Open Subtitles | اجعلها متأخراً قليلاً توجد تعقيدات بسيطه |
| Bu hikâyeler için biraz geç oldu, hemen gidiyorsunuz, ikinizde. | Open Subtitles | إن الوقت متأخر قليلاً الليلة إذاً إذهبا أنتما الإثنان |
| Parayı almıştın. Artık ayak sürümek için biraz geç. | Open Subtitles | لقد أخذت المال بالفعل دكتور متأخر قليلاً للقيام بالتراجع |
| Çin yemegi için biraz geç degil mi? | Open Subtitles | إنه وقت متأخر قليلاً لتناول الطعام الصيني أليس كذلك؟ |
| Sanırım bu yıl vergi yatırmakta biraz geç kaldım. | Open Subtitles | اعتقد اننى تأخرت قليلاً بعوائد هذا العام |
| - O biraz geç yani. - Hayır, o çok geç. | Open Subtitles | إذاً قد تأخرت قليلاً لا ، لقد تأخرت كثيراً |
| 8 yıl olmuş, eşi dövme suçu için biraz geç zaten. Siz daha kötüsüne hazırlanın. Tamam, devam et. | Open Subtitles | بعد مرور 8 سنوات، تأخر الوقت لتقديم شكوى ضرب الزوجة الأمر غريب. |
| Evet, bu yeni bir kopyasını, ama ben ben neler yapabileceğini göreceksiniz için biraz geç. | Open Subtitles | حسنا . انه متأخر قليلا على الطبعة الجديدة . ولكن سأرى ما يمكننى عمله |
| Ama eğer cesetleri arıyorsan sanırım biraz geç kaldın. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تبحثين عن جثث، فأعتقد أنكِ متأخرة قليلاً. |
| Üzgünüm diyerek başlayabilirsin ama bunun için biraz geç oldu. | Open Subtitles | قد تبدأين بقول آسفة لكن فات الأوان على هذا |
| Beni korumak için biraz geç kalmadın mı baba? | Open Subtitles | متأخرا قليلا لتبدء بحمايتي، أليس كذالك، أبي؟ |
| En kötü ihtimalle, nikâha biraz geç kalırım. | Open Subtitles | سوف أخرج في الساعة الرابعة ، ومراسم الحفل ستكون في الخامسة ، أسوء سيناريو أنني قد أتأخر قليلاً |
| biraz geç bir yürüyüştü, değil mi? | Open Subtitles | في وقت متأخر نوعاً ما ، أليس كذلك ؟ |
| Hey Sam, benim. Ben biraz geç kalacağım. Niçin sen başlamıyorsun? | Open Subtitles | سام،أنا سأتأخر قليلاً لماذا لا تبدأ أنت؟ |
| Korkarım, artık özür dilemek için biraz geç. | Open Subtitles | أتعلم؟ أخشى أنّ الوقت تأخر على الاعتذار، من أيٍّ منكما |
| Bunun için biraz geç değil mi? | Open Subtitles | الوقت متأخر بعض الشيء لتقول هذا, أليس كذلك؟ |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 