Mahkemeden iki gün sonra, biz birbirimize aşık olduk. Gerçekten çok duygusaldı. | Open Subtitles | بعد يومين من المحاكمة، لقد وقعنا في الحب إنه كان أمراً مُثير للغاية |
Ona manastırın ahırında gizlice baktım. birbirimize aşık olduk. | Open Subtitles | أخفيّته في الحضيرة ، و ساعدته على الشفاء وقعنا في الحب |
Geçen sene bir kadın ile tanıştım, birbirimize aşık olduk ve evlenmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | إلتقيت بإمرآه العام الماضي, و أحببنا بعضنا البعض و عقدنا العزم على الزواج |
Seninle alakası yok. Vanessa ve ben artık birbirimize aşık değiliz. | Open Subtitles | ليس هناك شيئا لفعلة لم نعد انا وفينسيا نحب بعضنا البعض |
Shayera ve ben bir düşmanımız tarafından lanetlendik. Kaderimizde birbirimize aşık olup birbirimizin öldüğünü görmek yazılı. | Open Subtitles | أصابتنا أنا و(شاييرا) لعنة أحد أعدائنا، أن نغرم ببعضنا مع رؤية موت بعضنا البعض |
Ama gerçekten birbirimize aşık olduğumuzu düşünmüştük. | Open Subtitles | ولكننا اعتقدنا حقاً أننا كنّا واقعين في الحب |
birbirimize aşık olmamızı istedikleri için mi bizi burada sekiz yıl tuttular? | Open Subtitles | احتفظوا بنا هنا 8 سنوات لأنهم أرادوا ان نقع في الحب |
Demek kaderimize birbirimize aşık olmak yazılmış. Evet. | Open Subtitles | هذا يعني أننا متوأمان |
Doğrusunu istersen, sen rehabilitasyondayken birbirimize aşık olduk. | Open Subtitles | الحقيقة أننا أغرمنا ببعضنا عندما كنت في مركز التأهيل |
Daha 18 yaşımdayken birbirimize aşık olduk ve nişanlandık ki bu çok iyi bir düşünceydi. | Open Subtitles | وقعنا في الحب وارتبطنا عندما كنت بعمر الثامنة عشر لطالما كانت فكرة جيدة ومن ثم تزوجنا |
Seninle tanıştığımızda, birbirimize aşık olduğumuzda... bildiğin üzere barış anlaşmasında görüşmeler yapıyordum. | Open Subtitles | عندما التقيت بك عندما وقعنا في الحب.. أنت تعلم أنني كنت أتفاوض بشأن تسوية سلمية |
Sonra ise hani, ikimiz de ne olduğunun farkındaydık birbirimize aşık oluyorduk. | Open Subtitles | وقبل ان نعرف ماذا يحصل بيننا كنا شبه وقعنا في الحب |
İyi, cevap hayır ama neredeyse oluyordu. Bir hafta içinde birbirimize aşık olmuştuk. | Open Subtitles | حسنا و الجواب هو لا, و لكن كاد أن يكون خلال أسبوع أحببنا بعضنا |
Ranjaar'da birbirimize aşık olduk, şimdi ise birbirimizi yiyoruz. | Open Subtitles | في رانجار بأكملها لقد أحببنا بعضنا بينما كان الجميع مشغولا بالقتال |
- birbirimize aşık olamayacaktık. | Open Subtitles | -لما أحببنا بعضنا. |
birbirimize aşık olduğumuzu sanıyordum ama insanlar değişirmiş, o başkasını seçti. | Open Subtitles | ظننت اننا نحب بعضنا ولكن الامور تغيرت وقد اختار شخصاً آخر |
Kocamla birbirimize aşık değildik ancak ilginiz için teşekkürler. | Open Subtitles | أنا وزوجي لم نكن نحب بعضنا, لكن شكراً لك على تعاطفك. |
Hadi! Umutsuzca birbirimize aşık mıyız? | Open Subtitles | هيا، هل نحن نحب بعضنا بشكل يائس؟ |
Titan kaçırıldı. - Ve birbirimize aşık olduk! | Open Subtitles | تم اختطاف القائد تيتان - ونحن واقعين في الحب - |
birbirimize aşık olmamızı istedikleri için mi bizi burada sekiz yıl tuttular? | Open Subtitles | احتفظوا بنا هنا 8 سنوات لأنهم أرادوا ان نقع في الحب |
Demek kaderimize birbirimize aşık olmak yazılmış. Evet. | Open Subtitles | هذا يعني أننا متوأمان |
birbirimize aşık olmuştuk. | Open Subtitles | لقد أغرمنا ببعضنا |