Strese verdiğiniz biyolojik tepki sizi hissettiklerinizi gizlemek yerine birilerine söylemeye yönlendirir. | TED | فاستجابتكم البيولوجية للضغط تدفعكم للإفصاح عن مشاعركم لشخص ما بدلا من كتمانها. |
..çaresizce programı tamir edecek kodlamayı tanıyan birilerine ihtiyacım oldu. | Open Subtitles | كنت في أمس الحاجة لشخص على دراية بالتكويد لإصلاح برمجتهم |
Ve biteceği gün, bu sistemi kullanmak için birilerine yüksek lisans ücretleri ödeyeceğinize emin olabilirsiniz. | TED | وعندما يصلان إلى حل، فتوقعوا أنكم ستدفعون لأحدهم رسوم ترخيص جد ضخمة لاستخدام هذه الأشياء. |
Fakat bu hukuk bürosundaki herkes senin için ölü olamaz, çünkü er ya da geç, birilerine ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لكن كلّ من بهذه الشركة لايُمكنُ بأن يكونَ ميّتًا بالنسبةِ لك، لأنه عاجلاً أم آجل، سوف تحتاجُ شخصًا ما. |
Hepimiz, filmlerimizin birilerine yardımcı olmasını toplumu değiştirmesini umarız. | Open Subtitles | أي ّ ٍ منا يتمنى لو أن فيلمه يساعد أحدا ً ما عندها سيتغير المجتمع |
Bakin bir köpekle ilgili görmem gereken biri var ama bu pisligi temizlemesi için birilerine haber verebilirim. | Open Subtitles | إسمع ، عليّ أن اذهب لأرى رجلاً بشأن كلب ، لكن يمكنني أن اتصلَ بأحدهم لينظفَ هذهِ الترابَ |
- Dışarı çıkıp birilerine söylememiz gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يجدر بك ان تكون بالخارج تخبر أحداً ما , ؟ ,ليس بعد |
Düşünüyordum da belki arkanı kollayacak birilerine ihtiyacın vardır. | Open Subtitles | كنت أفكر أنّه ربما تحتاج أحدًا لكي يحمي ظهرك |
Keşke birilerine bana yardım etmeleri için ödeme yapıyor olsaydım. | Open Subtitles | إلا إذا كنتُ أدفع لشخصٍ ما لمُساعدتي في هذا الشيء |
birilerine karşı hisler besleyip yine de iyi bir ajan olabilirsin. | Open Subtitles | أتعرفين لازال بإمكانك أن تحملي مشاعر لشخص ما وستظلين جاسوسة جيدة |
Zengin kızın babası kızına ders versin diye birilerine para ödüyordur mutlaka. | Open Subtitles | طبعاً، والدة الفتاة الغنيّة ربّما يدفع لشخص لأجل القراءة لها كلّ ليلة. |
Bunu yapmak için, belli bir noktada kendi yığınınızın dışında ve diğer yığınla çarpışıcak birilerine ihtiyaç duyarsınız. | TED | لفعل هذا، تحتاج في مرحلة ما، لشخص يدفعك خارج سربك وباتجاه السرب الآخر. |
Bu saçmalıktan paçayı kurtarmak bu birilerine kölelik yapmaktan, çünkü üstünlük onlarda. | Open Subtitles | هذا العبودية لشخص ما لأنه يمتلك اشياء اكثر منك |
Hepimiz değişim geçiriyoruz ve tecrübemin birilerine yardım edebileceğini düşünüyorum. | TED | شيء مررنا به جميعًا. وما أتمناه أن تكون خبرتي عونًا لأحدهم. |
Bebeğim, birilerine para yedirmeden kimse bir yerlere gelemiyor. | Open Subtitles | عزيزتي لا يحدث شيء، حتى يتم الدفع لأحدهم |
Sanırım Menajeri bunları basından uzak tutmak için birilerine para veriyormuş. | Open Subtitles | اظن انه كان يدفع لأحدهم المال كي يبقيهم بدون نشر في الصحافة |
Burada birilerine rastlama fikri... beni çıldırtıyor. | Open Subtitles | فرصة أن أقابل شخصًا هنا كادت تجعلني أُجَنّ |
Bu çok iyi. birilerine anlatmalıyım. | Open Subtitles | إنها رائعة جدا لا بد أن أحدث أحدا ما بها |
Ya da, ''Şöyle yapalım; araştıracağım, birilerine soracağım, soruşturacağım ve bulacağım.'' | TED | أو "لحظة، سأبحث وأجيب، سأسأل أحدهم، سأتصل بأحدهم. سأجد الجواب." |
Cleo diye bir kızla geziyor. Geri döndüğünde bundan birilerine bahset tamam mı? | Open Subtitles | ربما عندما تعود, تُخبر أحداً ما بالأمر, إتفقنا؟ |
Bunu söyleyeceğime inanamıyorum ama adada başına gelenler hakkında konuşacak birilerine ihtiyaç duyarsan, buradayım ben. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّي سأقول ذلك , لكن إذا احتجتَ أحدًا لتتحدث إليهِ عمّا حدث لكَ , فإنّي هنا |
Onun, bilerek katılmış olduğunu düşünmüyoruz ancak bu sabah nerede bulunacağınızı birilerine söylediğini düşünüyoruz ve bilgilerini ya da kimliklerini açıklamayı reddediyor. | Open Subtitles | لا نظن أن لديه مشاركة فعلية ولكننا نعتقد أنه كان يخبر المعلومات ,الخاصة بأمور هذا الصباح لشخصٍ ما |
birilerine değer verdiğinde doğru yolu bulmaları için birazcık ittirmen sorun olmayacaktır. | Open Subtitles | إذا كنت تهتم بشخص ما فلن يعتبر تعدي للحدود إذا دفعته إلى الطريق الصحيح |
Şey, 4.5 milyon dolar ve sen bunu üzücü bir öyküsü olan ve buruşuk giysili birilerine dağıtmağa isteklisin. | Open Subtitles | حسناً 4.5 مليون ونية إعطائها لأي أحد لديه قصة حزينة وبدلة مهترئة |
beğendiğiniz bir resim yaptığınızda onu birilerine vermekten de keyif alacaksınız ,satmaktan değil. | Open Subtitles | إذا كنت ترسم لوحةً تستمتع بها, ستستمتع بإهدائها لأشخاص آخرين ، وليس بيعها. |
birilerine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لرفقتك |