| Evan'ı zapt etmek için birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا بضع ساعات فقط لجعل حالة إيفان مستقره |
| Millet gitsek iyi olacak. Hava kararmadan önce birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | يستحسن أن نتحرك يا رفاق، لم يعد أمامنا سوى بضع ساعات على الغروب |
| birkaç saatimiz kaldı. Ama virüsü burada tutacağız. | Open Subtitles | لم يتبقى لدينا سوى بضع ساعات لكننا سنحتوي الفيروس هنا |
| Şeker satmak için sadece birkaç saatimiz kaldı. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا ، لا أمامنا فقط بضعة ساعات متبقية لبيع الحلوى |
| Hâlâ şafak vaktine kadar birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | لماذا ؟ لا زالتْ لدينا بضعة ساعات حتى الفجر |
| Belki sadece birkaç günümüz olabilir, birkaç saatimiz. | Open Subtitles | ربما سنحظى بعدة أيام بضعة ساعات |
| birkaç saatimiz kaldı. Tadını çıkaralım. | Open Subtitles | لم يتبقّ لدي سوى ساعات قليلة فالنقضي وقتاً طيباً |
| Lordum, gelgit başlamadan önce sadece birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | سيّدي، تفصلنا بضع ساعات قبل المدّ البحريّ. |
| Ancak, hala ay ışında geçirmek için birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | ولكن لدينا بضع ساعات ضوء القمر تركت هذه الليلة. |
| O zaman Grace'i kurtarmanın bir yolunu bulmak için sadece birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | ثم لدينا بضع ساعات فقط من أجل التوصل إلى وسيلة لحفظ النعمة . |
| Sadece gece avlandıkları için sıradaki kim onu bulmamız için birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | و هن يقمن بالتغذية في الليل فقط وهذا يعطينا بضع ساعات لمعرفة من الضحية التالية |
| Kargoyu yüklemek için hazırız. Yokluğumuz farkedilene kadar sadece birkaç saatimiz kaldı. | Open Subtitles | جاهز لتحميل شحنتك لدينا فقط بضع ساعات |
| Ve kurtarmak için sadece birkaç saatimiz kaldı. | Open Subtitles | و لدينا فقط بضع ساعات لإنقاذها |
| uydu bağlantıları durmadan önce birkaç saatimiz kaldı. | Open Subtitles | لدينا بضع ساعات من خلال التواصل |
| Belki sadece birkaç günümüz olabilir, birkaç saatimiz. | Open Subtitles | ربما سنحظى بعدة أيام بضعة ساعات |
| Beraber sadece birkaç saatimiz kaldı. | Open Subtitles | عِنْدَنا فقط تَركتْ بضعة ساعات سوية. |
| Şey, şenlik ateşinin başlamasından önce birkaç saatimiz var... | Open Subtitles | حسناً ، لدينا بضعة ساعات قبل ان تبدأ نيران المخيم ... |
| Kritik aşamaya varmadan önce sadece birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | ولدينا فقط بضعة ساعات قبل أن يصبح حرجا |
| Jenna, eli için gittiği denemeden dönmeden önce birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | حسنا,لدينا بضعة ساعات لنقتلها حتى تذهب "جينا" إلى عرض الأيدى |
| Hâlâ birkaç saatimiz var, sonra... | Open Subtitles | -لا تقل هذا ! لا يزال لدينا بضعة ساعات وبعدها... |
| Erken geldiğimi biliyorum ama prova için sadece birkaç saatimiz olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أعلم بأنني مُبكرة ولكنني أدركت باننا نملك فقط ساعات قليلة للتدريبات |