"birlikte çalışıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعمل مع
        
    • تعمل مع
        
    • يعملون معاً
        
    • تعمل معا
        
    • يعملون سوياً
        
    • ويعمل مع
        
    • يعملون مع بعضهم
        
    • يعملون معا
        
    O yüzden bir suç ortağı ile birlikte çalışıyor olmalı. Open Subtitles لذا لا بد وأنه يعمل مع شريك له في الجرائم
    Ama polis departmanımız FBI'la birlikte çalışıyor. Open Subtitles ولكن قسم الشرطة لدينا يعمل مع الاف بي اي
    İrlandalılara karşı olan başıbozuklarla birlikte çalışıyor. Open Subtitles إنه يعمل مع قوات غير نظامية ضد الإيرلنديين المؤيدين للتسوية
    CIA, bu adamı ve diğer sorumluları yakalamak için Interpol ve yerel yetkililerle birlikte çalışıyor. Open Subtitles الإستخبارات المركزية تعمل مع الشرطة الدولية في البحث عن هذا الرجل والمسؤولين
    Şuna da bakın. Düşmanlar ve hainler birlikte çalışıyor. Open Subtitles انظروا لهذا ، الأعداء و الخونة يعملون معاً
    Milyarlarca küçük robot, konağını kontrol etmek için birlikte çalışıyor. Open Subtitles المليارات من الروبوتات الصغيرة تعمل معا للسيطرة على المضيف
    Bir takım gibi birlikte çalışıyor olabilirler. Open Subtitles حسناً, ربما كانوا يعملون سوياً كفريق.
    Sanırım dışarıdan biri gardiyanlarla birlikte çalışıyor. Open Subtitles أظن أن أحداً من الخارج يعمل مع الحراس
    Ya Holt biriyle birlikte çalışıyor ya da henüz görmediğimiz başka bir şüpheli var. Open Subtitles إما أن " هولت " يعمل مع شخص آخر أو أن مشتبهاَ آخر لم نشاهده
    En az 30 tacirle birlikte çalışıyor. Open Subtitles انه يعمل مع ثلاثين تاجر على الأقل
    Münih'de bir dedektif var, Alman Polisi ile birlikte çalışıyor. Open Subtitles هناك مخبر في "ميونيخ" الآن يعمل مع الشرطة الألمانية.
    Bana tuzak kuran insanlarla birlikte çalışıyor. Open Subtitles إنه يعمل مع مَن لفقوا لي التهمة
    Çoğunlukla ağır silahlar kullanan bir grupla birlikte çalışıyor. Open Subtitles هو في الغالب يعمل مع مجموعة مسلحة جيدا
    Marcel ile birlikte çalışıyor. Arkadaş sayılırlar. Onları konuşurken duydum. Open Subtitles إنّه يعمل مع (مارسِل)، وإنّهما عمليًّا صديقان، وقد سمعتهما يتحدّثان
    Albay, O FBI'yla birlikte çalışıyor. Open Subtitles أيها العقيد، لقد كانت تعمل مع المباحث الفيدرالية
    Bayan Johnson Bill'le birlikte çalışıyor, evli sayılırlar. Open Subtitles والسيّدة جونسون تعمل مع بيل، وكأنّهما متزوجان.
    Şuna da bakın. Düşmanlar ve hainler birlikte çalışıyor. Open Subtitles انظروا ، إلى هذا الأعداء و الخونة يعملون معاً
    Robotlar ve insanlar birlikte çalışıyor ve oynuyor..onlar da bizden Open Subtitles الروبوتات و البشر، يعملون معاً و يلعبون معاً الروبوتات ليسوا خادمين لنا، لكنهم رفقائنا
    Son 20 yılda, Ses İşitme Hareketi beş kıtada, 26 ülkede ses işitme ağları kurdu, dayanışma, saygınlık ve zihinsel sıkıntı içindeki bireylerin güçlendirilmesi için birlikte çalışıyor, yeni bir dil ve umut pratiği oluşturmak için ki bunun da temelinde, bireysel güce dair sarsılmaz bir inanç yatıyor. TED في السنوات ال20 الماضية، حركة سماعي الأصوات قد أنشأت شبكات سماعي أصوات في 26 بلدا عبر القارات الخمس، تعمل معا لتعزيز الكرامة والتضامن و لتمكين الأفراد من الاضطرابات النفسية من لخلق لغة جديدة وممارسات من الأمل والتي تتمركز في ارساء إيمان لا يتزعزع في قوة الفرد.
    Buna inanabiliyormusun, bizim çocuklarımız birlikte çalışıyor. Open Subtitles هل تصدق ان ابنائنا يعملون سوياً.
    Narkotikte Steve Peck' le birlikte çalışıyor. Open Subtitles قضايا مخدرات الدعارة، ويعمل مع (ستيف بيك)
    Trilyonlarca hücre birlikte çalışıyor. Open Subtitles تريليون من الخلايا يعملون مع بعضهم
    Amerika ve Vietnam birlikte çalışıyor olsalar da hala bölgesel seviyede bozulma var. Open Subtitles لبناء المصنع في نفس الموقع مرة اخرى ؟ وعلى الرغم الولايات المتحدة وفينتام يعملون معا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more