"bitkin" - Translation from Turkish to Arabic

    • منهك
        
    • متعبة
        
    • مرهقة
        
    • مرهق
        
    • منهكة
        
    • التعب
        
    • مُنهكة
        
    • متعباً
        
    • منهكاً
        
    • شاحباً
        
    • أرهق
        
    • بإرهاق
        
    • والحزن
        
    • مُتعبة
        
    • مُرهقة
        
    Her günün sonunda, bitkin ve acı içinde zirveye ulaşır ve ittiği kayanın tepeden aşağıya yuvarlanışını çaresizce izler. Open Subtitles في نهايه كل يوم, يصل إلى قمة الجبل منهك القوى ويصبح يائساً وهو يرى هذه الصخرة تتدرحج إلى أسفل
    Çocuğa, kusura bakma bitkin olduğumdan köpeğini kaybetmişim diyemem ya! Open Subtitles لا يمكنني إخبار هذا الطفل أنني أضعت كلبه لأنني كنت متعبة
    Annen bes saat oyundan sonra biraz bitkin görünüyor. Open Subtitles إنها مرهقة قليلاً من اللعب لمدة خمس ساعات
    Bir vakitler kasvetli bir gece yarısı düşünürken yorgun, bitkin unutulmuş eski ilimlerin garip ve acayip kitap ciltleri üzerine ben- Open Subtitles كنت مكتئبا عندما حل نصف الليل بينما كنت أتأمل وأنا مرهق وضعيف في كثير من ا لعلوم المنسيه التي أثارت فضولي
    Geceleri çok bitkin oluyorum. Dışarı çıkmaktansa uyumayı yeğlerim. Open Subtitles ،أكون منهكة عند الليل أفضّل النوم عن الخروج
    Sadece Bayan Melly kendini biraz bitkin hissediyor ama sonunda herşey bitti. Open Subtitles السيدة مللي كانت تشعر ببعض التعب لكنه زال الآن أجل بإمكاني تصديق هذا
    Kağıt üzerinde kuvvetli görünen Almanya Batı Cephesinde perişan..., ...bitkin, aç ve usanmıştı. Open Subtitles أقوياء ألمانيا نظروا على الخريطة جيوشها على الجبهة الغربية كانت قرب نهاية مجالها مُنهكة ، جائعة ، ضجرة
    bitkin görünüyorsun, Henry. Seni yukarı götüreyim. Open Subtitles تبدو متعباً هنري سأصطحبك للأعلى
    Bunlar sogulayıcınız içeri girmeden önce bitkin düşüp konuşmaya hazır hale gelmeniz içindir. Open Subtitles للتأكد من جعلك منهك و ضعيف قبل أن يخطو المحقق خطوة داخل المكتب
    bitkin düşeceksin. Açık büfe yemekler, ucuz şampanya. Open Subtitles ستكون منهك وممتلئ بالطعام والشمبانيا الرخيصة..
    Karalamalar ve iftiralar çeteler ve isyanlar ve tıslayan yılanlar ve yanan meşaleler ve iç savaşın bitkin vahşetleri. Open Subtitles الإفتراءات و التشهير، الغوغاء، العصيان وبعد ذلك هسهسة الأفاعي و حرق المشاعل و رعب منهك من الحرب الأهلية
    Çocuğa, kusura bakma bitkin olduğumdan köpeğini kaybetmişim diyemem ya! Open Subtitles لا يمكنني إخبار هذا الطفل أنني أضعت كلبه لأنني كنت متعبة
    Hiç rahimi düşmek üzere olan yaşlı,bitkin bir orospu gibi hissettiğin günler oldu mu? Open Subtitles هل مررتِ بهذا الوقت الذي تشعرين فيه بأنك ساقطة متعبة ذات رحم على وشك السقوط ؟
    Her zamankinden daha bitkin ve zayıf görünüyorsun, zavallı şey. Open Subtitles تبدين مرهقة ونحيفة من أي وقت مضى ، يالمسكينه
    Muhtemelen son sekiz saati oğlunun kız arkadaşıyla evi temizleyerek geçirdikten sonra bitkin düşmüştür. Open Subtitles لابد إنها مرهقة بعد أن أمضت الساعات الثمانية الأخيرة في تنظيف المنزل مع حبيبة أبنها
    Kursun adı Cangıl Lideriydi ve amacı da bitkin haldeyken nasıl düşünüleceğini öğretmekti. Open Subtitles المناوره اطلق عليها قاده الاحراش والهدف منها كيفيه تعليمك كيف تفكر وانت مرهق
    Geceleri çok bitkin oluyorum. Dışarı çıkmaktansa uyumayı yeğlerim. Open Subtitles ،أكون منهكة عند الليل أفضّل النوم عن الخروج
    Koca yün çuvallarını sürükleyerek taşıyan, bitkin halde tezgahların altında uyuyan çocuklar vardı, o kadar acıklıydı ki, yüreğim parçalandı. Open Subtitles كان هنالك أطفال يجرون أكياس كبيرة من الصوف ينامون تحت آلات النسج من التعب بشكل يرثى له,لدرجة مزقت روحي
    bitkin görünüyorsun. Soruşturma nasıl gidiyor? Open Subtitles مرحباً , تبدين مُنهكة كيف سير التحقيق؟
    bitkin gözüküyorsun. Yorucu bir gün müydü? Open Subtitles تبدو متعباً, يوم قاسي في العمل؟
    Ne zahmetler çekmişti, eve bitkin hâlde gelirdi. Open Subtitles لم يظهر أبداً أنه متعب ولكن لكم كان منهكاً
    Beni endişelendiriyorsun canım. Fena halde bitkin görünüyorsun. İyiyim. Open Subtitles أشعرحقاًبالقلقعليك، يبدو وجهك شاحباً للغاية
    Daha evvel bu kadar bitkin hissettiğimi sanmıyorum. Open Subtitles لم أرهق مثل هذا الإرهاق من قبل
    Taşaklarım dokuz yaşında 31 çekmeyi öğrendiğimden beri bu kadar bitkin düşmemişti. Open Subtitles لم أقم بإرهاق خصيتيّ هكذا منذ بدايتي للإستمناء حينما كنت في التاسعة من عمري
    Kendini bitkin hissediyorsan en fiyakalı kıyafetlerini giy Open Subtitles "اخلع ملابس يوم الأحد عندما تشعر بالكآبة والحزن"
    bitkin düşmüş ve senin savaşında yer alamaz. Open Subtitles إنها مُتعبة ، ولن تخوض معاركك
    Onun sebebi okul, çocuklar veya piyes yüzünden bitkin düşmem. Open Subtitles هذا لأنني أرجع مُرهقة من المدرسة أو الأطفال، أو المسرحية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more