"bize verdiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذي أعطيته لنا
        
    • التي أعطيتنا
        
    • الذي أعطيتنا إياه
        
    • نشكرك
        
    • التي منحتها لنا
        
    • أعطيتنا إيّاها
        
    • أمنحنا
        
    Ravi'nin gözüne çarptı, Bize verdiğin adreslere göre belgeleri dizdik ve bunun görülmeye değer olduğunu düşündük. Open Subtitles بحثنا عن الوثيقة التي تتعلق بالعنوان الذي أعطيته لنا ثم ظننا أنها قد تكون مفيدة
    Teğmen,Bize verdiğin kayıt numarasını inceledik. Open Subtitles "أيّها الملازم، تعقبتُ رقم المركبة الذي أعطيته لنا."
    Bu, savunma fonu için Bize verdiğin para. Open Subtitles هذه الأموال التي أعطيتنا لتمويل مهمة الدفاع
    Evet, Bize verdiğin parayla 100 milyon mermilik, yasa dışı, Çin malı mühimmat satın aldık sonra da onları yeniden paketleyip ABD Ordusu'na sattık. Open Subtitles أجل، لقد أخذنا المال الذي أعطيتنا إياه واشترينا 100 مليون رصاصة صينية غير شرعية ثُم أعدنا تبعئتها وبعناها للجيش الأمريكي
    Sevgili Tanrım, yemek üzere olduğumuz bu yemekler ve Bize verdiğin tüm nimetler için sana şükrediyoruz. Open Subtitles ..عزيزينا الباري، نحن نشكرك على هذا الطعام ..الذي نوشك على أن نشاركه وعلى كل شيء توفره لنا..
    Allahım, Bize verdiğin bu nimetler için sana şükürler olsun. Open Subtitles ربنا، شكرا على كل هذه الهدايا التي منحتها لنا هذا المساء آمين
    Bize verdiğin tüm evraklar sahteydi. Open Subtitles هذه الملفات التي أعطيتنا إيّاها جميعها مزورة.
    Bize verdiğin nimetler için teşekkürler. Open Subtitles كما هي في السماء، أمنحنا غفرانك اليوم...
    Bize verdiğin numarayı araştırdım. Open Subtitles لقد إستخدمت الرقم الذي أعطيته لنا
    Bize verdiğin isim gerçek değil. Open Subtitles لم يكن الاسم الذي أعطيته لنا حقيقياً
    50 milyon dolar Bize verdiğin Cayman Adaları'ndaki hesaba yattı. Open Subtitles ستُحول 50 مليون دولار إلى رقم الحساب الذي أعطيته لنا في جزر (الكيمان).
    Bu, savunma fonu için Bize verdiğin para. Open Subtitles هذه الأموال التي أعطيتنا لتمويل مهمة الدفاع
    Bize verdiğin o SIM kartı bizi katillerin cephanesine götürdü. Open Subtitles بطاقة الهاتف التي أعطيتنا إيّاها، قادتنا لمستودع أسلحة القتلة
    Evet, Bize verdiğin parayla 100 milyon mermilik, yasa dışı, Çin malı mühimmat satın aldık sonra da onları yeniden paketleyip ABD Ordusu'na sattık. Open Subtitles أجل، لقد أخذنا المال الذي أعطيتنا إياه واشترينا 100 مليون رصاصة صينية غير شرعية ثُم أعدنا تبعئتها وبعناها للجيش الأمريكي
    Senin Bize verdiğin bir sır. Open Subtitles إنه السرّ الذي أعطيتنا إياه
    Tanrım, Bize verdiğin nimetler için teşekkür ederiz. Open Subtitles إلاهنا الكريم, نشكرك على هذه الوجبة الوافرة
    Tanrım, efendimiz ve kurtarıcımız. Bize verdiğin nimetler için sana şükürler olsun. Open Subtitles ربنا، سيدنا، ومنقذنا، نشكرك لحبك وإحسانك
    Her şeye gücü yeten ulu TiVo Bize verdiğin bütün hediyeler için sana teşekkür ederiz tuvalete gitmek için canlı yayını dondurma gücünün tanrısal güçten hiç aşağı kalır tarafı yok. Open Subtitles تيفو القوي نشكرك على كل ما اعطيتنا القوة لإيقاف البث التلفزيوني المباشر لقضاء مآربنا
    Bize verdiğin altuzay kanalını denedik, hiç cevap yok. Open Subtitles حاولنا على القناة الفضائية التي منحتها لنا لا يوجد رد
    Bize verdiğin çalışanların listesinden başka kıza zarar verebilecek başka birileri aklına geliyor mu? O iyi biriydi. Open Subtitles لذا علاوةً على لائحة الموظفين السابقين التي {\pos(192,230)}أعطيتنا إيّاها ألا تشكّ بأحدًا خلاف ذلك أراد أذيّتها؟
    Bize verdiğin nimetler için teşekkürler. Open Subtitles أمنحنا غفرانك اليوم...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more