"blair'" - Translation from Turkish to Arabic

    • لبلير
        
    • بلاير
        
    • بلير
        
    • وبلير
        
    Blair'e göre para, bir çift Manolos ve Chanel çanta demek. Open Subtitles بالنسبة لبلير هذا المال تنفقه في باريس على شنطة او صندل من شانيل
    Blair ve Chuck gerçeğini bana söylediğini Blair'e söyledim. Open Subtitles أسمعي انا قلت لبلير عن أخبارك لي بالحقيقة عما حصل معها وتشاك
    Bu, Blair ve o kızların senden asla alamayacağı bir şey. Open Subtitles وهذا لايمكن لبلير والفتيات ان يأخذوه منك ابداً
    Belkide tur daha yeni başladı, çünkü şu an resmi Blair mağazasına giriyorsunuz, Open Subtitles ربما تكون الرحله قد بدأت لتوها لأنك تمشى فى المحل الرسمى لــ بلاير
    Balo kraliçeliğini Nelly'ye kaptırdığı zaman Blair'in yüzündeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق انتظار رؤية وجه بلاير عندما تخسر ملكة الحفلة أمام نيلي
    Bir kaç arkadaşımla beraber Blair Cadısıyla ilgili bir belgesel hazırlıyorduk. Open Subtitles أنا و أصدقائي الإثنيْن نعمل على برنامج وثائقي عن الساحرة، بلير
    Filmi çok sevdiler! Buna "Blair Fahişesi" adını taktılar! . Open Subtitles أعجبهم الفيلم.هذا الفيلم المجنون أعجب الصحافة يدعونه مشروع عاهرة بلير
    Blair ve ben gidilecek yerleri tükettik o da anahtarın hala bende olduğunu biliyordu ve bunu bilmeden önce hepimiz oradaydık. Open Subtitles حسناً كنت انا وبلير نبحث عن مكان نخرج اليه وكانت تعلم انه مازال عندي المفتاح وقبل ان الاحظ كنا هناك
    Ama Serena ve Blair aynı pakette geliyorlar. Open Subtitles لكن سيرينا وبلير يكادا ان يكونا شخص واحد وانا ..
    Chuck'ı ayartması için Blair'i bizim eve gönderdiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا استطيع ان اصدق انك قلت لبلير ان تذهب لمنزلي لاغواء تشاك
    Neyse ki, Robyn bu hafta New York'ta benle çalışıyordu ve Blair'e ait çok özel bir kaseti yanımda getirebildim. Open Subtitles لحسن الحظ كانت روبين تعمل معي هذا الاسبوع في نيويورك وقادره على جلب فيديو طويل خاص لبلير.
    Blair'a olan kuruntulu hislerin yüzünden kirli çamaşırları ortaya çıkarma işini duygusal şarkılara çevirmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا لن اسمح لك بتحويل الفضيحه القاسيه إلى احاسيس عاطفية بسبب مشاعرك الوهميه لبلير.
    Bunu Sage yaptı. Blair'e bir planı olduğunu söylemiş. Open Subtitles سايج فعلت هذا لقد قالت لبلير انها لديها خطه
    Blair' e test için gidiyoruz. Open Subtitles سنخرج للخارج لنعطى الاختبار لبلير
    Bu ani alkolizm hücumunun Blair'le bir alakası var mı? Open Subtitles هل رغبتك الشديده لتناول الكحول لها أي علاقة ب بلاير
    Ben MTV haber`den Kurt Loderwith. Blair Wİtch filmi... Open Subtitles أنا كرت لودر من قناة الأخبار إن فيلم مشروع بلاير السحرى
    Blair Simmons, Daily William Hastings Beard Fork dışında yaşıyormuş. Open Subtitles بلير سيمونس من الديلي و يليام هاستينغ من بيرد فورك
    Blair, orada, yukarıda... tabi ki sende oraya gitmek istemiyorsan. Open Subtitles حسنا بلير في العليّة الا اذا كنتِ لا تريدي ذلك
    Paris yanıyor ve fitili ateşleyenler Serena ve Blair." Open Subtitles باريس تشتعل وسيرينا وبلير أشعلتا عود الثقاب
    Annemi seviyor, Chuck ve Blair savaş halinde olduğu sürece bizim tarafımızda demek. Open Subtitles انه يحب امي, وطالما ان تشاك وبلير يتحاربان,

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more