"boğazımda" - Translation from Turkish to Arabic

    • حلقي
        
    • حنجرتي
        
    • عنقي
        
    • وحلقي
        
    • عُنقي
        
    • بحلقي
        
    • بحنجرتي
        
    Midem yıkandı, ve dün gece boğazımda bir boru vardı. Open Subtitles حصلتُ على ضخ لمعدتي وأنبوب نزل إلى حلقي ليلة أمس
    Ve yazar olma hayali, boğazımda kalmış hüzünlü bir taş gibiydi. TED وحلمي بأن أصبح كاتبة كان في الحقيقة مثل، حجر صغير محزن في حلقي.
    boğazımda delik olsa, içeri bozuk para atardım. Open Subtitles اذا كان لدي فتحة في حلقي لوضعت فيها العملات النقدية
    Çok duygulandım. boğazımda bir şey düğümlendi. Open Subtitles أنا مخنوق من الداخل تكون لدي ورم في حنجرتي
    Eğer bu şeyden kurtulacaksam boğazımda neyin ürediğini bulmam gerek. Open Subtitles إذا كنت سأباشر بهذا فعلي أن أعرف مالذي ينمو داخل حنجرتي
    O buz gibi elini boğazımda köpeklerinin soluğunu topuklarımda tırpanının o acımasız ve keskin sesini kapımda hissetmekteyim. Open Subtitles أحس بمنجله البارد حول عنقي و صوت تنفس كلابه على أعقابي و أصوات منجله رات
    Sonsuza kadar boğazımda bir dildo ile konuşarak yaşayamam. Open Subtitles أنظر لا أستطيع أن أتكلم من خلال قضيب صناعي على حلقي
    Birazcık boğazımda tıkanıyor sanki. Open Subtitles هذاكمالو أنـّه.. كما لو أنّ شيئاً يقف في حلقي.
    Gecenin bir yarasında, boğazımda bıçakla mı? Open Subtitles في منتصف الليل ؟ مع سكين على حلقي ؟ حسنا ، لقد اتصلت مع مساعدتك لأحجز موعدا
    Hayatımın son altı ayını kusarak, boğazımda borularla ayağa bile kalkamadan geçirmek istemiyorum. Open Subtitles لا أرغب في قضاء آخر 6 أشهر من حياتي إعاني من القرحة و الإلتهابات في حلقي بالكاد أستطيع الوقوف على قَدَمَي
    Her zaman boğazımda bir şey varmış gibi hissediyorum. Open Subtitles وهناك يعلق الطعام. دائما ما كنت أشعر أن هناك شيئًا عالقًا في حلقي.
    boğazımda içki yutmaya çalıştığım zaman kanayan şeyler var o yüzden vücuda sokmak için bir yol bulmam gerekti. Open Subtitles لدي تلكَ الأشياء في حلقي تنزف عندما أحاول إبتلاع الخمر لذلك عليَ أن أجد طرق أخرى لأجعله يدخل إلى نظامي
    Evet, belki boğazımda bir çizme kullanmış olabilirim. Open Subtitles نعم , حسنٌ ربما يمكنني إستخدام حذاء على حلقي
    İki gün boyunca boğazımda golf topu varmış gibiydi. Open Subtitles ليومين كنت اعيش مع كرة غولف عالقه في حلقي
    Sen sudan bahsedince şimdi boğazımda bir kuruluk hissettim. Open Subtitles بما انكي ذكرت ذلك حلقي قد يبس أيضا
    Daima boğazımda bir yumru varmış gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر كأن هناك تلك الكتلة في حنجرتي طوال الوقت
    60 yıI boyunca kan boğazımda kül gibi kuruyup kaldı. Open Subtitles ستون عام من الدماء في حنجرتي مثل الرماد
    Hissedebiliyorum. boğazımda bir şey çırpınıyordu. Open Subtitles كنت أستطيع الشعور بها, إنها سقف حنجرتي
    Ne zaman söylemeye kalkışsam kelimeler boğazımda düğümleniyor. Open Subtitles كل مرة أحاول أن أخبرها الكلمات تقف في عنقي
    Dili çok ağır... boğazımda bir el... Open Subtitles اللسان شديد الثقل. اليد التي على عنقي.
    Mesela midemde, boğazımda hatta kulaklarımda hissediyorum. Open Subtitles مثل ما يحدث في معدتي وحلقي وحتى في أذني
    Arabamdaydım. Ön camdan izliyordum. Sanki boğazımda cam varmış gibiydi. Open Subtitles كنت في سيّارتي أحدّق النظر عبر الزجاج الأمامي، شعرت و كأن بحلقي قطع من زجاج.
    Onu boğazımda hissetmek istiyorum. Ağzımı sert bir şekilde sok. Open Subtitles أُريد أن أشعر به بحنجرتي فلتضاجع فمي, وبقوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more