Anlaşılan bir arkadaşının 'hedef boşanması'na gidiyormuş artık o neyse. | Open Subtitles | فهي تتولي وجهه طلاق صديق لها. أيّا كان مايعنيه هذا. |
Sen vermişsin ona. Yani, Charles-Henri'nin boşanması... | Open Subtitles | انت أهديتها إياها, أنت تعرف موضوع طلاق شارل هنري |
- Belli ki Star Island'ın en kötü boşanması. - Orası aşikâr. | Open Subtitles | " واضح أنه أسوأ طلاق في جزيرة " ستار - واضح - |
Kevin boşanması konusunda endişeliydi. Ona destek olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لكن كيفن كان غاضباً جداً بسبب طلاقه وكنت أحاول مساندته فحسب |
Bu delinin boşanması umurumda bile değil. | Open Subtitles | هذا أقل ما نفعله لها. أنا لا أكترث بالطلاق. |
boşanması biraz fırtınalı geçmesine rağmen bizi öyle olmadığına inandırmak istemiş. | Open Subtitles | يبدو أن طلاقها كان أكثر عبثاً مما جعلتنا نعتقد |
NBA, annecik ile babacığın boşanması çirkinleştiğinden beri devam etmenin peşinde. | Open Subtitles | حسنا، أنت تعلم اتحاد السلة يريد التدخل منذ أن أ صبح طلاق الأب والأم سيئا |
Pittman'ların boşanması onlar için kötü haberdir. | Open Subtitles | طلاق عائلة بيتمان أنباء سيئة لعائلة بيتمان |
Anne babasının boşanması en basit tabirle hoş bir durum değildi diyelim. | Open Subtitles | طلاق والديها لا , أقل ما يقال بأنه لطيف جداً |
Elimi çabuk tutup gey evliliği yapıp gey boşanması yaşamalıyım sonra da gey başıma emeklilik hayatı bekler. | Open Subtitles | علي أن أسرع في الحصول على زواج مثلي حتى يتسنى لي الحصول على طلاق مثلي من ثمَّ تعاقد مثلي. |
Ebeveynlerimin boşanması dünyanın sonudur sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد أن طلاق أمي هو نهاية العالم |
Ebeveynlerimin boşanması, babamın mahkemesi, Zeta Beta... | Open Subtitles | طلاق أبوايِّ، محاكمة أبي،زيتـا بيتا زيتـا... |
İlgini çeker diye söylemiyorum ama söylentilere göre Nick'in boşanması bu hafta neticeleniyormuş. | Open Subtitles | ليس كونك مهتمة و لكن طلاق "نيك" سينهي هذا الأسبوع |
Ve bu ikinizin de ilk boşanması mı? | Open Subtitles | وهذا هو اول طلاق لكم.. كلاكما؟ |
Family Feud oynuyor olsaydık çocuklara uyuşturucu satma nedenleri kategorisinde kız kardeşimin boşanması listede bile olmazdı. | Open Subtitles | وإن كنا نلعب لعبة "فاميلي فيود" والفئة كانت أسباب بيع المخدرات للقاصرين فلن يكون طلاق أختي مبرراً أبداً. |
boşanması kime daha ağır geldi söyleyeyim: | Open Subtitles | سأخبرك من الذي كان طلاقه صعباً عليه: |
Jim boşanması sırasında yanında arkadaş olsun istedi. | Open Subtitles | فقد أراد (جيم) بعض الصحبة خلال فترة طلاقه |
İlk mektupta Papa'dan boşanması için izin istemiş ve kiminle isterse, hatta akrabalarıyla yatmış olsa bile evlenmek için izin istemiş. | Open Subtitles | المستند الأول يطلب من البابا إجازة بالطلاق للزواج من امرأة أخرى يختارها... وهي محرمة عليه لزواجها من أحد أقاربها سابقاً |
Birbirinize söz verdiyseniz, kendini ona karşı... sorumlu hissediyorsan, bu onun boşanması anlamına gelse bile... benim yüzümden ondan vazgeçme. | Open Subtitles | لو وعدتها بشىء,وأن تشعر بأنك مرتبط بها بطريقةً ما... حتى لو هذا يعنى طلاقها... , لا تستغنى عنها بسببى. |
Anne babalarının boşanması konusunda bir çok çocuk kendilerini suçlar. | Open Subtitles | الكثير من الأطفال يحَمِلون أنفسهم. لطلاق والديهم. |
ıki kere boşanması yüzünden yaşamak için çalışması gereken adam söylüyor. | Open Subtitles | الرجل الذي عليه العمل من أجل لقمة العيش والشكر لقضيتي طلاقكِ |
Bir başkasıyla evlenmeden önce ikimizin boşanması gerekiyor. | Open Subtitles | حسنًا، تحدَّث أعتقد أنه عليكِ أن تطلقيني قبل أن تتزوجي برجل آخر |
Beni kampanyadan atmakta, boşanması davası açmakta. | Open Subtitles | محق بشأن طردك لي اثناء الحملة ومحق بطلبك للطلاق |