"boşluklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • فراغات
        
    • الثغرات
        
    • فجوات
        
    • الفراغات
        
    • الفجوات
        
    • المسافات
        
    • المساحات
        
    • المسافة بين
        
    • للفجوات
        
    • عمياء في
        
    • ثغرات
        
    • الفراغ لم
        
    Diğer boşluklar ve diğer aydınlıklar ve karanlıklar da varmış. Open Subtitles كان هناك فراغات اخرى و اضواء اخرى و ظلال اخرى
    İstihbaratın içindeki belirgin boşluklar her zaman bunu ele verir. Open Subtitles الثغرات المختلفة اللافتة للنظر في المعلومات دائما تكشف على ذلك.
    Carrie ve ben, 1958 yazında bu üste yapılan aktivitelerin kayıtlarında boşluklar bulduk. Open Subtitles كاري وأنا وجدنا فجوات في توثيق النشاطات على هذه القاعدة أثناء صيف 1958
    Kenar mahallelerde ortaya çıkan tüm boşluklar tekrar doldurulmuştur. TED كل الفراغات الظاهرة في الضواحي ستملأ مجددا
    Bu şehirsel boşluklar çabucak yasadışı parketme ya da çöp alanı haline geldi. TED هذه الفجوات المدنية صارت بسرعة مواقف غير قانونية أو ساحات قمامة.
    Ve atomlar arasında tümünde büyük boşluklar vardı. TED ومن ثم هناك نوع من المسافات الكبيرة في التجويفات بين الذرات.
    Üçgenler kullanırım. Daireler kullanmam, onlar küçük boşluklar bırakır. TED أو مثلثات ولكن ليس دوائرفهي تترك فراغات
    Küreler değil, onlar küçük boşluklar bırakır. (Kahkahalar) Kullanılacak en iyi şekil nedir ? TED ليس الكرات لأنها تترك فراغات ما هو الشكل الأفضل للأستخدام ؟
    Bu gördüğünüz yapıda, buna 'Büyük Duvar' diyoruz, boşluklar ve benzer şeyler var fakat teleskop yeterince hassas olmadığından, uzaklastıkça gözden kayboluyorlar. TED وترون هذه البنى هذا ما نسميه بالجدار العظيم، ولكن هناك فراغات وهذا النوع من الاشياء وتخبت رؤيتها لإن التلسكوب لا يستطيع التقاطها.
    Öğrenimlerinde biriken boşluklar olduğu için birçoğu başlangıçta matematikte sorun yaşıyordu. TED حيث كان معظمهم يواجهون متاعب مع الرياضيات في البداية بسبب كل الثغرات التي تراكمت أثناء تعليمهم
    Özellikle boşluklar bıraktım ki , birinin daha önce yapıldığı belli olsun. TED ثم تركت الثغرات بحيث يمكنك أن ترى من تلك التي كانت من قبل.
    Aslında efendim, muhasebe oyunlarımız ve kanunlardaki yasal boşluklar sayesinde senede sadece üç dolar vergi ödüyoruz. Open Subtitles في الحقيقة، يا سيدي، بمحاسبتناالمبدعة.. وباستخدام بعض الثغرات القانونية ندفع ثلاثة دولارات في السنة
    Eğitimle başlamalı, ama büyük boşluklar olduğunu kabul etmeli. TED يجب أن يبدأ ذلك بالتعليم، ولكن لابد أن يبدأ بالإعتراف أن هناك فجوات كبيرة.
    Normal. Yaralanmadan sonra hafızada boşluklar olur. Open Subtitles هذا طبيعي ، فجوات في الذاكرة من جراء الجروح
    Hayatımda büyük zorluklar vardı ve hafızamın çoğunda boşluklar var. Open Subtitles لقد عشت بصعوبة هناك فجوات كبيرة في ذاكرتي
    Bu boşluklar da bunlar gibi astronomik miktarlarda mikropla dolar. TED وهذه الفراغات مليئة بأعداد هائلة من الميكروبات، مثل هذه.
    boşluklar kabul edilebilir çünkü eğer biri mavi saçlıysa kızıl saçla ilgili kural onlara uygulanmaz. TED الفراغات ممكنة، لأنه إن كان شخص ما لديه شعر أزرق، فإن القاعدة المتعلقة بالشعر الأحمر لا تنطبق عليه.
    Fosil kayıtlarında hâlâ boşluklar olmasına rağmen ilk adım, kaburgaların kalınlaşması gibi görünüyor. TED على الرغم من الفجوات بين الحفريات المسجلة، يبدو أن الخطوة الأولى كانت تتعلق بسماكة الضُلُوع.
    O zaman eğitiminde ciddi boşluklar var demektir. Open Subtitles لا اذا هناك بعض الفجوات الخطيرة في تعليمك
    Düzenli boşluklar boşluklarda dairesel bir desen. Open Subtitles , المسافات المتساوية وإنحناءة الثقوب
    Her tempo arasındaki boşluklar, iki veya üçün katlarını kullanarak alt tempolara ayrılabilir. TED ويمكن تقسيم المساحات بين كل نغمة إلى مزيد من النغمات الفرعية، باستخدام مضاعفات العدد اثنين أو ثلاثة.
    Binalar arasında, insanların ve arabaların kapladığı boşluklar daha dengeli olur. TED المسافة بين المباني سوف تكون متوازنة بين الناس والسيارات.
    Ama küçük boşluklar için serçe daha iyidir. Open Subtitles ولكن الخنصر جيّد للفجوات الصغيرة.
    Anladım ki yapay zekâyı geliştirmek üzere çalışıyorken görevden göreve, veri setinden veri setine, çok büyük boşluklar, delikler ve onun anlayabileceği kör noktalar yaratıyordum. TED انا ادركت هذا كمطورة للذكاء الاصطناعي مهمة بمهمة ، وبيانات بعد بيانات انا كنت اخلق ثغرات كبيرة، حفر و نقاط عمياء في الاشياء التي يمكن فهمها
    Sizi bir süredir izliyordum ama bilgilerimin arasında büyük boşluklar var. Open Subtitles لقد شاهدتك بعض الأحيان لكن كان هناك ثغرات عديدة في معرفتي
    Açıklayamadığım bazı boşluklar vardı. Open Subtitles بعض الفراغ لم أستطع تفسيره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more