"boştu" - Translation from Turkish to Arabic

    • فارغة
        
    • فارغ
        
    • خالية
        
    • فارغاً
        
    • خالياً
        
    • فارغا
        
    • خاوية
        
    • خاويًا
        
    • كان فارغًا
        
    • شاغرة
        
    • خاوي
        
    • خاوياً
        
    • فارغه
        
    • فارغين
        
    • كَانَ فارغَ
        
    - Onları bulamadı. - Veritabanı bile boştu. Open Subtitles أنه لم يجدهم، حتى خزائن البيانات كانت فارغة
    Buna inanmıyorum boştu. Open Subtitles ما الفكرة؟ ،كانت فارغة طوال الوقت ما مشكلته؟
    Beş müze gezmiştik ama Octavius evine giderken insanlarına karşı eli boştu. TED بعد زيارة المتاحف الخمسة، عاد أوكتافيوس فارغ اليدين لشعبه.
    Ona derdim ki... o gelmeden önce hayatım ne kadar boştu... ve öğrendiğim bütün o dersleri... ve onu sevdiğimi. Open Subtitles كنتُ سأخبرها كيف كانت حياتي خالية قبل أن تأتي هي وأخبرها بكل الدروس التي تعلَّمتها وأنني أحبها
    ve bu hiç mantıklı değildi, çünkü sonunda sanatımı destekleyebilecek durumdaydım ama yine de aklım tamamen boştu. TED الأمر الذي لم يبدو منطقياً لي ، لأنه صار بإمكاني أخيراً دعم فني و لكن مع ذلك كنت فارغاً إبداعياً.
    Bu sabah odasına gittiğimde, yatağı boştu. Open Subtitles كنت ذاهباً إلى غرفتة هذا الصباح ووجدت فراشة خالياً
    Açmaya çalıştım ama boştu, sanki biri silmiş gibi. Open Subtitles عندما حاولت فتحه كان فارغا كأن شخصا ما محاه
    Otobüs neredeyse boştu, yanına oturamazdım. Open Subtitles الحافلة كانت فارغة تقريباً لذا لم أستطع الجلوس بجانبها
    Ülkenin kötü ekonomisi yüzünden de odaların çoğu boştu. Open Subtitles لكن أيضا بسبب الحالة السيئة للإقتصاد فالكثير من الغرف كانت فارغة
    İlk kurşun gerçekti diğerleri boştu anlamak o kadar da zor değil Oz. Open Subtitles الجولة الأولى كانت حيّة ، و البقية كانت فارغة . حاول وواصل.
    Ama olacak.Şoför iş başında değildi.Kamyon başından beri boştu. Open Subtitles السائق لم يكن في العمل المدرعة كانت فارغة منذ البداية
    O dik, beyaz sokaklar ve güneş ve her şey cayır cayır sıcak ve boştu. Open Subtitles هذه الشوارع المنحدرة البيضاء و الشمس و كل شئ كان محترق و أبيض و فارغ
    Köpekler kimyasal bir tuvalette bir koku aldılar. - İçeri baktım ama boştu. Open Subtitles ذهبنا لتفتيش المرحاض المتنقل ولكننا وجدناه فارغ
    Ben de sizin oraya atacağınızı tahmin etmiştim, bu yüzden kutuyu kontrol ettim ama boştu. Open Subtitles ذلك الذي إعتقدت بأنّك عملت، لذا أنا دقّق دومبستر، وهو كان فارغ.
    Hayatımda ilk kez takvimim tamamen boştu. Open Subtitles ولأول مرة في حياتي قائمتي اليومية تكون خالية
    boştu. "Geri dönüşüm aptallar için" demiştiniz. Open Subtitles لقد كانت خالية لقد قلت لي بأن إعادة التصنيع للبلداء
    Öyle büyük, o kadar büyük ve boştu ki mavi deniz ve gökyüzü gibi büyük ve boştu. Open Subtitles كبيراً جداً و فارغاً مثل البحر الكبير الفارغ و مثل السماء
    O masa da boştu. O yüzden geldiğinde arasıra oraya otururdu. Open Subtitles كان المكتب خالياً فكان يأتي و يجلس أحياناً
    - Ambulanstaki dikiş malzemeleri çekmecesi boştu. Open Subtitles جارور التقطيب كان فارغا في سيارة الاسعاف
    Başlangıçta yer boştu ve yeryüzü şekilleri yoktu. Open Subtitles فى البداية ، كانت الأرض بدون شكل و كانت خاوية
    Birkaç kan torbası dışında, bahsettiğin ev tamamen boştu. Open Subtitles بغض النظر عن بضعة أكياس دماء، فإن المنزل الذي أخبرتني عنه كان خاويًا.
    Kocam attı ama boştu. Üzerinde hiçbir isim veya adres yoktu. Open Subtitles لقد دمره زوجي لكنه كان فارغًا لا اسم ولا عنوان ولا أي شيء عليه
    Dün gece mezarının oradan geçtim ve mezarı boştu. Open Subtitles أنا مررت بقبره ليلة أمس وعنده مناصب شاغرة
    Elindeki hemen hemen boştu, yine de ağız çevresindeki sızıntıyı analiz edebildim. Open Subtitles هذا تقريبا خاوي و لكني استطعت تحليله التسرب حول الفوهة
    Onun öncesinde ev, gittiği günkü gibi soğuk ve boştu. Open Subtitles وقبل ذلك كان المنزل خاوياً لقد كان كئيباً وفارغاً منذ رحيله
    Bulduğum yuvalar ya boştu ya da kapanmış. Open Subtitles ولكنني لم أجد سوى جحور فارغه بل حتى أسوأ ،المسدوده منها
    Çiftlik evlerinden bir şeyler çalabileceğimizi düşündük, fakat hepsi boştu. Open Subtitles فكّرَنا اننا نَسْرقُ مِنْ بيوتِ المزرعةِ، لَكنَّهم كَانوا فارغين.
    Bir hafta sonu bütün öğleden sonra ev boştu. Open Subtitles عطلة نهاية إسبوع واحدة التي البيت كَانَ فارغَ للعصرِ الكاملِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more