"bombardıman" - Translation from Turkish to Arabic

    • القصف
        
    • القنابل
        
    • القاذفات
        
    • قصف
        
    • قنابل
        
    • التفجيرات
        
    • المفجرة
        
    • لقصف
        
    • خنفساء بومباردييه
        
    • القاذفتان
        
    • القذيفتين
        
    Komünist Kızıl Kmerler halkını Vietnam'daki karmaşadan ve Amerikan bombardıman kampanyasından özgürleştirmek için Phnom Penh'e girdi. TED حزب الخمير الحمر الشيوعي دخل بنوم بنه لتحرير أنصاره من زحف الصراع في فيتنام، وحملات القصف الأمريكية.
    Kimi boğularak, kimi bombardıman altında can veren binlerce kişi. Open Subtitles الالاف ماتوا غرقاً والالاف لقوا مصرعهم جراء القصف
    Sadece bombardıman da değil, topçu ateşi de. Open Subtitles لم يكن القصف جوياً فقط بل ايضاً تعرضنا لقصف بالمدفعية
    Alman bombardıman uçakları, yeterli sayıda ağır bomba taşımak üzere tasarlanmamıştı. Open Subtitles القاذفات الألمانيه لم تُصمم بحيث تقوم بنقل حمولات ثقيله من القنابل
    İlk bombardıman bize daha fazlasını öğretti. Open Subtitles أوّل عملية قصف علّمتنـا أن نحسّن أوضاعنـا
    Bir Alman bombardıman uçağı, alçak uçuşla kalabalığı selâmladı. Open Subtitles قاذفة قنابل ألمانية تطير على إرتفاع منخفض فوق الحشود محيية أياهم
    bombardıman öncesi geride kalacaktı. Kameralarla donatılmıştı. Open Subtitles هذه كان عليها التراجع إلى مؤخرة التشكيل قبل القصف مباشرة، وكانت تحمل كاميرات التصوير
    Yapılan bildirim temelde etkiyle ilgiliydi. bombardıman şartları açıktı. Open Subtitles أبرقنا للقيادة مرجعين فضل النجاح بشكل رئيسى لظروف القصف المواتية
    Birçok kişi bombardıman etmekle bir sonuç alınamayacağını söylüyor. Open Subtitles كثيرين قالوا أن القصف الجوى لا يمكن أن يُربح حرباُ
    Gündüz gözüyle başarılı bir bombardıman yapabileceklerine ikna olmuşlardı. Open Subtitles بل أنهم كانوا على قناعه بأنه يمكنهم القصف بشكل أكثر فاعليه أثناء النهار
    Stratejik bombardıman tezi, henüz kanıtlanamamıştı. Open Subtitles حتى تلك اللحظه لم تؤتى أستراتيجية القصف المتبعه ثمارها
    Fakat önceki bombardıman nedeniyle uluslararası kınamalarla yüz yüze kalan Kennedy, hava desteğini iptal etti. Open Subtitles ولكن كينيدي، الذي واجهته إدانة دولية بسبب القصف الذي جرى أولاً ألغى المساندة الجوية
    *Umarım kutlama sırasında bombardıman başlamaz. Open Subtitles آمل ألا يستمر القصف أثناء الاحتفال بعيد ميلاده
    (Video) : Toplu bir baskında, yüksek hızlı bombardıman uçakları, yerlerini belirlemeyeden üzerimizde olabilirler. TED مشهد: في الغارات الجوية ، من الممكن أن تكون قاذفات القنابل السريعة في طريقها إلينا قبل أن نتمكن من تحديد مسارها.
    İçecek tezgâhında iki yıl çalıştım, üç yıl da bombardıman vizöründeydim. Open Subtitles سنتين فى ركن الصودا ثلاث سنوات فى إلقاء القنابل
    Mesaj 843üncü bombardıman Kanadını kırmızı alarma geçiriyormuş. Open Subtitles حسناً , كانت موجهة إلى جناح القنابل رقم 843 المحمولة جوا
    Çünkü Alman gece savunması, İngiliz bombardıman uçaklarına ağır zarar verdi. Open Subtitles لأنه أعطى للدفاع الجوى الألمانى أداة تفوق هائله أمام القاذفات البريطانيه
    Avcı bombardıman uçakları dün Pas-de- Calais'yi bombaladı. Open Subtitles ضَربتْ القاذفات المقاتلةُ باس دي كاليه بعد ظهر أمس.
    Her zamanki gibi Cherbourg üstünde ağır bombardıman şimdi de Caen yakınında. Open Subtitles قصف مكثف على شيربورج كالعادة سيدي و الآن قرب مدينة كان
    bombardıman uçağındayken onları gözden kaçırabilirsiniz. Open Subtitles يمكن ألا تراهم من داخل قاذفة قنابل تقصف المكان
    Buradaki her bir bölüm tek bir asteroid ya da kuyruklu yıldız dünyamızın içine geliyordu geç ağır bombardıman zamanında. Open Subtitles كل واحدة من هذه السلسلة هنا هي كويكب أو مذنب منفرد تأتي إلى الأرض في وقت متأخر من التفجيرات العنيفة
    Hatta villası için bombardıman uçağı bile. Open Subtitles لقد حصلنا حتى على الطائرة المفجرة (ب-2) فوق بيته
    Ne vakit bir bombardıman olsa Goebbels halk pazarına gelip konuşma yapıyordu ve azimle devam etmemizi söylemeye çalışıyordu. Open Subtitles حينما تتعرض منطقه لقصف عنيف يظهر هو فى التجمعات العامه ليلقى خطاباً ما ويحاول أن يشجع الناس على التحمل
    Darwin’in saldırganı bombardıman böceğiydi. TED خنفساء بومباردييه كانت هي من هاجمت داروين.
    bombardıman uçakları 7 dakika uzaklıkta.Yaklaşıyorlar. Open Subtitles القاذفتان على بعد سبع دقائق
    O bombardıman uçakları 2 dakika içinde geri çağrılmazsa sana söz veriyorum o füze patlayacak. Open Subtitles إذا لم تقومو بإبعاد هاتين القذيفتين خلال دقيقتين الصاروخ سوف يتفجر لديكم وعدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more