"bosna" - Translation from Turkish to Arabic

    • البوسنه
        
    • بوسنة
        
    • بوسنيا
        
    • البوسنة
        
    • بوزنيا
        
    • بوسنى
        
    • وكوسوفو
        
    • بالبوسنة
        
    Kosova, Saraybosna ve Bosna'daki tüm etnik temizliklerden sorumlu. Open Subtitles لقد كان المسئول عن عمليات التطهير العرقى فى كوسوفو ، سراييفو و البوسنه
    Biliyorsun, Bosna'dan sonra, ekibi bıraktıktan sonra kaybolmuş gibi hissettim. Open Subtitles بعد البوسنه بعدما تركت الوكاله لكي أكون أميناً شعرت بأني ضائع
    1992'de Sırp Ordusu etnik temizlik adına geniş çaplı sivil katliamın damgasını vurduğu bir savaş başlatarak komşusu Bosna'yı işgal etti. Open Subtitles في 1992، غزا الجيش الصربي دولة بوسنة المجاورة، و بدأوا الحرب بمذابح واسعة النطاق بحقالمدنيينبأسمالتطهيرالعرقي.
    Birleşmiş Milletler'e göre Bosna'nın en zenginlerinden biri olan Paddy Ashdown, kitabında kendi deneyimini şöyle anlatmıştı; "Esas ihtiyacım olanın, o paranın peşine düşecek sınır tanımayan muhasebeciler olduğunu farkettim." TED بادي أشداون ، والذي كان المبعوث السامي في بوسنيا للأمم المتحدة في كتابه عن خبراته ، قال أدركت أن ما أحتاجه هو محاسبين بلا حدود ليتابعوا ذلك المال
    Üç yıl önce Bosna'da Birleşmiş Milletler yönetiminde bir kentten geçiyorduk. Open Subtitles منذ ثلاث سنوات كنت أقود وحدة صغيرة في البوسنة عبر بلدة
    Bosna'da işlerin bu kadar kıl tüy olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم اكن اعرف ان مؤخرتهم مشعرة فى بوزنيا هكذا
    Şöyle diyelim. Eski bir Bosna atasözü der ki: Open Subtitles : لنقل بهذه الطريقة هناك عجوز بوسنى يقول
    Bosna harika bir yer olmalı. Open Subtitles لا بد و أن البوسنه بلد جميل جداً
    Bosna'nın güneyini neredeyse tamamen kontrol eden Sırplar olabilir. Open Subtitles الصرب يسيطرون على غالبية جنوب البوسنه
    Victor Drazen'ın Bosna'daki barışa yönelik bir tehdit olduğuna karar verdi. Open Subtitles قررت ان "فيكتور دريزن" هو المهدد الرئيسى للسلام فى البوسنه
    Bosna'da bu kostümlerden giymiştim. Open Subtitles كان لابد ان البس واحده " من هذه فى "البوسنه
    Sheldon, Bosna'da savaş alanında çalıştım ben. Open Subtitles شيلدن . عملت في البوسنه في منطقة حرب
    Ben bir sürü savaşta yer aldım, ama Bosna gibisinde hiç savaşmamıştım. Open Subtitles لقد كنتُ في كثير من الحروب، لكن لا أحد شبيه بتلك الحرب في بوسنة.
    Başka bi çok yerde de görüldü Afganistan, Bosna, lrak, İran, Beyrut, ve Kamboçya. Open Subtitles "ولقد شوهد في "أفغانستان "وال"بوسنة"، "العراق"، "إيران"، "بيروت "و"كمبوديا
    Bizim ne çıkarımız olacak? Bosna'ya almak için geldiğiniz şeyi alacaksınız. Open Subtitles "ما سيعود عليكم هو ما قدمتم للـ"بوسنة للقيام به
    Richie'nin Bosna'da olduğu izlenimine kapılmış olan Paulie Walnuts'la konuşuyordum. Open Subtitles انا كنت اتكلم مع بولي وال نتس وهو كان منفعل "شله الملحق" لان ريتشي كان في بوسنيا
    Burası Bosna merkezinde,Tuzla'ya yakın bir mülteci kampı. Open Subtitles هذا مخيم لاجئين قرب توزلا في وسط بوسنيا
    Ne kadardır görüşmüyoruz, Lübnan mı, Bosna mı? Open Subtitles انا لم أراك منذ متى لبنان - بوسنيا
    Ruanda ile karşı karşıya geldik; Bosna ile karşı karşıya geldik; ve sonra güvenimizi yeniden keşfettik. TED وواجهنا على الفور أزمة راوندا و من ثم أزمة البوسنة والهرسك ومن ثم أستعدنا ثقتنا بأنفسنا
    Üçüncü perdede, Bosna ve Kosova'ya girdik. ve sonunda başarmışa benziyorduk. TED وفي المستوى الثالث واجهنا أزمة البوسنة وكوسوفو وقد خُيل لنا أننا نجحنا
    Yollarınız Bosna'da kesiştiğinde rasgele karşılaşmışsınız gibi göründü. Open Subtitles عندما كنت في طريقك مروراً بـ(بوزنيا)... كان ليبدو أنك صادفته في طريقك...
    Barıştırıcılar Bosna'da değil. Onlar Avrupa ve Birleşik Devletler'de. Open Subtitles صانعوا السلام ليسوا بالبوسنة إنهم بأوروبا والولايات المتحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more