"boyası" - Translation from Turkish to Arabic

    • طلاء
        
    • الطلاء
        
    • دهان
        
    • صبغ
        
    • ملمع
        
    • ورنيش
        
    • تلميع
        
    • صبغات
        
    • الصبغ
        
    • الصبغة
        
    • صباغ
        
    • ملون
        
    • تلوين
        
    • دهاناً
        
    • ملونات
        
    İlginç bir biçimde komik peruk ve yüz boyası da görmüyorum. Open Subtitles ومن الغريب أنني لا أرى شعراً مستعاراً أو طلاء على وجهكِ
    Korkunç boyası olan pis kulübeyi hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تتذكرين ذلك الكوخ الوسخ ، كان مطليا بأسوء طلاء ، أليس كذلك؟
    Kadın o eve yeni taşındı. Daha boyası kurumamış, telefonu da yok. Open Subtitles انه واحد من المنازل الجديدة الطلاء لم يجف , وبدون هواتف حتى الآن
    Evet, yani, ah, boyası hep dökülmüştü... ve hatırladığım kadarıyla, ah- bu şeyin içinde uyumayı seviyorlardı... etrafa işeyip, pislemedikleri zamanlarda. Open Subtitles أجل ، أه ، حسنا ، الطلاء كان قد زال وأنا نوعا ما تذكرت أنهم يحبون النوم في هذا الشيء
    - Aslında bina boyası değil, iç kısım için. Open Subtitles -أنه ليس دهان منزل خارجي ، أنه دهانُ داخلي -كل شئ سيكون على ما يرام
    Yapma, birisi senin yiyeceğine saç boyası mı katacak, bunu anlarsın. Open Subtitles بربكم, أن يضع أحدهم صبغ الشعر في الطعام, ألن تتذوق ذلك؟
    Bak. Bu bir çeşit vücut boyası, kuruduğunda ikinci bir deri gibi sertleşiyor. Open Subtitles انظر.انة نوع من طلاء الجسم يلتصقبالطبقةالثانيةمنالجلدعندما يجف.
    Boya parçasındaki alüminyum ve melamin, onun araba boyası olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الألمنيوم والميلامين في طلاء اللون الرئيسي تشير لأنها طلاء سيارة
    15 saniye, giremezseniz trenin boyası haline gelirsiniz. Open Subtitles 15ثانية، إمّا تنجحت أَو سيكون طلاء سيارتك على القطارِ.
    boyası olup olmadığını bilmiyorsun değil mi? Open Subtitles ألا تعرف فيما إذا كان لديه طلاء مخفي للعيوب
    Mavi test boyası kan izleriyle aynı şekilde sıçramıyor. Open Subtitles طلاء إختبارِ أزرقِ لا يُخطّطُ فوق بالرشّةِ المعروفةِ الحمراءِ.
    boyası hemen hemen hiç kuru değil. Open Subtitles إن الطلاء بالكاد جاف إنه ليس سهل جدا دائما
    Hayır, hayır. Bastırmadan, dairesel hareketlerle evlat. boyası senelerce bozulmaz böylece. Open Subtitles لا، لا، بحركة دائريّة ناعمة يا بنيّ، وسيدوم الطلاء أعواماً
    Eğer sağlam temelin yoksa binanın boyası kurumadan, temel taşı çökecektir. Open Subtitles إذا لم تمتلك شركة قوية ، قبل أن يجف الطلاء على البناية سينهار أساسها
    Bu lateks boyası ve sadece göstermelik. Open Subtitles يم يم انه دهان المطاط وانه للعرض فقط
    Samantha’nın sesi konsantre kırmızı meyve boyası örneği gibiydi. Pembe bir ses elde etmek için onu vekilinin kayıtlarıyla aşılayabilirdik. Aynen böyle. TED صوت سامانثا يشبه عينة مركزة من صبغ الطعام الأحمر الذي يمكننا أن نبثه في تسجيلات بديلها للحصول على صوت وردي كهذا.
    Trınak boyası, elmas parçaları... belki tecavüzden önce kadın kendine pedikür manikür yaptı. Open Subtitles بشرة ؟ ملمع أظافر , قطع ألماس ربما كانت تقوم بطلاء أيدي وأرجل قبل الإعتداء
    - Ayakkabı boyası istedin. Open Subtitles انت طلبت مني ورنيش أحذية في حاوية معدنيه..
    İyi iş çıkardın, evlat. Bu ayakkabı boyası için. Open Subtitles لقد أحسنت صنعاً يا صبي هذا أجر تلميع الحذاء
    Evlat, ucuz saç boyası ihtiyar herif gibidir, bilmiyor musun? Open Subtitles صغيرتي، ألا تعلمين أنّ صبغات الشعر مثل الرجال المسنين؟
    Aslında elbisenin çifte boyası güllerin kokusunu-- Open Subtitles حقيقة , اعادة الصبغ ادى الى إخفاء رائحة العطر
    - Paraya konulan güvenlik boyası. Open Subtitles إنّه الصبغة الأمنية التي وضعوها مع المال
    Tartarazin bazlı yeşil gıda boyası içermeyen gıdalar tüket belli ki vücudunda buna karşı aşırı duyarlılık var. Open Subtitles من المستبعد ان تحتوي على صباغ أخضر أساسه التارتازين و الذي على ما يبدو انك لا تستطيع ان تتحمله
    Bu aslında mısır nişastası, kırmızı gıda boyası ve çikolata şurubu bir karışımı. Open Subtitles في الواقع إنه خليط من نشاء الذرة، ملون طعام أحمر، و صلصة شوكولاتة
    Bir keresinde, kızımı okula gitmemek için burnunu gıda boyası ile boyarken yakalamıştım. Open Subtitles أنا مرة اشتعلت ابنة بلدي تزوير الأنف الدموي مع تلوين الطعام للخروج من اختبار الإملاء.
    Ardından duvar boyası haline gelinceye kadar çiğnenecekler. Open Subtitles ثم يُسحق حتى يصبح دهاناً للجدران
    Yumurta akı, şeker, tereyağı, süt, gıda boyası. Open Subtitles بياض البيض سكر زبدة حليب .. ملونات غذائية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more