"boyayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطلاء
        
    • الدهان
        
    • الصبغة
        
    • طلاء
        
    • الصبغ
        
    • الطلاءِ
        
    Saatlerce banyoda üzerindeki boyayı çıkarmaya çalıştı. Open Subtitles أمضت ساعات في الحمّام وهي تحاول إزالة الطلاء.
    Burjuvayla uzak. En ucuz boyayı kullanacağız. Open Subtitles ان هذا يتعدى البرجوازية سنستخدم الطلاء الرخيص
    O sadece boyayı kaldırdı. Bunu onun kafasıyla yaptım. Open Subtitles لقد ازال الطلاء قليلا ولكنني انا فعلت هذا براسه
    Muhtemelen boyayı da çıkarır ama şimdiki durumundan daha iyi olur. Open Subtitles ربما أزلت بعض الدهان لكنه كان أفضل مما هو عليه إلان
    Ama, Doktor, Daha boyayı enjekte etmedim! Open Subtitles لكن ايها الطبيب ، لم أدخل الصبغة لحد الآن
    Yumurtalar için boyayı Almanyadaki görümcemden aldık. Open Subtitles حصلنا على طلاء البيض من أم زوجي الألمانية
    Kanıtlamamız için boyayı ve içindekileri çözümleyebilirim. Open Subtitles حسناً، بإمكاني الحصول على الطراز الدقيق وحزمة الصبغ حتى نتمكّن من التأكّد من ذلك.
    Eğer siyah boyayı çıkartmazsam, şehir kafayı yiyecek. Open Subtitles إن لم أزل ذلك الطلاء الأسود، سيجنّ جنون المدينة.
    Şundan boyayı çıkarabilr misin ? Open Subtitles لا عليك هل يمكنك أن تنظفى الطلاء من هنا؟
    Tırnak altındaki boyayı temizlemek için tavsiye ederim. Open Subtitles ولكنني أوصي به للتخلص من آثار الطلاء المتبقي تحت الاظافر.
    boyayı otomobil üreticilerinin veri tabanıyla karşılaştırıyorum. Open Subtitles لقد قمت بتعقب الطلاء فى عده قواعد بيانات لشركات صناعه السيارات
    Biri seni görmeden üzerinden boyayı temizlemeliyiz. Open Subtitles علينا أن نقم بتنظيف الطلاء مِن عليك قبل أن يراك أحد.
    Eğer boyayı dondurursam şekli bozmadan sakızı oradan ayırabilirim. Open Subtitles لو جمدتُ الطلاء سأستطيع إستخراج العلكة بدون التأثير على شكلها
    Eğer zanlı boyayı yanında getiriyorsa bu mesajı önceden planlamış olmalı. Open Subtitles لم يظهر شيء في بحثنا الأولي,لذا ان كان الجاني أحضر الطلاء معه
    Açıkçası yapmak istediğim yağlı boyayı tuvale geçirmeye çalışmaktı. Open Subtitles .بأمانة،كنتأحاول. أن أقوم بتوزيع الطلاء على كافة أرجاء اللوحة هذا اليوم،
    Kendimiz yıkardık. boyayı çizen makineler olmazdı. Open Subtitles ‫كان غسيلاً باليد بلا آلات كي لا نخدش الطلاء
    - Hayır, bir şeye katlanmalısın, değil mi? - Melvin. Ve sonra da şerefsizin biri havuza boyayı döker. Open Subtitles لا، عليك الوقوف لشيء ما، أليس كذلك؟ وأحمق ما سكب الطلاء على المسبح.
    Bütün seneyi, eski bir kurutma tabancası ve alçı bıçağı ile boyayı kazıyarak geçirir, kazıdığı yerleri tekrar boyar, bu böyle devam ederdi. TED كان يقضي كل السنة بتقشير الدهان بمسدس التسخين والمكشطة وبعد ذلك سيطلي بالدهان ما قد كشط ليكرر الأمر مرة أخرى السنة التي تليها
    Sana güzel bir indirim yapacağım. Bir dolar indiriyorum. Bu özel boyayı 10.98'e bırakıyorum. Open Subtitles دولار خصم ، 10.98 لهذا الدهان الذهبي المخصوص
    İçkimiz bir defa ülkeye girdiğinde boyayı çıkarmak zorundalar böylece içkiyi votkaya koyabiliyor. Open Subtitles وحالما يصل للولايات، يحتاجون لإزالة الصبغة حتى يتمكنوا من تعبئة الخمور كـفودكا
    Yumurtalar için boyayı Almanyadaki görümcemden aldık. Open Subtitles حصلنا على طلاء البيض من أم زوجي الألمانية
    Başkomiser, kurbanın arka tamponunda bulduğumuz boyayı sanayiye götürdüm. Open Subtitles أيتها القائد، أخذت الصبغ الذي وجدناه في المؤخرة من سيارة الضحية إلى مكان الطباعة، وحللوا اللون
    Şimdi karıştırılmış boyayı iade etmen gerekecek. Open Subtitles الموافقة، أنت فقط ذِهاب أنْ لإرْجاع الطلاءِ المُحَرَّكِ الآن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more