"bren" - Translation from Turkish to Arabic

    • برين
        
    • برن
        
    • قائدنا
        
    • قائدتنا
        
    Bu, üvey annem Bren. Kafayı tam anlamıyla köpeklere takmış. Open Subtitles هذة زوجة ابى برين إنها مهووسة بالكلاب
    Bren, Liberty Bell'i alıp buz pateni dersine götürdü. Open Subtitles برين اخذت تود الى درس التزلق على الجليد
    Altın çocuğunuz Bren'i kaybetmemiş olsaydınız bu durumla daha kolay baş ederdiniz. Open Subtitles كان يمكنكم أن تتعاملوا مع ذلك على أن تخسروا (برين)، الولد الذهبي
    Bren, Liberty Bell'i çocuk buz pateni dersine götürdü. Open Subtitles برن كَانتْ أَنْ تَحْملَ تود نوعه مِنْ التزلُّج.
    Bren, cadalozsun sen. Open Subtitles برن تَتكلّمُ حَسناً.
    Kadir tahta gibi Bren'in'imiz rüzgârla bükülür fırtınalara karşı ayakta durur. Open Subtitles مثل الخشب العتيق، قائدنا يصمد أمام الريح ويظل قوياً في العاصفة
    Böyle yapmamızı da Bren'in'nin söylediğini unutmayın. Open Subtitles الآن، عليكم جميعاً أن تتذكروا أن قائدتنا أخبرتنا بفعل ذلك
    - ...ya da Bren, onu içeri aldı. Open Subtitles أو أن "برين" سمحت له بالدخول بعد إنتهيت من التحقُق
    Ve bana birlikte yaz tatiline çıktığımız Susie Bren'i hatırlatıyor. Open Subtitles وإنّها تُذكّرني بالصيف الذي تبادلتُ فيه القبلات مع (سوزي برين).
    Bren, çok cadısın! Open Subtitles برين تتكلمين جيدا
    Altın çocuğunuz Bren'i kaybetmemiş olsaydınız bu durumla daha kolay baş ederdiniz. Open Subtitles كان يمكنكم أن تتعاملوا مع ذلك على أن تخسروا (برين)... الولد الذهبي
    Bahsettiğimiz şey bu mu, Bren? Open Subtitles لكن إحتراف الهوكي، هل ذلك ما نتحدّث عنه هنا يا (برين
    Bren, kulüpteki tek kişiydi. Open Subtitles برين"هي الوحيدة التي كانت داخل النادي
    Biri, Vorstenbach'ı, Bren'in peşine takmış. Open Subtitles (أحدهم يحاول إلصاق جريمة قتل "بورستن باخ" بـ (برين
    Bren, seni İranlıyla aldatıyordu. Open Subtitles برين" على علاقة بالرجل الفارسي
    Bren'in neden silah sesini duymadığını açıklar. Open Subtitles هذا يفسر عدم سماع (برين)الطّلقة
    Çok kolay olacak, Bren. Open Subtitles سيكون أمراً يسيراً للغاية يا (برن).
    Bahsettiğimiz şey bu mu, Bren? Open Subtitles هل ذلك ما نتحدّث عنه هنا يا (برن
    İki insanımız polis tarafından vuruldu. Bir tanesi babandı. Bizim Bren'in'nimizdi. Open Subtitles مات اثنين من قومنا بواسطة الشرطة أحدهم كان والدك، وكان قائدنا
    Ama sence de önce eski Bren'in'nimizi gömmemiz gerekmiyor mu? Open Subtitles ولكن علينا أن ندفن قائدنا السابق أولاً، ألا تتفقين معي؟
    - Cidden Bren'in'nimiz değil, değil mi? Open Subtitles هي ليسة قائدتنا حقاً أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more