"bu arada" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الوقت الحالي
        
    • غضون ذلك
        
    • على أية حال
        
    • وبالمناسبة
        
    • على كل حال
        
    • و بالمناسبة
        
    • على أي حال
        
    • وفي هذه الأثناء
        
    • بالمُناسبة
        
    • بالمناسبه
        
    • في نفس الوقت
        
    • في الوقت الراهن
        
    • الوقت نفسه
        
    • لمعلوماتك
        
    • في هذا الوقت
        
    Ama Bu arada, Mary Jane'i neredeyse bir haftadır görmüyordum. Open Subtitles لكن في الوقت الحالي لم أري ماري جين خلال أسبوع
    Bu arada Kartopu, hayvanlara, yeni bir toplum oluşturmaları için önderlik ediyordu, "Hayvan Çiftliği" isminde bir toplum. Open Subtitles في غضون ذلك, سنوبول قاد الحيوانات الاخرى لتنظيم مجتمع جديد الذي سمي الان مزرعة الحيوانات
    Bu arada, ben de artık bir ihtiyar oldum yıllar beni bilge yapmadı, sadece yaşlandırdı. Open Subtitles على أية حال ، جاءت مناسبة أن تكون أكثر من منبه عجوز والسنوات لا تعمل الحكمة ، ولكنها تعمل الشيخوخة.
    Bu arada, ABD ekibindeki ikinci koşucu Chryste Gaines dünyadaki en hızlı kadın. TED وبالمناسبة فإن كريستي جينز، المتسابقة الثانية بالمنتخب الأمريكي هي أسرع امرأة على الأرض.
    Bu arada salı günü kesinlikle öğle yemeği yemeliyiz. Balthazar'daki toplantından sonra. Open Subtitles على كل حال يجب ان نتعشى يوم الثلاثاء بعد اجتماعك مع بالتزار
    Bir saç fırçası bulsalar anlardım. Bu arada fırçanı bulup onu sana getireceğim. Open Subtitles يمكننى تقبل فكرة فقدان فرشاة للشعر، و بالمناسبة سوف أعثر عليها لك قريبا
    Siz kimsiniz Bu arada, tüm bu soruları sorup duruyorsunuz? Open Subtitles من أنتم على أي حال لتسألوا كل تلك الأسئلة ؟
    Bu arada, ikimizin ilgilenmesi gereken diğer önemli bir iş var. Open Subtitles وفي هذه الأثناء أنا وأنت لدينا أمور أخرى مهمة نهتم بها.
    Sadece 1 kere dans ettim ve seni deliye çevirmek içindi Bu arada. - Başarımı alkışlayın. Open Subtitles لقد كانت رقصة واحدة، والتي كنت أريد أن أجعلك تبدو مجنوناً، بالمُناسبة أنظر إلى نجاحي
    Bu arada, gitmesine izin vermekten başka yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles في الوقت الحالي ، ليس هناك شيء أستطيع فعله إلا الرحيل
    Bu arada ona yardım etmek için elimizden geleni yapmalıyız. Open Subtitles في الوقت الحالي علينا أن نقوم بما في وسعنا لمساعدتها
    Bu arada, bir gün, tezinde önemli bir yer tutan Gaudi'nin yaptığı Park Guell'i incelemeye giden Vicky birisiyle karşılaştı. Open Subtitles في الوقت الحالي في أحد الأيام و خلال ذهابها لتدرس تصميمات غاودي و المهم في أطروحتها فيكي حظيت بفرصة لقاء
    Bu arada, ben de diğer mahkumların yanına dönmeliydim. Open Subtitles في غضون ذلك كان عليّ الإنضمام مجدّداً للسجناء
    Bu arada, ben Florida'da olacağım. Denizi özledim! Open Subtitles فى غضون ذلك , سوف آخذ اجازة الى فلوريدا لدى اشتياق لساحل البحر
    Bitirmeme izin ver. Bu arada,bana bir yemek borçlusun. Open Subtitles فقط أتركني أنهي انت تدينني بوجبة طعام على أية حال.
    Bu arada, soyutlama ve doğalcılık arasındaki anlaşmazlığı hiç anlamamışımdır. TED وبالمناسبة ، لم أفهم مطلقا الصراع بين التجريد والمذهب الطبيعي
    işte benimkiler burada! Hey. Bu arada belki bunu görmek istersin... bulmuşsun! Open Subtitles ها هما فتياي ..أوه على كل حال, أعتقد أنك تود أن ترى
    Bu arada,... gelecek hafta Ulusal Kardiyoloji Konferansı'nda konuşma yapmanı istiyorum. Open Subtitles و بالمناسبة أريدك أن تلقي خطبة بمؤتمر طب القلب الأسبوع القادم
    Tatlım, müthiş görünüyorsun. Bu arada kiminle berabersin? Open Subtitles تبدين رائعة الجمال من رفيقك على أي حال ؟
    - Bu arada bu oyunu izlemek de hoşuma gidiyor. - Bunlar sana oyun gibi gelebilir, Falcon. Open Subtitles وفي هذه الأثناء أريد الاستمتاع بمشاهدة المباراة ربما تكون لعبة بالنسبة لك فالكون
    Ama memur Heim ile konuştuktan sonra ki Bu arada kendisi sürekli yalan söylüyor, Open Subtitles لكن بعدَ تحدُثي معَ الضابط هايم و الذي هوَ بالمُناسبة يا ليو يكذبُ بشكلٍ فاضِح
    Bu arada, o teypte benim hakkımda söylenenler, doğru değildi. Open Subtitles بالمناسبه ما قيل عنى فى هذا الشريط لم يكن صادقا
    Bu arada, ben payımı almalıyım ki dövüştüğünüz adam da payını alabilsin. Open Subtitles و في نفس الوقت أنا اُريد حصتي حتى يحصل الجميع على حصصهم
    Bu arada senin için yapabileceğim bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك شيء أستطيع فعله لك في الوقت الراهن ؟
    Fakat Bu arada, yapacağın tek şey Caitlin ile konuşmak. Open Subtitles لكن في الوقت نفسه, كل ماتفعله هو التحدث عن كيتلن
    Bu ikimizin de siciline yansıdı Bu arada. Open Subtitles لمعلوماتك ستكون هذه نقطة سوداء في ملفينا معاً
    Bu arada bilmenizi istiyorum sizin için ücretsiz kahve ve kurabiyemiz var. Open Subtitles في هذا الوقت أود أن أعلمكم أنه لدينا قهوة مجانية وبسكويت هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more