Bu belge, tüm yasalara ve kanun hükümlerine uygundur. | Open Subtitles | هذه الوثيقة مطابقة لكل البنود والقوانين النافذة. |
Majesteleri, Bu belge Rahibin eşyaları arasında bulundu. | Open Subtitles | سيدتي , هذه الوثيقة وُجدت أيضا بين أملاك الكاهن |
Bu belge size buradaki bir kasayı açma hakkını verir. | Open Subtitles | هذه الوثيقة تخولكِ لفتح صندوق الأمانات هنا |
Bu belge sizi vatandaş,bu da sizi birleşmiş orduda asker yapar. | Open Subtitles | هذا المستند يجعلك مواطنا وهذا يجعلك جنديا فى جيش الإتحاد |
Bu belge veya içeriği hakkında söylenecek en ufak bir söz gönüllü ihanet sayılmasa bile en azından devlete itaatsizlik olarak kabul edilecektir. | Open Subtitles | أيّ مُباحثات عن هذا المستند أو محتوياته.. سيتمّ اعتبارها في أرحم الظّروف فَعِيل عصيان.. لو لم تُعتبر فعيل خيانة عمديّة. |
Bu belge, Avusturya'nın savaş mazeretiydi. | Open Subtitles | كانت تلك الوثيقة بمثابة حجة النمسا للحرب |
Bu belge onunla nasıl baş edileceğini yazıyor. | Open Subtitles | هذه الوثيقة تعليمات عن كيفية التعامل معه |
Bu belge davayı üstlenebileceğimizi teyit ediyor. | Open Subtitles | هذه الوثيقة تخولنا للإمساك بزمام هذه القضية. |
Sayın Hâkim, Bu belge kanıt niteliğindedir, bu nedenle de gizlidir. | Open Subtitles | حضرة القاضي هذه الوثيقة كانت جزءً من الأدلة وبناءً على ذلك فإنه تحمل امتيازات علاقة المحامي بالمؤسسة المعنية |
Bu belge bunu yapmak için bana tam yetki veriyor. | Open Subtitles | هذه الوثيقة تمنحني السلطة الكاملة للقيام بذلك |
- Ve Bu belge düzenlenirken tırnak içinde "hayatta" olduğunuz varsayılıyordu. | Open Subtitles | -وعندما كُتبت هذه الوثيقة , المُفترض ان تكون على قيد الحياة. |
Ama Bu belge o beyanın doğru olmadığını kanıtlayacak. | Open Subtitles | لكن هذه الوثيقة تثبت أن .هذا التصريح غير صحيح |
Roma'ya döndüğün zaman Bu belge, hazine yargıçlığı görevi için düşünüleceğini söylüyor. | Open Subtitles | عند عودتك إلى روما تقول هذه الوثيقة : سيتم اعتبارك |
Bu veri tabanıyla yakından ilgilenen kurumların başında gelen Federal Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi'ne ait Bu belge bahsettiğim veritabanının varlığını ortaya çıkaran kanıtlardan biri. | TED | هذه الوثيقة من الإدارة الفيدرالية لمكافحة المخدرات، وهي إحدى الوكالات الرئيسية المهتمة بالأمر، هي واحدة من وثائق كثيرة تكشف وجود قاعدة البيانات هذه. |
- Fakat uyuyor, Bayım. - O halde Bu belge onu uyandırır. | Open Subtitles | لكنه نائم ,سيدي ستوقظه هذه الوثيقة |
Bu belge yanlış ellere geçerse, sorumlusunun sen olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | بالتأكّيد أنتى تعرفى أنّه إن وقع هذا المستند .. فى الأيدى الخاطئة فستتحملين المسئولية لست أنا من أخذه |
Kayıtlı olmadığına dair herhangi bir kanıt gösteremediniz hala bu sebeple de Bu belge davayı düşürmeli. | Open Subtitles | انت لا تزال لم ترينا اي دليل على انه لم يكن لهذا هذا المستند يجب ان يجعل القضية تُلغى |
2011 yılında Mısır hükûmeti düştüğünde, eylemciler gizli polis ofisine baskın yaptı. Birçok belge arasında buldukları Bu belge, Gamma şirketine aitti, Gamma International'e. | TED | عندما سقطت الحكومة المصرية في عام ٢٠١١, نشطاء داهموا مكاتب عناصر الشرطة السرية وجزء من عدة مستندات عثروا عليها وجدوا هذا المستند من شركة جاما, شركة جاما العالمية. |
Sayın Yargıç, Bu belge... tüm İngiliz hukuk sisteminin adını kirletmektedir. | Open Subtitles | سياة القاضي ,هذا المستند... يصم كامل النظام القضائي البريطاني بالعار |
Bu belge Rafe McCawley'nin elinden Gulanit madenlerini alıyor ve şehre iade ediyor. | Open Subtitles | تلك الوثيقة تجرد "ريف ماكالي" من مناجم الجولانايت و تعيدها للمدينة |
Kısa bir süre sonra Bu belge, İsviçre Muhafız Birliği ofisine gönderildi yanında da şöyle bir tehdit vardı "Kardinaller, halkın gözü önünde infaz edilecektir Saat başı bir kişi olmak üzere, infazlar bu akşam 20:00 de Roma'da başlayacaktır." | Open Subtitles | أُرسلت تلك الوثيقة إلى مكتب الحرس السويسري. مع تهديد أن الكرادلة سيُعدمون علنا... واحد كل ساعة , بداية من الساعة الثامنة مساء الليلة في روما. |
Bu belge elime Mirae Motor'un eski muhasebecisi Moon Il Seok sayesinde geçti. | Open Subtitles | حصلت على هذا عن طريق "مون إل سوك" المحاسب السابق لشركة (ميراي موتورز) |