"bu bilgiyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه المعلومات
        
    • بهذه المعلومات
        
    • تلك المعلومات
        
    • بهذه المعلومة
        
    • هذه المعلومه
        
    • بتلك المعلومات
        
    • هذه المعرفة
        
    • تلك المعلومة
        
    • هذة المعلومات
        
    • بتلك المعلومة
        
    • على هذه المعلومة
        
    • هذه البيانات
        
    • تلك المعرفة
        
    • تلك المعلوماتِ
        
    • بالمعلومات
        
    Bu işin içine girmek istiyorsan, Ajan Scully bu bilgiyi ortağına derhal iletirsin. Open Subtitles إذا اردت إقحام نفسك, عميلة سكالي فيجب عليك توصيل هذه المعلومات للعميل مولدر.
    Saldırı tüfekleri, patlayıcıları var. bu bilgiyi harekat birimine bildir. Open Subtitles لديهم اسلحه و متفجرات ارسل هذه المعلومات الى الوحده هناك
    bu bilgiyi ona götürürsen, sana benim pahamca itibar kazandıracaktır. Open Subtitles إذا أخبرتها بهذه المعلومات فهذا يشير إلى تفضيلك لها عليّ
    Üçüncü kural, ben bu bilgiyi geri aldığımda o sadece birinin boyu, kilosu ve nerede doğduğu bilgisinden ibaret değil, onun bağları olmalı. TED الشرط الثالث هو أنني عندما أحصل على تلك المعلومات فهي لا تحوي فقط طول ووزن شخص ما أو متى وُلد، هي تحوي علاقات.
    Korkarım bu bilgiyi size veremem... Open Subtitles أخشى أنني لا أستطيع البوح بهذه المعلومة..
    bu bilgiyi takıma sunacağım ve eğer ilgilerini çekerse sizi arayacağım. Open Subtitles سوف أقدم هذه المعلومات الى الفريق وان كانوا مهتمين سأتصل بك
    bu bilgiyi size getirmek için kendi hayatımı tehlikeye attım. Open Subtitles لقد قدمت لأعطيك هذه المعلومات وأنا أضع نفسي بخطر شديد
    bu bilgiyi kamuya açıklamanın nasıl bir panik yaratacağını tartışmaya gerek bile yok. Open Subtitles ناهيك عن أن نشر هذه المعلومات للعامة من شأنه أن يثير الهلع الجماعي
    Ve bence bu bilgiyi anlaşmamı mahvetmek için kullanmayı planlıyor. Open Subtitles ..وأظن بأنه يخطط أن يستفيد من هذه المعلومات لإبطال صفقتنا
    bu bilgiyi yaymak için kanunları mı çiğnemem gerekiyor yani? Open Subtitles عليّ إذاً أن أخالف القانون حتى تخرج هذه المعلومات للعلن
    Polise bu bilgiyi verdiniz mi, efendim ? Open Subtitles هل أدليت بهذه المعلومات للبوليس أيها السيد
    bu bilgiyi birilerinden almış olması gerekiyor. Open Subtitles كان لابد أن يأتي بهذه المعلومات من شخص اخر.
    Bütün bu bilgiyi anahtarlığı tutarak mı elde ettin ? Open Subtitles حصلت على كلّ تلك المعلومات فقط بمعالجة تلك السلسلة الرئيسية؟
    Ve planım, bulunduğum bu durumdan kurtulmak için bu bilgiyi kullanmak. Open Subtitles ونيتي استخدام تلك المعلومات للهرب من الوضع التي وجدتُ نفسي فيه
    bu bilgiyi devletten mi aldınız? Yoksa babanızdan mı? Open Subtitles أعرفتَ بهذه المعلومة من الحكومة أو من والدك؟
    bu bilgiyi almak için serçe parmağımdan oluyordum. KAPIYI ÇALIN VE ÖLÜN. Open Subtitles كنت على وشك فقدان إصبعي الصغير من اجل هذه المعلومه
    Eğer istediğin buysa gidip senin adına bu bilgiyi kendisine iletecek değilim. Open Subtitles لن أخبره بتلك المعلومات بالنيابة عنكِ إذا كان هذا ما تطلبيه مني
    Ve ne bu bilgiyi ne de yeteneklerinin tehlike oluşturduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles ونحن لا نعلم سواء هذه المعرفة او قدراته هي الخطر الحقيقي
    Kocam biyopsiye ihtiyacı olduğunu söyliyor ve bu bilgiyi benden saklamış. Open Subtitles أخبرني زوجي أنه بحاجة لتحليل فقط وقد أخفى تلك المعلومة عني
    Sayın Büyükelçi, bu bilgiyi işbirliği ruhu gereğince zorunlu olmadığımız halde açıkladık. Open Subtitles سيدي السفير، قمنا بالكشف عن هذة المعلومات طوعاً من روح التعاون
    Dinle, bu bilgiyi kendine saklayabilir misin? Open Subtitles هل من الممكن ان تحتفظ بتلك المعلومة لنفسك ؟
    Sayın Sekreter, sizin için bu bilgiyi gece bitmeden öğreneceğiz. Open Subtitles سيّدي الوزير, سوف نحصل لكَ على هذه المعلومة قبل أن تنقضي الليلة.
    Yani, benim de hayal kırıklığına uğradığım zamanlar oldu, bu bilgiyi ve yayılımı gördüğümde, sadece beş kişi! TED أعني، لقد أصبت شخصياً بخيبة الأمل بعض الأحيان عندما رأيت هذه البيانات وكل هذا الإنتشار، فقط لخمسة أشخاص.
    Hatırlayın, en başta yönelttiğim sorulardan biri organizmaların daha az zararlı hale evrimleşmesini sağlamak için bu bilgiyi nasıl kullanabiliriz idi. TED تذكروا أن السؤال الثانى الذى سألته فى مستهل الحديث كان, كيف نستخدم تلك المعرفة لجعل الكائنات المرضية أخف وطأة؟
    İnsanlara bu bilgiyi verip beklemelerini söyleyin. Open Subtitles أخبرْ الناسَ لوَضْع تلك المعلوماتِ على اوراق الترحيب و الإستراحةِ و التغطيةِ
    Neden korkuyorlar? bu bilgiyi sızdırmandan mı? Open Subtitles و هم خائفون منك اذا اردت البوح بالمعلومات ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more