Bir kampanya başlatıp insanları bu fikirle bir araya getirmemiz gerek. | TED | علينا أن نقوم بحملة تجعل الناس ينخرطون مع هذه الفكرة. |
Bir kişi aynı düşüncede değil bu fikirle. | TED | حسناً، رجل واحد رأى أن يختلف مع هذه الفكرة. |
İşte aklımda bu fikirle bir vak'adan yola çıkıp şimdi üzerinde çalıştıklarıma kadar geldim. | TED | وبرسوخ هذه الفكرة في عقلي .. وهذه التركيبة قد قادتني للعمل الذي اعمل عليه اليوم |
bu fikirle enerji santrali oluşturdum. | TED | بهذه الفكرة في رأسي ابتكرت نبتة للطاقة. |
Bilirsiniz, sanırım Christine Peterson'dı bu fikirle gelen. | Open Subtitles | أتعرف، اعتقد ان كريستيان بيترسون كان الشخص الذي جاء بهذه الفكرة |
Onun bana bu fikirle gelmesi çok cömertceydi. | Open Subtitles | لقد كان كرمًا منه بأن يأتي لي بهذه الفكرة. |
Ancak bu fikirle ilgili çok temel bir sorun vardı. | Open Subtitles | ولكن كانت هناك مشكلة أساسية في هذه الفكرة اللطيفة |
Eğer bana biri bu fikirle gelseydi, hemen o odada satın alırdım! | Open Subtitles | اذا عرض علي أحد هذه الفكرة سوف أشتريها في نفس الجلسة |
Hey, söylemeliyim ki, bu fikirle gelmek çok akıllıcaydı. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك إنها كانت فكرة عبقرية الحصول على هذه الفكرة |
Sanatçı bu fikirle çalışmış. | TED | وهو يستغل هذه الفكرة |
bu fikirle yola çıkmıştık. | Open Subtitles | كانت هذه الفكرة الأصلية |
(Kahkahalar) Shreddies ürününü nasıl yeniden piyasaya süreceği üzerinde çalışırken bu fikirle ortaya çıktı. | TED | (ضحك) وفي عمله لإعادة إطلاق منتج " شريديس " جاء بهذه الفكرة |
Musa bu fikirle geldiğinde, biri çıkıp, | Open Subtitles | أعنى أنا واثق تماما, عندما أتى (موسى) بهذه الفكرة من أن شخصا ما قد صاح |
bu fikirle ilgili düşünceniz nedir Bay Donovan? | Open Subtitles | ما رأيك بهذه الفكرة يا سيد (دونوفان)؟ |