"bu hapishaneden" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا السجن
        
    Ardından dünyayı günahlarından arındırmak üzere bu hapishaneden serbest bırakılacağız. Open Subtitles وعندئذٍ سنغدوا أحرارًا من هذا السجن لنطهّر العالم من خطاياه.
    Evet, onu da annesini öldürdüğün gibi öldürmeden önce bu hapishaneden götürmek istedim. Open Subtitles بعيداً عن هذا السجن. قبلَ أن تقتليها كما فعلتِ مع والدتها.
    Müdür bana dedi ki daha önce hiç kimse bu hapishaneden kaçamamış. Open Subtitles مأمورة السجن أخبرتني بأنّ لا أحد هرب أبدًا من هذا السجن
    Toprak Kraliçesine teslim edilmeden önce bu hapishaneden çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نجد طريقة لنخرج من هذا السجن قبل أن نصل إلى ملكة الأرض
    Yani ona iyi bak, çünkü o bu hapishaneden ayrıldığında, onun güzel yüzünü bir daha asla göremeyeceksin. Open Subtitles ,لذا عاينه جيدًا لأنه حالما يغادر هذا السجن فلن ترى وجهه مرة أخرى
    Onun başına bir şey gelirse... bu hapishaneden asla çıkamazsın. Open Subtitles و اذا حث اى شئ له لن تاخذ خطوه واحده خارج هذا السجن
    20 yıldır bu hapishaneden kaçmanın bir yolunu arıyordum. Open Subtitles حسنا.. كنت أكسر الأحجار في هذا السجن لعشرين سنة
    Yardımcı bir bilgi vereyim... 115 yıldır bu hapishaneden kaçan yalnızca bir kişi varmış. Open Subtitles حقيقة مفيدة: في 115 عاما، بالضبط شخص واحد قد هرب من هذا السجن.
    Erkek arkadaşımla evlenmek bu hapishaneden kurtulmamın son yoluydu. Open Subtitles -سترين الزواج من خليلي كان فرصتي الأخيرة للخروج من هذا السجن
    bu hapishaneden dışarı çıkmak istiyor musunuz? . Open Subtitles أنا سأدعكم تخرجون من هذا السجن.
    Eğer bu hapishaneden kurtulmak istiyorsan bana o adam ve ışık dediğin şeyle ilgili her şeyi anlatmalısın. Open Subtitles هل تسأل ...إن كنت تريد الخروج من هذا السجن فسيتوجب عليك إخباري بكل شيء تعرفه
    Sonra bu hapishaneden sonsuza dek kurtulacağım. Open Subtitles و سأتحرّر من هذا السجن إلى الأبد.
    bu hapishaneden salındın. Open Subtitles لقد تم الإفراج عنك من هذا السجن
    Bizim yaptıklarımız bizi bu hapishaneden kurtaracak. Open Subtitles ما فعلناه سيخرجنا من هذا السجن
    İkiniz bu hapishaneden çıkabilirsiniz. Open Subtitles تستطيعان الابتعاد عن هذا السجن
    Çünkü gerçekten annene yardım etmek isteseydin kıçını kaldırıp bu hapishaneden çıkmaya çalışıyor olurdun. Open Subtitles لأنك إن كنتِ حقًا تريدين مساعدة أمك، كنتِ ستحاولين إخراج مؤخرتك من هذا السجن!
    Sonra, Kurtarıcı ölünce... kılıç vazifesini yapacak ve... beni bu hapishaneden çıkaracak. Open Subtitles ثمّ حين تموت المخلّصة سيفعل السيف ما يجب عليه... سيحرّرني مِنْ هذا السجن
    Bu hayvanat bahçesinden bu hapishaneden bu gerçeklikten, ya da her ne diyorsanız. Open Subtitles حديقة الحيوانات هذه... ... هذا السجن...
    bu hapishaneden kaçmaya mı çalışıyorsun, Scofield? Open Subtitles هل تحاول الهرب من هذا السجن يا سيد (سكوفيلد)؟
    bu hapishaneden kaçmaya mı çalışıyorsun, Scofield? Open Subtitles هل تحاول الهرب من هذا السجن يا سيد (سكوفيلد)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more