"bu hediye" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الهدية
        
    • الهدايا هذه
        
    • هذه الهديةِ
        
    • هذه هدية
        
    • هذه المنحة
        
    • الشهادة بالهدية هي
        
    • أنها كانت هدية
        
    • بالهدية هي من
        
    • الهدية ليست
        
    Ama üç milyar parçalı her şey gibi bu hediye de hassastır. TED لكن وكأي شيء مكون من ثلاثة ملايين عنصر تعتبر هذه الهدية هشة.
    Ama önce ben size içerde ne olduğunu göstereceğim Söyleyeceğim, bu hediye sizin için inanılmaz şeyler yapacak. TED وقبل ان اريكم ماذا يوجد في داخل هذه الهدية سوف اخبركم .. كيف ان هذه الهدية قامت بأشياء رائعة من اجلي
    Şimdi sana verdiğim bu hediye senin olacak yani bunun sahibi sen olacaksın, tamam mı? Open Subtitles هذه الهدية ستكون من ممتلكاتك ستكون أنت صاحبها ، مفهوم؟
    bu hediye paketleri onları geri kazanmamız için bir şans olacak. Open Subtitles سلات الهدايا هذه هي تذكرتنا للعدوة إلى حياتهم
    Efendim her ne kadar aklımdan geçse de bu hediye annenizden. Open Subtitles السيد، بينما الفكر خَطرَ في ذهني، هذه الهديةِ كَانتْ في الحقيقة أرسلَ مِن قِبل أمِّكَ.
    - bu hediye senin için. - Teşekkürler. Open Subtitles هذه هدية خاصة لك شكرآ لك
    Şimdi sana verdiğim bu hediye senin olacak yani bunun sahibi sen olacaksın, tamam mı? Open Subtitles هذه الهدية ستكون من ممتلكاتك ستكون أنت صاحبها , مفهوم؟
    "bu hediye senin için değil, senin bezelyen için. Open Subtitles ماذا ؟ ماذا يا عزيزتي ؟ هذه الهدية ليست لكِ إنها لمنطقتك الحساسة
    Belli ki bu hediye üzerine fazla düşünmedin. Open Subtitles حسنا.انت من الواضح انك لم تضع تفكيراً كثيراً في هذه الهدية
    Belki bu hediye, kelimelerle anlatamadığım şeyi sana anlatır. Open Subtitles ربما ستكون هذه الهدية التي تشرح حين تعجز الكلمات
    O zaman bu hediye tamamen anlamsız oldu. Open Subtitles حسنا,اذن هذا هذه الهدية غير مفيدة اطلاقا
    Herhâlde bu hediye herhangi bir notla gelmemiştir di'mi? Open Subtitles لا أفترض أن مع هذه الهدية جاء أيُ نوع من الملاحظات؟
    bu hediye bana 5 hafta önce geldi. TED لقد حصلت على هذه الهدية منذ خمسة شهور
    O zaman bu hediye senin olmalı, prenses. Open Subtitles -إذاً هذه الهدية يجب أن تكون لكِ يا أميرة
    Tüm bu hediye sepetleri, Eğlence Evi. Open Subtitles كل سلات الهدايا هذه ، بيت المُتعة
    Şaşırtıcı ki bu hediye sepetleri hiçbir şeyi çözmedi. Bekle baba. Open Subtitles سِلال الهدايا هذه لم تحلّ أي شيء
    Aynasızların, aldıkları şeyin önemini farketmedikleri çok belli ve açıkça söylemem gerekirse, bu hediye bana verildiğinde ben de farketmemiştim. Open Subtitles من الواضح، القروش لَمْ يُدركْ أهميتَه، وبصراحة، متى أنا كُنْتُ أعطتْ هذه الهديةِ الجميلةِ... أنا لَمْ، أمّا.
    - bu hediye senin için. - Teşekkürler. Open Subtitles هذه هدية خاصة لك شكرآ لك
    # Bu an, bu hediye # Open Subtitles "لهذه اللحظة، هذه المنحة"
    Bak, bu hediye çeki Peter's Steak House'ın hediye çeki hani şu seninle beraber kurtardığımız. Open Subtitles إنظر ,الشهادة بالهدية هي من مطعم شرائح اللحم لـ(بيتر) المكان الذي أنقذناه أنا وأنت معًا. وبعدما أنقذناه،
    Cennette olan ablacığım bana bu hediye için Kira'ya rica ettiğini düşünüyorum. Open Subtitles أختي طلبت من كيرا-ساما وهي في الجنة أن يفعل ذلك أعتقد أنها كانت هدية منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more