"bu işe yaramaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا لن ينجح
        
    • هذا لن يفلح
        
    • لن يفلح ذلك
        
    • هذا لن يجدي نفعاً
        
    • هذا لن ينفع
        
    • لن ينجح هذا
        
    • لن يجدي هذا
        
    • انها غير مجدية
        
    • هذا لن يعمل
        
    • لن ينجح ذلك
        
    • لن ينفع ذلك
        
    • إنها لا تساوى شيئا
        
    • ذلك لن ينجح
        
    - Neden onu paylaşamıyoruz? - Çünkü Bu işe yaramaz. Ne zaman benim arkadaşlarımdan birisiyle alakadar olsan mahvediyorsun. Open Subtitles لا هذا لن ينجح لانه فى كل مرة تصادقين احد اصدقائى تفسدين الامر
    Sessiz kaldığın sürece Bu işe yaramaz. Open Subtitles هذا لن ينجح اذا ما تتكلم معي اخبرني ماذا يحدث؟
    Tepinen Beyefendiyi biri oyalamazsa Bu işe yaramaz. Open Subtitles هذا لن يفلح إلا إذا شتَّـت أحدهم ذلك الداهِس.
    Bu işe yaramaz. Tamamen bambaşka hayatları yaşıyoruz. Open Subtitles لن يفلح ذلك ، نحن نعيش حياتين مختلفتين تمامًا
    Su olduğu hâlde bu hâlâ neden kaymıyor? - Bu işe yaramaz bence. Open Subtitles كيف للمياه أن تجعله جافاً؟ هذا لن يجدي نفعاً
    Gel hadi. Ne geçiyor aklından? Bu işe yaramaz. Open Subtitles هيا، ماذا يدور في بالك، هذا لن ينفع
    Sen kendini bana açana kadar Bu işe yaramaz, tamam mı? Open Subtitles لن ينجح هذا الأمر مالم تبدأ بالتحدّث عمّا بداخلك
    Bu işe yaramaz, Fagin, boşuna deneme. Open Subtitles لن يجدي هذا , يا (فايغن) فلا فائدة من محاولتك.
    Bu işe yaramaz. Open Subtitles انها غير مجدية.
    Bu işe yaramaz. Radyoda bunu çalmazlar. Open Subtitles هذا لن ينجح ثقوا بي لن تقبل محطة راديو بإذاعة هذا الهراء
    Bu işe yaramaz, Maggie. Bunları daha önce de yaşadım. Open Subtitles هذا لن ينجح يا "ماجى" لقد مررت بنفس الموقف من قبل
    - Hayır, Bu işe yaramaz. Dinle bak. - Gerçi, alışılmışın epey dışında. Open Subtitles ..لا، هذا لن ينجح أبدًا، استمع
    Bu işe yaramaz. Binadaki herkes böyle bağırıyor. Open Subtitles هذا لن يفلح كل المبنى يصرخ بذلك
    Bu işe yaramaz. Ah ... Sadece söylediğin gibi yap. Open Subtitles هذا لن يفلح. فقط افعل ما تؤمر به.
    Hayır, Bu işe yaramaz. Adamın günü gününü tutmuyor. Open Subtitles كلا، لن يفلح ذلك يا رجل، لا يتولى الرجل العمليات اليومية.
    Olmaz, Bu işe yaramaz. Başka bir şey var mı diye bakın, Bay Dury. Open Subtitles لن يفلح ذلك ، لن يفلح ذلك ، لنرى إذا كان هناك أى شىء أخر يا سيد (ديورى)؟
    Bu işe yaramaz. Open Subtitles هذا لن يجدي نفعاً.
    Ama annenin durumunda Bu işe yaramaz. Open Subtitles و لكن هذا لن ينفع فى مثل حالة والدتك.
    Asıl bok sensin. Bu işe yaramaz. Sana inanmazlar. Open Subtitles أنت هي القذارة لن ينجح هذا إنهم لن يصدقوك
    Lütfen, Bu işe yaramaz. Open Subtitles أرجوك، لن يجدي هذا نفعاً
    Bu işe yaramaz. Open Subtitles انها غير مجدية.
    Sandalyeye otur. Hadi. Benim için fidye isteyeceksiniz Bu işe yaramaz. Open Subtitles اصعدى على الكرسى، هيا لو أنك تحاول ان تجعلنى فدية، هذا لن يعمل
    Haklısın. Bu işe yaramaz. Open Subtitles أجل، أنتِ محقة، لن ينجح ذلك
    Eğer tümör devasa boyutta değilse Bu işe yaramaz bildiğin üzere. Open Subtitles لن ينفع ذلك إلا إن كان الورم جسيماً وأنت تعلم هذا جيداً
    Ejderha sözü. Bu işe yaramaz. Open Subtitles كلمة من تنين إنها لا تساوى شيئا
    Bu işe yaramaz. Open Subtitles ذلك لن ينجح لَستُ 6 ' 1

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more