"bu odada" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهذه الغرفة
        
    • في هذه الغرفة
        
    • في هذه القاعة
        
    • في تلك الغرفة
        
    • فى هذه الغرفة
        
    • في هذه الغرفةِ
        
    • في الغرفة
        
    • بتلك الغرفة
        
    • فى هذه الغرفه
        
    • في هذه الحجرة
        
    • بهذه الغرفه
        
    • بالغرفة
        
    • فى هذة الغرفة
        
    • بهذه الحجرة
        
    • بتلك الغرفه
        
    Suçları yüzünden cezasını çekmesini istediğim Bu odada oturan bir adam. Open Subtitles رجل أريد ان يقدم للمحاكمة على جرائمه, والذي يجلس بهذه الغرفة.
    Kapı kapalı bir şekilde Bu odada kalmanı istiyorum, tamam mı? Open Subtitles أريد منكِ البقاء بهذه الغرفة و إبقاء الباب مغلقاً , حسناً؟
    Bu odada Edi ve Büdü'yle bir dakika daha kalmaya tahammül edemem. Open Subtitles لا استطيع تحمل الجلوس دقيقة اخرى في هذه الغرفة مع هذان الاثنان
    Dün Bu odada Bölge Savcısı yardımcısının burnunu çimdiklediğiniz doğru mu? Open Subtitles قمتَ بالنقر على أنف مساعد المدّعي العام في هذه القاعة بالتحديد؟
    Müze tamamen aranana kadar bu adam Bu odada kalacak, tamam mı? Open Subtitles هذا الرجل يبقى في تلك الغرفة حتى هناك بحث كامل المتحف، موافقة؟
    Bu odada olan bizler için söz konusu olan sadece en zayıf, en fakir kişi değil, bütün toplumdur; yani dünyanın kendisidir. TED هؤلاء الموجودين معنا فى هذه الغرفة , انه ليس الافقر او الاكثر ضعفا شخصيا انه المجتمع , الثقافة و انه العالم بنفسه
    Unutmayın ki, geçen iki sezon Bu odada birlikte coşmuştuk. Open Subtitles فقط واقع انه بالموسمين الماضيين حطمنا الشركتين الاخرتين بهذه الغرفة
    Bu odada daha iyi insanlar olmamız için birbirimize yardım ettik. Open Subtitles أتعلموا , لقد ساعدنا بعضنا لكي نصير أناساً أفضل بهذه الغرفة.
    Gerçek kristal, Bu odada biryerde. Open Subtitles القلب الماسى الحقيقى فى مكان ما بهذه الغرفة
    Sana söyleyeceğim şey, halka açıklanana kadar Bu odada kalacak, anlıyor musun? Open Subtitles ما سأقوله لكِ لابد أن يبقى بهذه الغرفة حتى يتم الاعلان عنه، مفهوم؟
    Şehirde sana daha güzel bakılacağının farkındayken, seni Bu odada bırakamam. Open Subtitles لن أتركك هنا في هذه الغرفة. ستحظى بعناية أفضل في المدينة
    Geminin diğer kısımlarına ulaşamayacak şekilde, bizim Bu odada hapsedilmemiz gibi. Open Subtitles مثل لو أننا محبوسون في هذه الغرفة وباقي السفينة خارج متناولنا
    Bu odadayken hep bunu söylemek istemiştim, ki Bu odada hiç bulunmadım. Open Subtitles اردت قوله كل مرة اكون في هذه الغرفة ، ولم اكن فيها
    Ve biz de sonuç olarak, DNA dizilerini, mesela Bu odada, kendi aramızdakileri karşılaştırırken bazı mutasyonlar görebiliriz. TED ويمكننا ان نرى حينها النتائج جراء ذاك الخطأ عندما نقارن الحمض النووي الموجود في داخلنا نحن هنا في هذه القاعة
    Bu odada aynı sıkıntıyı yaşayan insanlar var. Bu siz değilseniz bile, ebeveynleriniz, kızkardeşiniz ya da belki bir dostunuz. TED هناك أشخاص في هذه القاعة يعانون من ذات المأزق، وإن لم تكن أنت، لربما كانوا والديك أو شقيقتك أو صديقك المقرب.
    Ama sana Bu odada değil, dışarıda, dünyada ihtiyacım var. Open Subtitles لاشيء لكني لا أحتاجك في تلك الغرفة أحتاجك بالعالم الخارجي
    Hepimiz Bu odada iken ona bir şey olamaz. Open Subtitles لن يحدث لها شيئاً إذا بقينا جميعاً فى هذه الغرفة
    Ne hissettiğimi bilmiyorum. Bu odada daha fazla kalamayacağımı biliyorum o kadar. Open Subtitles كُلّ ما أَعْرفُة أنة لا أَستطيعُ البَقاء في هذه الغرفةِ أطولِ من كدة
    Bu odada olup da, bize ateş eden kim ise. Open Subtitles أيّاً كان الذي فعلها، فحدث في الغرفة التي أُصبنا بها
    Veya burada Bu odada sıkışıp kal, ve zihninde hapsol. Open Subtitles أو فلتبق عالقاً هُنا بتلك الغرفة وبداخل عقلك
    Biz Bu odada olacakmışız, Hook. Open Subtitles أنت و أنا يا هوكى أوامر مستر شارد.. فى هذه الغرفه
    Bu odada, tehlikeli derecede negatif enerji hissediyorum. Open Subtitles انني اشعر بطاقه سلبيه خطيره في هذه الحجرة
    Seninle bir daha Bu odada olmayacağıma yemin etmiştim. Open Subtitles اقسمت على انني لن اكون بهذه الغرفه معك مجدداً
    Yan odada, Bu odada, bütün diğer odalarda... her zaman birileri var. Open Subtitles دائماً يوجد شخص بالغرفة المجاورة وفى هذه الغرفة ، وفى كل مكان
    Sadece Bu odada değil. Evin bütün odalarında. Open Subtitles أنها ليست فى هذة الغرفة فقط بل أنها فى كل غرف المنزل
    Bu bir duruşma değil. Bu odada sadece senle biz varız. Open Subtitles لان هذه ليست محاكمة , فقط انت ونحن بهذه الحجرة..
    Bu odada toplam 300 yıllık deneyimi olan 20 avukat var, değil mi? Open Subtitles يوجد هنا 20 محامي بتلك الغرفه بماذا ؟ 300 سنة من الخبره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more