"bu yaşlı" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا العجوز
        
    • هذه العجوز
        
    • عجوزه فى سن
        
    • العتيقة و
        
    • العجوز أن
        
    • بهذا العجوز
        
    • ذلك الرجل العجوز
        
    O bombayı sahiden de Bu yaşlı adam mı yaptı? Open Subtitles أعني ، هل تعتقد فعلا أن هذا العجوز صنع قنبلة
    Bu yaşlı malın ve sevgilisinin gerçekten yardım edebileceğini mi sandın, tatlım? Open Subtitles هل تظنين حقاً أن هذا العجوز وصديقه سيكونا قادرين على مساعدتكِ، عزيزتي؟
    - Bu yaşlı amcığı öldürün, beni değil! Open Subtitles اقتلوا هذا العجوز الجبان يا رجُل و ليسَ أنا
    Bu yaşlı hanımın kulaklarının arkasını kaşımaya başlayınca çok geçmeden kucağıma kıvrılıp kedi gibi mırıldanmaya başlar. Open Subtitles سوف أقوم بحك هذه العجوز خلف أذنها قريباً جداً سَتَلتفُّ في حضنِي وستقوم بالخرخرة مثل القطة اللطيفة
    Bu yaşlı kadına bir iyilik yapar mısın Francis? Open Subtitles فرانك كيف تعامل امراءة عجوزه فى سن ال80
    Bu yaşlı Parisli kadından bir ders alın. Open Subtitles تعلم درسًا من تلك القاعة الباريسية العتيقة و...
    Bu yaşlı kız Yeni Zelanda'ya gidip buraya geri bile dönebilir. Open Subtitles يمكن لهذه الفتاة العجوز أن تصل إلى نيوزيلندا و أن تعود
    Bu yaşlı şapşala inanmayın! Open Subtitles لا تثق بهذا العجوز الأحمق
    Görüyorsun, Bu yaşlı adamın üzerinde hala biraz sihir kalmış. Open Subtitles أترى، ذلك الرجل العجوز لايزال لديه بعضاً من السحر.
    Bu yaşlı adamla yatığımı düşünmüyorsun herhalde. Open Subtitles لا تظن اننى مارست الجنس مع هذا العجوز القبيح
    Bu yaşlı adam senin yeni koçun 2 dakika içinde giyinip gelmeni istiyorum, yoksa takımımdan çıkarsın. Open Subtitles هذا العجوز هو مدربك الجديد أريدك أن تتجهز خلال دقيقتين كي تنظم الى فقتي
    Ama Bu yaşlı adamın mandası, kışlanın yanındaki araziden çalınmış. Open Subtitles لكن هذا العجوز الطيب تعرض جاموسه للسرقة في حقول الرز قرب الثكنات
    Söz ver bana çocuğum öbür tarafa gittiğimde, Bu yaşlı aptal adamı unutacaksın. Open Subtitles عديني يا ابنتي، عندما ألقى حدفي، لن تتذكري هذا العجوز المغفّل
    Bu yaşlı adam beni dinlemenin daha iyi olduğunu ne zaman öğrenecek? Open Subtitles متى سيتعلم هذا العجوز انه من الأفضل الاستماع اليّ ؟
    Bu yaşlı kutsal adam kafasının içinde sürekli benim sesimi duyacak. Open Subtitles انتظروا هذا العجوز المبارك سيجعل أليكس يصرخ بأعلى صوته في لمح البصر
    Bu yaşlı adama on sent ver, ondan bir dolar yaratır. Open Subtitles أعط هذا العجوز مبلغ 10سنت عندها سيبتزك بدولار
    Ben neden Bu yaşlı delinin yanındayım ki? Open Subtitles لماذا أبقى مع هذا العجوز المجنون؟
    Beni bağışla, Robert ama siz ikiniz, Bu yaşlı adama hayatının en muhteşem gecesini hediye ettiğiniz için sevinmelisiniz. Open Subtitles "أعذرني يا "روبرت .. ولكنكما ربما أعطيتما هذا العجوز .. أعظم ليلة في حياته ..
    Bu yaşlı ibne bir kez daha zenci derse, Open Subtitles لو قال هذا العجوز الوغد كلمة " زنجي " مرةَ أخرى
    Kavgalarımız var ama ben Bu yaşlı yarasa olmadan yaşamı hayal edemiyorum. Open Subtitles نحن نتشاجر، لكن لا أستطيع تخيل حياتي بدون هذه العجوز.
    N'olur Bu yaşlı kadının lafına kulak ver serseri! Open Subtitles استمع لكلمات هذه العجوز أيها الوغد
    Bu yaşlı kadına bir iyilik yapar mısın Francis? Open Subtitles فرانك كيف تعامل امراءة عجوزه فى سن ال80
    Bu yaşlı Parisli kadından bir ders alın. Open Subtitles تعلم درسًا من تلك القاعة الباريسية العتيقة و...
    Bu yaşlı adam için dinlenme zamanı geldi. Open Subtitles آن لهذا الرجل العجوز أن يأخذ قسطاً من الراحة.
    Bu yaşlı kemik torbasına güvenmiyorum. Open Subtitles أنا لا أثق بهذا العجوز الهذيل
    Kafayı çekecek, biraz tavuk yiyecek sonra da Bu yaşlı adamın dünyasını sallayacağım. Open Subtitles سأثمل، آكل بعض الدجاج، وأمارس الجنس مع ذلك الرجل العجوز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more