| Donny bu yeteneği nasıl elde etti? | Open Subtitles | لذا، كيف دوني عندها إكتسبت هذه القدرة المدهشة؟ |
| -Meteor taşlarının ona bu yeteneği verdiğini, düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أن أحجار النيازك هو ما منحها هذه القدرة |
| bu yeteneği size yardım etmekle kullanmak istedim. | Open Subtitles | وعلمت في هذه اللحظة أن يجب أن استخدم هذه القدرة لمساعدتكم |
| bu yeteneği sayesinde, benliği sayesinde, bu işi başaracak. | Open Subtitles | و بسبب هذه الموهبة, بسبب من تكون, ذلك هو الذي ستفعله |
| Bana bu yeteneği Tanrı verdi. Bence, bu yeteneği boşa harcamak günah olur. | Open Subtitles | أعطاني الرب هذه الموهبة وسيكون إثمًا إن ضيّعتها هباءً |
| Ama bu yeteneği, türümüzün korunmasına katkı sağlamak yerine kendin için kullandın. | Open Subtitles | ولكن بدلًا من استخدام هذه المهارة للحفاظ على جنسنا استخدمتها لمساعدة نفسك |
| Bana rüyaları sen verdin. Bana bu yeteneği bağışladın! | Open Subtitles | أنت من أعطيتني هذه الأحلام لقد و هبتني هذه الهبة |
| Ama bu yeteneği edinmenize sadece bir mutasyon var. | Open Subtitles | لكنكم على بُعد خطوة واحدة فقط من اكتساب تلك القدرة |
| - Henüz. Ama bu yeteneği edinmenize sadece bir mutasyon var. | Open Subtitles | ولكن أنتم على وشك طفرة واحدة كي تكتسبون هذه القدرة |
| Kral'a yapacağım katkı, duygularımın esiri olmadan bu yeteneği iyi kontrol edebilişim olacak. | Open Subtitles | لعل تسخير هذه القدرة للملك يخوّلني التحكّم بها ومنع مشاعري الهيمنة. |
| bu yeteneği sayesinde zengin bir toprak sahibi, kızının saf güzelliğini resmetmesi için onu tuttu. | Open Subtitles | كانت هذه القدرة الأخيرة... ... إستأجرمنقبلمالكأراضيغني ليأسر جمال بنته العذري. |
| Evet, bu yeteneği duymuştum. | Open Subtitles | نعم , لقد سمعت عن هذه القدرة. |
| Dr. Wells, bu yeteneği bana karanlık maddenin verdiğini söyledi. | Open Subtitles | (قال الدكتور (ويلز أن المادة المظلمة وهبتني هذه القدرة |
| (Gülüşmeler) Ve şimdi laboratuvarda yapmaya başladığımız, çocukları beyin tarayıcısından geçirmek ve diğer insanların ne düşündüğüne dair bu yeteneği geliştirirken beyinlerinde neler olduğunu sormaktı. | TED | ( ضحك ) و الآن ما قد بدأنا أن نعمله في معملي هو وضع الأطفال في جهاز أشعّة لمسح المخّ ونسأل ماذا يحدث في مخّهم بينما يُطوّرون هذه القدرة للتّفكير في أفكار الأشخاص الآخريين . |
| bu yeteneği kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك استخدام هذه الموهبة لغرض حسن، وانلم تكنلتفعلذلك... |
| Lois, oğlumuz büyük bir yetenekle kutsandı ve bu yeteneği terbiye edip başarmasına yardım etmek için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | (لويس)، بورك إبننا بهدية رائعة وسأفعل ما بوسعي لأربي هذه الموهبة وأساعده على النجاح |
| İçimdeki bu yeteneği sen canlandırdın. | Open Subtitles | لقد أيقظت هذه الموهبة فيّ |
| Onlara bu yeteneği vermedikçe tabii. | Open Subtitles | هذا ما لم نمنحهم تلك القدرة. |