"bu zaten" - Translation from Turkish to Arabic

    • تلك هي
        
    • افعل كل ذلك
        
    • هذا بيت القصيد
        
    • هذا هو
        
    • لهذا نحنُ وضعنا
        
    • بيتُ القصيد
        
    Düşünce bu zaten. Ve buraya, Sahilde kulübeler inşa edebiliriz. Open Subtitles تلك هي الفكرة ، وبالأسفل هنا يمكننا بناء أكواخ شاطئية
    Onlar altı kişi Jenna. Olay bu zaten. Yedinci bir Altı Fıstık olamaz. Open Subtitles هناك ستّة منهم، تلك هي النقطة ولا يمكن أن يكونوا سبعة واسمهم ستة يانعين
    Sorun da bu zaten, onda agorafobi var. Open Subtitles تلك هي المشكلةُ، لديهـا رهـاب من الأماكن العامه.
    bu zaten onun için. Open Subtitles لذا افعل كل ذلك
    Nedeni de bu zaten efendim. Yönetimde bir medya uzmanına ihtiyacınız var. Open Subtitles حسناً, هذا بيت القصيد يا سيدي تحتاج إلى خبيرٍ إعلامي يتولّى زمام الأمور
    Evet, hırpalanmış göründüğünü biliyorum ama amaç da bu zaten. Open Subtitles نعم أعرف أنّه يبدو فاسداً لكنْ ليس هذا هو المهمّ
    Ondan para almadım sorun da bu zaten. Open Subtitles أيّها الغبي، لم أتقاض منه مالاً تلك هي المشكلة
    Amaç da bu zaten. Kendimi gizlemeye çalışıyorum. Open Subtitles تلك هي النقطة رأسي أصبح في برنامج حماية الشهود
    İşte bahsettiğim kafa yapısı da bu zaten. Open Subtitles نعم تلك هي طريقة التفكير التي أتحدث عنها.
    Pek de umrumda olmadı. Sorun da bu zaten. Buraya gelme nedenim bu. Open Subtitles لم يزعجني ذلك بالمرّة تلك هي المشكلة، ولهذا أنا هنا
    - Sorun da bu zaten. Başkalarının iyiliği için en doğru kararı vermeye yetkili olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles تلك هي المُشكلة، إنّك تظنّ دوماً أنّك مُؤهل لإتخاذ قرارات مصيريّة حول الأفضل لمصالح الناس.
    Hiçbir şey. Sorun da bu zaten, yanlış bir şey yapmadı. Open Subtitles لا شيء، تلك هي المشكلة لم تفعل أي شيء خاطيء
    Bu yüzden cesedi bulamıyoruz. Planı da bu zaten. Open Subtitles لهذا السبب لا نستطيع إيجاد الجثة تلك هي خطته
    Hayır, bilmiyorum. Burada yapmaya çalıştığımız esas işte bu zaten. Open Subtitles لا ليست لدي, تلك هي النقطة للّذي نفعله هنا
    Sorun da bu zaten. Open Subtitles حسنًأ، تلك هي المشكلة لقد استنفذنا بالفعل معظم طاقته ونحن نحاول كبح ذوي القدرات
    Hayır, bilmiyorum. Yaptığımız şeyin amacı da bu zaten. Open Subtitles لا ليست لدي, تلك هي النقطة للّذي نفعله هنا
    Sorun da bu zaten. Muhteşemdi. Open Subtitles تلك هي المُشكلة , لقد كانت ليلة لا تُصدّق
    bu zaten onun için. Open Subtitles لذا افعل كل ذلك
    Bu odada havalandırma yok. Burası tamamen kilit altında. İşin özü de bu zaten. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting}،لا توجد فتحات تهوية بهذه الحجرة .إنّها قبو موصد، هذا بيت القصيد
    Evet, hırpalanmış göründüğünü biliyorum ama amaç da bu zaten. Open Subtitles نعم أعرف أنّه يبدو فاسداً لكنْ ليس هذا هو المهمّ
    İdare edemem. Kuralların olmasının nedeni bu zaten. Open Subtitles ليس هناك إستثناءات لهذا نحنُ وضعنا القواعد
    Çok geniş bir hayal gücü var, ki olay da bu zaten. Open Subtitles -مخيّلتُه خصبة، و هذا بيتُ القصيد .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more