"bulaşma" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعبث
        
    • تعبثي
        
    • تتورطي
        
    • تتدخل
        
    • تتورط
        
    • عدوى
        
    • تتحاذق
        
    • تتورّط
        
    • لا تتحامق
        
    • من التورط في
        
    • ابق بعيداً عن
        
    • تعبَث
        
    Polis ailesine asla bulaşma, unutmazlar. Open Subtitles لا تعبث مع عائلات الشرطيين إتهم لا ينسون.
    Sevgilim CIA'ye bulaşma diyor. CIA, IRS ve motorcular. Open Subtitles صديقتي تقول لا تعبث مع السي آي إيه أو مع راكبي الدراجات البخارية.
    Patty, seni uyarıyorum. Bu gece bana bulaşma. Open Subtitles باتي ، وانا تحذير لكم ، لا تعبث معي هذا المساء.
    Kendine bir iyilik yap ve bana bir daha bulaşma. Tamam mı? Open Subtitles افعلي بي معروفاً ولا تعبثي معي مرة أخرى , حسناً
    Hadi ama, büyükanne, bence rahibe hiç bulaşma. Amcam zaten kendine bir kız buldu. Open Subtitles .جدتي، لا تتورطي مع هؤلاء الكهنة .لقد وجد عمي فتاة لنفسه
    Sen sulandırıImış içkini satmaya devam et... ve benim meseleme bulaşma Shanssey. Open Subtitles استمر فقط فى تقديم مشروباتك المخففة بالماء و لا تتدخل فى شئونى يا شانسى
    Sakın kimseye bulaşma. Herkes uyuyor, kimseyi rahatsız etme. Open Subtitles حسنٌ، لا تعبث مع أحد، إنّهم نائمين وهذا ليس لطيفاً.
    Sally'e bu konuda bulaşma çünkü Sally evrenin dengesi konusunda çok ciddidir. Open Subtitles حقا, لا تعبث مع سالي, لانها جاده جدا . حول توازن عالم الاكوان
    Biraz salak gibi görünebilir ama seni uyarıyorum sakın ona bulaşma Open Subtitles أنا أعلم كيف يبدو, لكنني متأكد من أنك لا تعلم، لا تعبث معه
    - Bana bulaşma seni göt herif. - Sakin ol adamım. Open Subtitles لا تعبث معي أيها السافل على مهلك , يا رجل
    Damardan uyuşturucu almış. Periferal loba bulaşma. Open Subtitles انه يستعمل المخدرات عبر الحقن , لا تعبث مع السطحيه
    Kaybedecek hiçbirşeyi olmayan birine asla bulaşma. 10 YIL SONRA What's with the gossiping thing? Open Subtitles لا تعبث مع رجل ليس لديه ما يخسر كان هذا رجلي فرشكي سنحافظ على تدفق الطاقة
    bulaşma bana. Ayrılıyorum. Anahtarların orada. Open Subtitles لا تعبث معي سأنفصل عنكم، هاك مفاتيحك
    Bir daha asla, hassas dişli birine bulaşma. Open Subtitles لا تعبث أبدا مع رجل بأسنان حساسة
    Ne istersen yap ama Amerikalılara bulaşma. Open Subtitles افعل ما شئت لكن لا تعبث مع الأمريكان
    asla aslanlara bulaşma. Open Subtitles لا تعبث مطلقا مع الأسود يا ولدي
    Çok serttir ona bulaşma. Open Subtitles صعب، عنيفٌ جداً. لا تعبثي معه.
    Eğer ortada bir 3. şahıs varsa asla o ilişkiye bulaşma. Open Subtitles لا تتورطي مع أحد إذا كان هناك طرف ثالث بينكم
    Gözünü açık tut ama bulaşma. Open Subtitles أنت تعيش فى الشقة المجاورة لها أبق عينك مفتوحة و لكن لا تتورط
    Ancak hastalığı atlatan bazı erkekler, Ebola bulaşma korkusu yüzünden eşlerini kaybettiler. TED ولكن بعض الذكور الناجين فقدوا أزواجهم بدافع الخوف من عدوى بإيبولا.
    Bana bulaşma dostum! Open Subtitles ! لا تتحاذق معي يا صاح
    İşte bu, hemen çıkıyorsun. Sakın bulaşma. Evine karının yanına git. Open Subtitles يكفي هذا ، عليك بالرحيل ، لا تتورّط في الأمر عد لمنزلك إلى زوجتك
    "Yaralı Yüz Highway'e bulaşma, denizcilerin en pisi Open Subtitles لا تتحامق مع هايواى المخيف اسوء مارينز موجود هنا
    Bana Rusların meselesine bulaşma demiştin. Open Subtitles حذرتني من التورط في عمل مع الروس
    Neyse, gitmem gerek. Belaya bulaşma. Open Subtitles حسناً, يجب أن أذهب ابق بعيداً عن المشاكل
    Bana bulaşma, Green. Open Subtitles لا تعبَث معي يا غرين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more