"bulutu" - Translation from Turkish to Arabic

    • غيمة
        
    • السحابة
        
    • الغيوم
        
    • سحابه
        
    • الغيمة
        
    • السحابية
        
    • سحابة
        
    • غيوم
        
    • غمامة
        
    • ضباب
        
    • غيمةِ
        
    • السديم
        
    • الضباب الحمضي
        
    Denver'ın civarında bizden 16 kilometre uzaklıkta bir mantar bulutu gördüm. Open Subtitles هناك غيمة في الإرتفاعِ الشمالي الغربيِ في مكان ما على دينفير
    Sen yönlendirmediğin sürece, kül bulutu dünya çapında nükleer kışı getirir. Open Subtitles لكن غيمة الرماد ستجلب على العالم شتاء نووي مالم انت تحرفها
    Beyin bulutu diye birşey için başkasının fikrini almana gerek var mı? Open Subtitles أنت لَمْ تَحْصلْ على رأي آخر حول الشيءِ يدعى غيمة دماغِ؟
    Ve bu madde bulutu kapsadığı gökadadan daha küresel, hatta gökadadan daha da geniş bir alana yayılıyor. TED وهذه السحابة من المادة أكثر كروية من المجرات نفسها وتتمدد حول نطاق أكبر بكثير من المجرة
    Bu bulutu sevmemin sebebi çevresindeki transparan hava ile eşdeğerde su tutuyor olması. TED أحب هذه الغيوم لأن لديها نفس محتوى الماء بالضبط كما للهواء الشفاف حولها.
    Ayrıca, arabanın tavanı arabanın içini gölge bulutu dediğimiz bir duruma sokar, ki bu da daha karanlık bir ortam demektir. TED علاوة على ذلك، فإن سقف السيارة يسبب ما يدعى سحابه ظل بداخل السياره وذلك يجعله اشد قتامه.
    Araba büyük bir duman bulutu içinde duruyor. Open Subtitles السيارة تَستقرُّ في غيمة كبيرة من الدخان
    Şu anki konumumuzdan 13.000 ışık yılı ileride, Ionian adında bir gaz bulutu. Open Subtitles إنها على بُعد ثلاثة عشر ألف سنة ضوئية من موقعنا الحالى إنها غيمة من الغاز تعرف بإسم السُديم الأيُونى
    Havada bir mantar bulutu bile olsa umrumda değil. Bunun için para alıyorsunuz. Open Subtitles لا تهتمّ إن كان هناك غيمة فطر يدفع لك لحراسة البناية
    Ben de daha inandırıcı olması için kutuların üzerine bir İzleme bulutu yerleştireceğim. Open Subtitles وانا ساضع غيمة تتبع عليهم لكي اجعل الامر اكثر إقناعاً.
    Yumurtalarını bırakmaya başlar ve erkek suyun içine bir sperm bulutu salar. Open Subtitles تبدأ بإخراج بيضها ويُطلق الذكر غيمة من المنيّ للماء
    Yani, neden bahsediyoruz, bir böcek bulutu mu, yoksa gemide her yerdeler mi? Open Subtitles لذا, ما نتحدث عنه , مثل غيمة قليلة من الحشرات ام انهم في كل انحاء السفينة؟
    Bir taraftan daha güçlü çeker ve bulutu parçalar. TED انه يسحب من جانب بشكل أكبر من الآخر و السحابة تتفتت لأجزاء
    Çünkü toz bulutu malzeme yönünden dünya gibi bir yapıyı meydana getirmek için yetersiz olabilir. Open Subtitles حسنًا، حسب نوع السحابة الذي يكوّنها النظام الشمسي
    Nebula: Engin, parlak gaz bulutu. Uzayda öylece asılıp kalmış. Open Subtitles إنها السديم وهو حزمة من الغيوم الغازية المتلألئه معلقة في الفضاء
    - Önümüzde toz bulutu var, efendim. - İşte orası. Bahar hasadı. Open Subtitles سحابه غبار آتيه يا سيدي هذه هي، مناجم البهارات
    Gökteki felaket habercisi kara bulutu görürsünüz. Open Subtitles و أنت ترى تلك الغيمة السوداء المتوعّدة.. تغلي في السماء
    Kaçıklar bulutu'nda kurallar yasaktır. Open Subtitles هنا في أرض كوكو السحابية لا توجد أية قوانين
    Yani biz gökadanın kendisine takılırken, esasında orada bir karanlık madde bulutu var ve bu madde gökadanın yapısını ve dinamiklerini yönetiyor. TED نحن نرى المجرة لذا نركز فيها ، بينما أنها في سحابة ضخمة من المادة المظلمة وهو ما يسيطر على بنية المجرة وحركتها.
    Bazı mercanlar erkektir ve bir sperm bulutu salarlar. Open Subtitles بعض المرجان .. ذكور وتطلق غيوم من النطف
    Ben daha çok bir sürü... küçük insanın tekno müzikle etrafta dans ettiği... kocaman nükleer bir mantar bulutu düşünüyordum. Open Subtitles لا ، لا لقد كنت افكر فى صورة بها غمامة نووية مع بعض الاشخاص يرقصون حولها
    Asit bulutu! Saklanın! Open Subtitles ضباب حامضي, إحتموا
    O mantar bulutu gördüğümde aklıma ilk gelen oydu. Open Subtitles هذا كان أول شيء فكّرتُ به عندما رَأيتُ غيمةِ الفطرِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more