| Yani Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أنتظر,هل تعنى إنك كنت تعرف هذا طوال الوقت؟ |
| Avukatımı arayın. Herşey kanuna uygun ve o da Bunu biliyor. | Open Subtitles | إتصل بالمحامي , كل ما قمت به قانوني وهي تعلم ذلك |
| Bir daha tutuklanırsam işim biter, buradakilerden biri Bunu biliyor. | Open Subtitles | وهناك أحد هنا يعرف ذلك, يعرف كل شئ عنى ؟ |
| Bu tür konuşmadan nefret ederim. Bunu biliyor olman lazım. | Open Subtitles | أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا |
| O da Bunu biliyor, ama onun için bi farkı yok... çünkü bir köpek gibi yaşamaktansa köpek gibi ölmeyi tercih ediyor. | Open Subtitles | .وهو يعلم ذلك ولا يكترث لأنه يفضّل أن يموت ككلب .عوضاً عن أن يعيش ككلب |
| Sen ise yalancı bokun tekisin ve herkes Bunu biliyor. | Open Subtitles | أنت شخص رائع و أنت حثالة الجميع يعرف هذا |
| Fakat oğlumun yatılı misafir için izni yoktu ve O Bunu biliyor. | Open Subtitles | لكن ليس مسموح لأبني بأن ينام مع الفتيات ، وهو يعلم هذا |
| Bunu biliyor olman lazım! | Open Subtitles | أنتِ من بين كل الناس لابد أن تعرفين هذا |
| Bunu biliyor musun? Konuştunuz mu? Birlikte misiniz? | Open Subtitles | تعرفين ذلك, تحدثتما عن ذلك إذاً هل ستخرجان معاً؟ |
| Kızım Bunu biliyor mu yani? Kızım bu pisliği düşünmeye mecbur mu? - Olamaz. | Open Subtitles | و ابنتي تعرف هذا الهراء على ابنتي أن تفكر في هذه القذارة ؟ |
| İnternette bulunuyor. Bunu biliyor olmalısınız. | Open Subtitles | أنها طريقة حتى لا يعرف أحد النهاية كان يجب أن تعرف هذا |
| Biliyor musun o gelecek hafta buradan ayrılıyor, Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أنت تعرف أنها ستغادر الأسبوع المقبل ، أليس كذلك ؟ أنت تعرف هذا ؟ |
| Virgil, eğer kendini öldürtürsen bu kasabada herşey arap saçına döner Bunu biliyor musun? | Open Subtitles | لو تم قتلك يا فيرجيل سأكون في مشكلة كبيرة ، ألا تعلم ذلك ؟ |
| Siz, ben, iddia makamı Bunu biliyor. | Open Subtitles | ، أنتم تعلمون ذلك ، النيابة تعلم ذلك ، أنا أعلم ذلك |
| Sen ve ben bunu bildiğimiz göre zanlı da Bunu biliyor olmalı ama başarıncaya kadar durmayı düşünmüyor olabilir. | Open Subtitles | حسنا,انا و انت نعرف ذلك و هذا الرجل لا بد انه يعرف ذلك لكن ربما لن يتوقف حتى ينجح |
| Başçavuş Bunu biliyor, oğlu da öğrenmeli. | Open Subtitles | ورقيب أول يعرف ذلك وابنه ينبغي أن يعرف ذلك |
| Bu tür konuşmadan nefret ederim. Bunu biliyor olman lazım. | Open Subtitles | أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا |
| Sanki kafamızdaki tüm moleküller dengesizmiş tüm firmalar Bunu biliyor ama hiçbir şey yapmıyorlarmış gibi. | Open Subtitles | لذلك جزيئات المخ غير مستقرة والشركات تعلم هذا ولاتفعل شيء حيال ذلك |
| Haklıyım. Bu yasadışı ve o Bunu biliyor. | Open Subtitles | كنت محقَّاً , هذا كله غير قانوني وهو يعلم ذلك |
| Adam kaçırıldı. Bu odadaki herkes Bunu biliyor. | Open Subtitles | الرجل كان مختطفا نحن كلنا نعرف هذا ، كل من هنا يعرف هذا |
| Şu durumda, elimizde kanıt yok, o da Bunu biliyor. | Open Subtitles | لامغزى من ذلك لا نملك اي اثبات هو يعلم هذا |
| Restoranıma geldiğinde Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنتِ تعرفين هذا حين أتيتِ لمطعمي ؟ |
| Ve sana eşlik ettiğim her saniyede Bunu biliyor olman beni çok mutlu ederdi. | Open Subtitles | سبق لي ان قابلتها وسوف اكون سعيداً جداً ان اتأكد انك تعرفين ذلك |
| Bunu biliyor musun bilmem ama çok sinir bozucu olabiliyor. | Open Subtitles | لا اعلم ان كنت تعلمين هذا لكن يمكن أن تكون مزعجة |
| Sen kesinlikle göğsümü en fazla kabartan başarımsın, Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أترين ؟ انتي مدعاة للفخر بالنسبة لي هل تعلمين ذلك ؟ |
| Coudair herkesten çok daha hassas biri. Bunu biliyor muydun? - Çok dokunaklı. | Open Subtitles | كودير أكثر عاطفية من أي شخص سمعت عنه ، هل عرفت ذلك ؟ |
| Kefaletimi ödediğinde Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنتَ تعلم بهذا حينَ أخرجتني؟ |
| İnsanlar Bunu biliyor. Asla güvende olamayacaksın. | Open Subtitles | الناس تعلم بذلك أنت لن تكوني في أمان |
| Elinde en süper teknoloji var ve Wall Street'de herkes Bunu biliyor. | Open Subtitles | إنه يسيطر على التطور التكنولجى فى المدينة والجميع فى شارع المال يعرفون ذلك |